İstanbul Sultanbeyli'deki fabrikasını 2017'de Kaynarca Mobilya İhtisas OSB'ye taşıyan Güray Çalışkan, 9 yılda sadece 2 fabrikanın faaliyete geçtiği OSB'de sorumluluk alarak yönetimi devraldı. Çalışkan, doluluk oranı %100'e ulaşan OSB'yi İnegöl hayaline adım adım yaklaştırıyor.
Çalışkan Ofis, 1974 yılında İnşaat Mühendisi Veysel Çalışkan tarafından kuruldu ve Türkiye genelinde birçok büyük markaya tedarikçilik yaptı. 2001'de Koray ve Güray Çalışkan'ın devraldığı ikinci nesil, proje ağırlıklı çalışmalarını perakende mağazalar açarak genişletti. 2016'da mağaza sayısını 6'ya çıkardı, yurt dışında franchise bağlantılar kurdu ve ihracata yöneldi.
Sultanbeyli fabrikası yetersiz hale gelince, Güray Çalışkan yeni bir yer arayışına girdi ve arayışları Kaynarca'da son buldu. Kaynarca Mobilya İhtisas OSB (KAMOSB) Mart 2010'da kurulmuştu ve 2017'de boş olan tek parseli satın aldılar. İnşaata Nisan 2017'de başlayıp Nisan 2019'da bitirerek Sultanbeyli fabrikasındaki atölyelerini yeni fabrikaya taşıdılar. OSB'de faaliyete geçen 2 fabrikadan biri Çalışkan Ofis, diğeri ise Sarp Mobilya oldu.
Güray Çalışkan, önce OSB'nin kuruluşunu gerçekleştiren Doğu Marmara MOBSİAD Derneği'nin yönetimine girerek başkan oldu, ardından KAMOSB yönetimine denetçi olarak katıldı ve yaklaşık 2 yıldır OSB Başkanlığı görevini yürütüyor. Çalışkan, pandemi döneminde mobilya ihracatının 5 milyar dolara çıktığını, ithalatın ise 900 milyon dolar olduğunu belirtiyor. Bu dönemde firmaların neredeyse çift vardiya çalışarak üretim ve ihracat yaptığını ifade ediyor.
İstanbul'da yeni yatırım için yer bulmanın zorlaştığını belirten Çalışkan, “Mobilya İhtisas OSB'de neden yatırım yok?” sorusunu sorarak yatırımcılara parsellerin geri alınacağına dair yazılar gönderdi. Mevzuatı inceleyerek, bakanlığa danışarak ve eşi idare hukuku doçenti bir bilim insanından danışmanlık alarak OSB sistemini anlamaya çalıştı. Mevzuat gereği, OSB'den parsel alanların bir yıl içinde projelerini vermesi ve 2 yıl içinde işyeri açma ruhsatı alması gerektiğini, aksi takdirde parsel tahsisinin iptal edileceğini belirtti.
Güray Çalışkan, 3 parselin tahsisini iptal ederek yatırım yapmayan arsa sahiplerine bedellerini ödedi. Ardından 2 parselin tahsisini daha iptal etti ve 5 parseli yeni sahiplerine yatırım şartı ile verdi. Tahsis iptalleri tehditlere yol açsa da, OSB yönetimi davaları kazanarak tüm fabrikaların inşa edilmesini sağladı. Şu anda KAMOSB'de inşaatı süren 21, üretime geçen 11 ve inşaatı bitmiş 10 fabrika bulunuyor. Genişleme projesi kapsamında 137 hektarlık yeni bir alan belirlenerek İstanbullu mobilyacılarla bir lansman toplantısı düzenlendi ve 130 mobilyacı katıldı.
KAMOSB'deki gelişmeler yeni talepleri beraberinde getiriyor. Yer tahsisi isteyenlerin sayısı 150'ye ulaşırken, Bakanlık genişleme projesini onayladı. Yatırımını tamamlamayanların genişleme bölgesinden parsel almasının önleneceği duyuruldu. Toplamda 200 hektar alana ulaşılması planlanan OSB'de, birinci alanda 2 bin 500, ikinci alanda ise 4 bin kişi istihdam edilecek.
Güray Çalışkan, ülkenin en önemli sıkıntısının insan kaynağı olduğunu belirtiyor. İşgücü bulmakta zorlandıklarını ve çalışma kültürünün değiştiğini ifade ediyor. OSB'lerin Cumhuriyet tarihinin en iyi yatırım modeli olduğunu belirten Çalışkan, OSB'lerde çalışacak firmaların iyi seçilmesi ve sinerji yaratacak bir birleşim yapılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, idarenin izin verdiği konuları denetlemesi, daha hızlı karar alması ve sanayi lehine pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini belirtiyor. Yatırım sürecinin kısaltılması ve yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin parsellerinin geri alınması gerektiğini de ifade ediyor.
KAMOSB'nin konum avantajının büyük olduğunu belirten Çalışkan, İstanbul ve Ankara'ya yakınlığı, Karasu limanına olan mesafesi ile büyük avantaj yarattığını söylüyor. Ankara, Bursa, Modoko ve Masko'da mağazalarının bulunduğunu ve her sabah kamyonlarının yüklenip taşındığını ifade ediyor. Mobilya ihtisasının burada parlak bir geleceğe sahip olacağını belirten Çalışkan, yatırımcıların idare edilmemesi ve gerçek yatırımcıların burada bulunmasının sağlanması gerektiğini vurguluyor.