Günümüzde seyahat etme sıklığının artmasıyla birlikte, yolculuk esnasında ibadetlerin nasıl yerine getirileceği konusu önem kazanmaktadır. Özellikle namaz ibadeti, seferilik hükümleri çerçevesinde bazı değişikliklere uğramaktadır.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'nun bu konudaki açıklamaları, seyahat eden Müslümanlar için önemli bir rehber niteliğindedir. Bu haberimizde, seferiliğin başlangıcından farklı durumlarda namazların nasıl kılınacağına kadar merak edilen tüm sorulara Diyanet'in açıklamaları ışığında cevap bulacaksınız.
Seferilik Nereden İtibaren Başlar?
Dinen seferi sayılacak mesafe 90 km'dir. Dinen seferî sayılacak bir mesafeye gitmek üzere yola çıkan kişi, yaşadığı yerin yerleşim alanından çıktığı anda seferîlik hükümleri devreye girer.
Bu andan itibaren yolculuk hüküm ve ruhsatlarından yararlanmaya başlar. Bu durum, yolculuk sırasında farz olan dört rekâtlık namazların iki rekât olarak kılınmasını mümkün kılar. Ramazan orucunu tutup tutmama konusunda da yolcu olan kişi serbesttir.
“Yolculuğa çıkan kişi, şehrin yerleşim sınırlarını aştığı andan itibaren misafir hükümlerinden yararlanır.” (Merğînânî, el-Hidâye)
İstanbul Gibi Büyükşehirlerde Seferîlik Nasıl Uygulanır?
İlçe Belediye sınırlarını geçmek seferîliği başlatır
Günümüzde şehirlerin büyümesi ve özellikle İstanbul gibi metropollerde iki uç arasındaki mesafenin sefer mesafesine yaklaşması, bu konuyu daha da önemli hale getirmiştir.
Bu nedenle büyükşehirlerde özel araçlarıyla yolculuk edenler, ikamet ettikleri ilçenin belediye sınırlarını geçtikleri andan itibaren seferi sayılırlar.
Toplu taşıma araçlarıyla (otobüs, tren, uçak, gemi) seyahat edenler için ise otogar, gar, havalimanı ve limanlar seferiliğin başlangıç noktası olarak kabul edilir.
Çalışmak İçin Başka Şehre Gidenlerin Namazı Nasıl Olur?
Kişinin doğup büyüdüğü veya ailesiyle yerleştiği ve sürekli kalmaya niyet ettiği yere "vatan-ı aslî" denir. Bu kavram, ancak başka bir yerin vatan-ı aslî olarak benimsenmesiyle değişir. Kişi, eşini ve çocuklarını başka bir yere taşıyarak yerleşirse, orası onun yeni vatan-ı aslîsi olur ve önceki yeri bu statüsünü kaybeder.
Eski vatanına misafir olarak (15 günden kısa süreliğine) gittiğinde ise dört rekâtlı farz namazlarını iki rekât olarak kılar. Bu durum, Hz. Peygamber (s.a.s.) ve arkadaşlarının Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra Mekke'ye dönüşlerinde namazlarını kısaltarak kılmalarıyla örneklendirilmektedir.
Öğrencilik, işçilik veya askerlik gibi geçici sebeplerle uzun süre kalınan veya yolculukta en az on beş gün kalınmaya niyet edilen yerler ise "ikamet vatanı" olarak adlandırılır. İkamet vatanında namazlar mukim olarak kılınır. Hanefî mezhebine göre, 15 günden az kalınacaksa ve kalınan yer kişinin mülkü veya kiraladığı bir yer değilse, namazlar kısaltılarak kılınır.
Yazlık veya kışlık evlerde durum nasıldır?
Bir kişinin kullandığı yazlık veya kışlık evler, vatan-ı aslî sayılmaz. Bu yerlerde namazlar tam kılınır ve kişi seferî hükümlerinden yararlanamaz. Dinî kurallar gereği bu evlerde uzun süre kalan kişi mukim hükmündedir.
Fıkıh kaynaklarında yer alan bir görüşe göre, iki yerde evi bulunan bir kimse, bu evlerden hangisine giderse gitsin mukim sayılır. Dolayısıyla, bir beldede evi olan kişi oraya gittiğinde seferi sayılmaz. Günümüzde bazı yaklaşımlara göre ise kişinin yazlığı gibi yerler de aslî vatan gibi kabul edilir ve bu tür yerlerde namazlar tam olarak kılınır.
Hafta İçi Başka Şehirde Çalışanların Durumu
Sürekli gidip gelinen iş yerinin en az 90 km uzakta olması ve iş yerinin bulunduğu yerde Hanefîlere göre 15, Şafiilere göre 4 günden az kalınması durumunda, kişi otel, misafirhane gibi yerlerde kalıyorsa seferi sayılır.
Ancak kendi mülkü veya kiraladığı bir meskende kalıyorsa, seferi sayılmaz.
Anne ve Babanın Yaşadığı Yere Gidildiğinde Ne Olur?
Eski vatanını ziyaret eden seferî sayılır
Kişi, doğup büyüdüğü vatanını terk edip başka bir yere yerleştiğinde, eski vatanı artık vatan-ı aslî olmaktan çıkar. Anne ve babasının bu eski vatanında yaşaması, bu durumu değiştirmez. Eğer bu ziyarette 15 günden az kalmaya niyet etmişse, namazlarını seferî olarak kılar.
Kişi, sürekli yaşadığı vatanını terk edip başka bir yere yerleşirse, yeni yeri onun vatan-ı aslîsi olur. Önceki yer, anne babasının veya yetişkin çocuklarının orada yaşamasına rağmen vatan-ı aslî olma özelliğini kaybeder.
Bu nedenle, kişi sürekli yaşadığı yerden 90 km ve daha uzak mesafedeki anne babasının yanına ziyarete gittiğinde, Hanefîlere göre 15, Şafiilere göre 4 günden az kalmayı planlıyorsa seferi sayılır.
İş gereği sık seyahat edenlerin durumu
İş için 90 km’den fazla uzak bir mesafeye gidip gelen kişi, çalıştığı yerde geçici süreyle kalıyorsa seferî kabul edilir. Ancak kendisine ait bir evde veya sürekli bir ikamette kalıyorsa seferîlik hükümleri geçerli olmaz.
“Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye yerleştikten sonra Mekke’ye gittiklerinde farz namazlarını iki rekât olarak kılmışlardır.” (Buhârî, Taksîru’s-salât)
Seferîlik ile İlgili Özet Maddeler
-
Seferîlik Başlangıcı
- Yaşanılan yerin yerleşim alanından çıkıldığında seferîlik hükümleri başlar.
- Dört rekâtlık farz namazlar iki rekât olarak kılınabilir.
-
Büyükşehirlerde Seferîlik
- İstanbul gibi şehirlerde belediye sınırları aşıldığında seferî olunur.
- Otogar, gar, havalimanı gibi yerlerden başlayan yolculuklarda seferîlik bu noktalardan itibaren geçerlidir.
-
Çalışma Amaçlı Seyahatler
- Çalışmak için gidilen şehirde 15 günden az kalınırsa seferî olunur.
- Süre 15 günü aşarsa namazlar mukim olarak normal kılınır.
-
Yazlık ve Kışlık Evlerde Namaz
- Yazlık veya kışlık evler vatan-ı aslî sayılmaz.
- Bu yerlerde uzun süre kalan kişiler namazlarını tam olarak kılar.
-
Anne ve Baba Ziyareti
- Doğup büyülen yer terk edilip başka bir yere yerleşildiğinde, eski vatan vatan-ı aslî olmaktan çıkar.
- Anne-babayı ziyaret amaçlı gidilen eski vatan 90 km’den uzaksa, 15 günden az kalmaya niyet edildiğinde seferî olunur.
-
Sürekli İş Seyahatleri
- İş için 90 km’den fazla mesafeye gidip gelen kişi, çalıştığı yerde geçici süreyle kalıyorsa seferîdir.
- Kendisine ait evde veya sürekli ikamet edilen bir yerde kalıyorsa seferîlik geçerli değildir.
-
Seferîlikte Hz. Peygamber’in Uygulaması
- Hz. Peygamber ve arkadaşları Mekke’ye gittiklerinde, dört rekâtlık farz namazları iki rekât olarak kılmışlardır.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!