Son olarak 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta yaşanan depremlerin ardından, Marmara Bölgesi'nde endişe verici bir deprem aktivitesi gözlemleniyor. Özellikle Çanakkale çevresinde son 48 saat içinde kaydedilen 60 deprem, bölge halkında tedirginlik yaratıyor. Uzmanlar, bu artan deprem aktivitesinin İstanbul'u etkileyebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Çanakkale'deki depremlerin büyüklükleri genellikle küçük olmasına rağmen, bu sıklıkta depremlerin bölgede enerji biriktirdiğine işaret ediyor. Bu durum, uzmanların, Marmara Bölgesi'nin büyük bir depreme hazırlandığı endişesini artırıyor. Çünkü bu depremler, fay hatlarında gerilimi artırarak büyük bir depremin habercisi olabilir.

İstanbul, coğrafi konumu nedeniyle Marmara Bölgesi'nde gerçekleşen depremlerden etkilenebilecek bir şehir olarak dikkat çekiyor. Şehir, deprem hazırlıkları konusunda sürekli olarak önlemler alsa da, son günlerdeki artan deprem aktivitesi endişeleri arttırıyor. Uzmanlar, İstanbul'da yaşayan vatandaşlara deprem hazırlıklarını gözden geçirme ve gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunuyor.

Deprem bilimciler, özellikle Çanakkale'de yaşanan bu sık depremlerin, Marmara Bölgesi'ndeki diğer fay hatları üzerinde de bir etki yaratabileceği konusunda uyarıyor. Bu nedenle, bölge genelinde deprem hazırlıklarının güçlendirilmesi ve acil durum planlarının gözden geçirilmesi büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Çanakkale'de son 48 saatte yaşanan 60 deprem, Marmara Bölgesi'nde büyük bir depremin habercisi olabilir. İstanbul'da yaşayan vatandaşlar ve çevre illerdeki sakinler, deprem hazırlıklarını ihmal etmemeli ve acil durum planlarını gözden geçirmelidir. Uzmanların uyarılarına dikkat ederek alınacak önlemler, olası bir deprem durumunda hayati önem taşıyabilir.

Çanakkale, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) üzerinde bulunan bir şehir olarak bugünlerde olası deprem riskiyle dikkat çekiyor. Şehir, son 48 saat içinde en büyüğü 3.0 büyüklüğünde olmak üzere 60 depremin merkez üssü oldu. Bu durum, bölgedeki insanların ve uzmanların "1912'den sonra büyük deprem yaşanabilir mi?" sorusunu akıllarına getirmiş durumda. Özellikle Marmara Denizi'ndeki sarsıntıların İstanbul'u etkileme veya tetikleme olasılığı, birçok kişi için endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal ve Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, yaşanan depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Riskli Bir Noktada Bulunan Şehrin Deprem Geçmişi: Prof. Dr. Süleyman Pampal, Çanakkale bölgesinin Kuzey Anadolu Fayı'nın hem kuzey kolu hem de güney kolu üzerinde bulunduğunu belirterek, bu konumun yıkıcı depremlerden kolayca etkilenebilecek bir mesafede olduğunu ifade etti. Özellikle 1912'de Gökçeada'dan başlayan ve Marmara Denizi içinde İstanbul yönüne uzanan Ganos Fayı'nın yarattığı 7.4 büyüklüğündeki depremin bu bölgeyi etkilediğini hatırlattı. Ayrıca, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin kuzey kolunu etkilediğini ve bu bölgede birçok kırılma olduğunu belirtti. Bölgedeki fay hatlarından biri olan Adalar Fayı'nın 1894'te ve Orta Marmara Fayı'nın 1766'da İstanbul'u etkileyen depremlere neden olduğunu vurguladı. Pampal, Biga civarında ise henüz kırılmamış ve potansiyel tehlike oluşturan fay parçalarının bulunduğunu ifade etti.

Potansiyeli Olan Fayların Geçmişi: Prof. Dr. Pampal, KAF'ın kuzey ve güney kollarının detaylı bir şekilde açıklanarak, bölgede yıkıcı deprem üretebilecek fayların geçmişine değindi. Çanakkale bölgesini etkileyen Yenice'de 1953'te ve Gönen'de 1964'te yaşanan 7.2 ve 7.0 büyüklüğündeki depremleri örnek göstererek, Güney ve Kuzey kollarının geçmişte meydana gelmiş büyük depremlere ev sahipliği yaptığını belirtti. Ayrıca, son günlerde yaşanan küçük depremlerin, sismik aktivitenin arttığını ve büyük bir depremin yaklaştığını gösterdiğini ifade etti.

Büyük Deprem Yakında Gelebilir, Önlem Alınmalı: Prof. Dr. Pampal, yaşanan küçük depremlerin "öncü deprem" olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğini önceden tahmin etmenin zor olduğunu belirtti. Ancak, bu tür depremlerin büyük depremin habercisi olabileceğini ve bu nedenle önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Özellikle yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve bölge halkının bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Bölgedeki Fayların İstanbul'u Nasıl Etkileyebileceği: Prof. Dr. Murat Utkucu, Biga Yarımadası'nda oluşacak bir depremin büyüklüğüne göre İstanbul'u nasıl etkileyebileceğini değerlendirdi. Biga Yarımadası'nda oluşabilecek 6 ve daha büyük bir depremin İstanbul'da hissedileceğini ve sarsıntının büyüklüğü arttıkça etkisinin artacağını belirtti. Ayrıca, bölgedeki fay hatlarının Kuzeydoğu-Güneybatı istikametinde uzandığını ve bu faylar üzerinde oluşacak büyük depremlerin güneybatıdan kuzeydoğuya doğru gerçekleşmesi durumunda İstanbul'da daha da kuvvetli bir etki yaratacağını ifade etti. Ancak olası hasarın sadece sarsıntının şiddeti ile değil, aynı zamanda binaların kalitesi ve oturdukları zeminlerle de ilişkili olduğunu vurguladı.

Çanakkale'nin Deprem Tarihi: Çanakkale en son 9 Ağustos 1912'de 7.4 büyüklüğündeki Mürefte-Şarköy depremiyle sarsıldı. O dönemde 12 bin 600 yapı yıkıldı ve 216 kişi hayatını kaybetti. Bu tarihi depremin üzerinden geçen zaman içinde, bölgede sismik aktivite devam etmekte ve uzmanlar, olası bir büyük depremin riskine dikkat çekmektedir.

Editör: İHSAN KURAN