15 yaşındaki şüpheli yeniden gözaltına alındı ve tutuklandı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Narin Güran cinayeti soruşturması, 15 yaşındaki bir şüphelinin yeniden gözaltına alınarak tutuklanmasıyla derinleşiyor. Şüpheli R.A., daha önce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış ancak savcılığın itirazı üzerine tekrar gözaltına alınmıştı. R.A.'nın jandarmadaki işlemleri tamamlandıktan sonra, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanmasına karar verildi.
Amcanın işçisi tutuklandı
Tutuklanan şüpheli R.A.'nın, Narin Güran’ın amcası Salim Güran’ın işçisi olduğu ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklanan 11 şüpheli arasında Narin’in annesi Yüksel Güran da bulunuyor.
Annesi, çalışmaları takdir ettiğini söyledi
"O kadar titiz çalışıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar. Hepsini kızım için yapıyorlar."
Anne Yüksel Güran, daha önce verdiği röportajda, yürütülen çalışmalardan memnun olduğunu ve titiz çalışmalardan dolayı mutlu olduğunu belirtmişti. Kızının kaybolduğu ilk günlerde yetkililere seslenerek, kızının bir an önce bulunmasını talep etmişti.
Anne Yüksel Güran şöyle konuşmuştu:
“Şu anda beni de götürüyor, babasını da, komşuları da, çocukları da, ağabeyini de götürüyor. Gidiyoruz, geliyoruz. Teşekkür ederiz. O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün.”
“Kendimizi sorguluyoruz, bakıyoruz kendimizde bir şey bulamıyoruz” “Kadın erkek kim olursa yalvarıyorum, Türkiye'nin önünde yalvarıyorum kızımı bir köşede, devlet kapısına bırak. Bütün ailem mahvoldu. Diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı, sen kimsin? Dünya malı istiyorsan elimizden ne gelirse, yatağımızı satarız sana veririz sana o parayı. Dünya malı Narin'den daha mı kıymetli. Beni bir kağıda bırakma bir ömür. Gücüm kalmadı. 5 oğlum var, tek kızım var. Eğer bu kimse biliyor ben ona düşkünüm”
“Bütün çocuklar kapımın önünden gidiyor. Okul karşımda, Narin olmaz ise yaşayamam. Babası dağ gibi düştü, ağabeyi askere gidiyordu, bize zehir ettiler. Bizi sorun, biz böyle bir aile değiliz. Kime zararımız var. Her yere sorun, ailem çok tatlı, ailemiz her gün barışa gidiyor. Narin karşıma çıksa, o kadar ki acı gördüm ben, o adam da olsa kadın da olsa ona teşekkür edeceğim. Güzel bir mevlit vereceğim. Kayınımın düğünü yapılacak ve Türkiye'nin önünde kızımla çiftetelli oynayacağım”
Narin’in hayalindeki gelinlik mezarına bırakıldı
Narin’in annesi, kızının hayatındaki en büyük hayalinin bir düğünde gelinlik giymek olduğunu söylemişti. Ancak bu hayal gerçekleşemedi. Narin’in mezarına, hayal ettiği gelinlik ailesi tarafından bırakıldı. Ailesi, kızlarının ölümünden sonra perişan olduklarını ifade ederek, faillerin bulunmasını istiyor.
Kızı ve eşi ile Mardin'in Nusaybin ilçesinden gelen Şehmus Meşe, “En ağır cezaların verilmesini istiyoruz. İnşallah bir daha bu tür olaylar olmaz. Hepimiz çocuk sahibiyiz. Bu kızdan ne istediler, bu kızın ne suçu var. Allah, hakkını bırakmasın, en ağır şekilde ceza almalarını istiyoruz” dedi.
Şindar Meşe ise Narin için geldiklerini, ziyaret etmek istediklerini söyledi. Meşe, “Allah, hiç kimseyi evladıyla sınamasın, evlat acısı çok zor. Türkiye'de artık çocuk istismarı, çocuk katilleri ceza alsın. Çünkü bir değil, iki değil, kaç çocuk bu şekilde katlediliyor. Narin kızımızı üzüldük, bu bir vahşet” diye konuştu.
Şüphelilerin tutuklanma gerekçeleri açıklandı
Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın tutuklanma gerekçeleri, verdikleri ifadelerdeki çelişkiler ve kuvvetli suç şüphesine dayalı deliller olarak belirtildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın titizlikle devam ettiğini vurguladı.
Kararda, şu ifadeler yer aldı:
“Şüpheliler Enes Güran ve Yüksel Güran’ın üzerine ‘Çocuğu kasten öldürmek’ atılı suçuna yönelik kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren dosyadaki mevcut delil durumu, şüphelilerin aşamalarda verdikleri beyanlardaki çelişkiler, şüphelilerin Narin’in kaybolduğu güne dair olay anlatımlarının birbirini doğrulamadığı hususu, adli tıp raporunun henüz dönmediği, birçok şüpheli ve tanığın çelişki beyanlarda bulunması hususu dikkate alındığında, delillerin karartma ihtimalinin var olması, HTS kayıtlar ve tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurduğunda suç isnadına yönelik somut delile dayalı kuvvetli şüphe oluşturması nedeniyle ve yargılama sonucunda suçlu bulunması halinde alacağı ceza miktarı göz önünde bulundurarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. Maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 anayasasının 19. Maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK’nın 100/I maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesi gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda ön görülen cezanın alt ve üst sınırı, verilmesi beklenen cezaya göre tutuklama tedbirlerinin ölçülü olması bu nedenle adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından şüphelilerin CMK’nın 100. Maddesi gereğince ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildi.”
Tüm Türkiye'den haberdar olmak için BURAYA TIKLAYIN!
Son Dakika, Güncel haberlere BURADAN ulaşabilirsiniz!