Bu gizemli batıkta neler bulundu, kazı ekibi bu derinliklerde nasıl çalışmalar yürütüyor ve bulunan eserlerin tarihsel önemi nedir?
Kumluca'da Tarih Uyanıyor
50 metre derinlikte yürütülen su altı arkeolojik kazılar, Kumluca Orta Tunç Çağı Batığı'ndan 30 bakır külçe, gemicilerin şahsi eşyaları ve amforaya ulaşmayı başardı. Kazı ekibinin 40 kişilik uzman kadrosu ile derin mavi suların sırlarını ortaya çıkarıyor olması, bilim dünyasını da heyecanlandırıyor.
Modern Teknoloji ile Tarihin İzinde
Doç. Dr. Hakan Öniz başkanlığındaki ekip, son teknolojiyle donatılan ekipmanları ve robotları kullanarak su altında titizlikle çalışmalarını sürdürüyor. Bu zorlu şartlarda, ekibin güvenliği için İstanbul Üniversitesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından uzmanlar da kazılara eşlik ediyor.
Eserlerin Tarihi Önemi
"Bu bakır külçelerin önemi, dönemin parasıydı. Muhtemelen Kıbrıs'taki bakır madenlerinden yüklenmiş olan bu gemi, Girit Adası'na giderken yolda fırtına sırasında batıyor. Bu yaklaşık 3 bin 550 ile 3 bin 600 sene öncesinde oluyor. Bu bağlamda Kumluca Orta Tunç Çağı Batığı dünyanın en eski ticaret gemisi batığı ünvanını hala taşıyor."
Öniz, Türkiye'nin kültürel mirasının ne kadar zengin olduğunu, dünya standartlarıyla kıyaslandığında Türkiye kıyılarının, özellikle de Antalya'nın, tarihin ilk deniz ticaretine ev sahipliği yaptığını belirtiyor.
Gemi Eserlerinin Tarihi İşaretleri
Çıkarılan eserlerin, tarihsel olarak Milattan Önce 16. yüzyılı işaret ettiği belirtiliyor. Bu eserler arasında amforalar, keskiler ve diğer seramik eşyalar bulunuyor. Öniz, buluntuların Antalya Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarında tuzdan arındırma işlemlerine tabi tutulduğunu ifade ediyor.
Su altı kazıları, Türkiye'nin su altı arkeolojisinde uluslararası alanda geldiği yeri gösteriyor ve tarihe ışık tutan bu eserler, dünya bilimine kazandırılıyor.