Çağdaş Şamanizm ve Çaput Bağlama Geleneği
Çaput bağlama, Şamanizm'in günümüze kadar ulaşan en dikkat çekici ritüellerinden biridir. Türkler müslüman olduktan sonra bile, bu adetlerini büsbütün bırakmamış, kutsal saydıkları mekanlara çaput bağlayarak eski inançlarını sürdürmüşlerdir. Ancak İslam'da böyle bir adetin olmadığı bilinmektedir.
Evliya saydıkları ulu kişilerin türbelerine, orada biten ağaçlara, ya da o yörede bulunan bazı kayalara çaput bağlamak suretiyle eski adetlerini müslümanlaştırmak istemişlerdir. Oysa böyle bir âdet İslâm'da yoktur.
Çaput bağlama hurafesi, Kuzey ve Orta Asya uluslaranın eski dinleri olan ŞAMANİZM'e mahsus önemli unsurlardan biridir. Şamanist Türklerin inanışlarına göre her dağın, her kutlu pınarın, göl ve ırmakların, kutlu ağaç ve kayaların "İZİ" sahipleri vardır.
Batıl İnançların Zararları
Birçok insan, bu tür adetlerin yardımıyla hastalıklardan kurtulacağına veya dileklerinin gerçekleşeceğine inanmaktadır. Ancak bu tür batıl inançlar, insanları gerçek çözümlerden uzaklaştırarak zaman ve para kaybına neden olmaktadır.
Göz arızasını gidermek, ağrısını dindirmek için seansına "binlerce TL" para isteyenler, göğüse ve göbeğe muska yazma cüret ve ahlâksızlığına tevessül edenler ve bunların tuzağına düşüp pişmanlığını sineye çekenler de maalesef günümüzde hala bulunmaktadır.
Şamanistlerin inanışlarına göre bu yüce ruhlar kişiden kurban isterler. Kurban sunmayanlara zararları dokunur. Ancak bu ruhlar çok kanatkârdır. Bunları, bir paçavra parçası, bir tutam at kılı hatta kurban niyetiyle atılan bir taş parçası ile tatmin etmek mümkündür. İşte çaput,bezi kumaş bağlamanın kökeni bu batıl inanıştır.
Kutsal ağaç ve kutsal sular olarak kabul edilen bu mahaller, daha çok kısır ve çocuğu hasta olan kadınlar tarafından ziyaret edilmektedir. Maalesef bir çok kadın, bu mahallere gidip dua ederek ağaca çaputunu, suya parasını atarsa, hamile kalacağına inandırılmaktadır. Bazıları da böyle ağaçlara çaput bağlarsa, birtakım hastalıklardan kurtulacağına ümit beslemektedir. Anadolu'da ağaçlara bez, paçavra bağlamakla dileğinin yerine geleceğine inanılan pek çok yer vardır |
Modern Toplumda Hurafelerin Yeri
Modern toplum ve bilim çağında bile birçok insan eski adet ve inançlarına sıkı sıkıya bağlı kalmaktadır. Bu durum, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının önemini ortaya koymaktadır. Toplumun bu tür yanılgılardan arındırılması için daha fazla çaba sarf edilmelidir.
İslâm bilginleri böyle âdetlerle asırlarca mücadele etmişlerdir. Bir çok bâtıl inancın kalkmasını sağlamışlarsa da, tamamen yok edilememiştir. Hâlâ bir çok yöremizde türbe pencerelerine, bazı ağaçlara çaput bağlandığı, duvarlarına taş yapıştırıldığı veya cami havuzlarına ve pınarlara para atıldığı bir gerçektir. |
Kaynak: Yaşayan Hurafeler, Kemalettin Erdil
Hazırlayan: Ayhan Talha Bayraktar