Bireylerin sahip olduğu bu kaygı ve düşünceler aslında kişinin isteği dışı beynine giren ve ruh halini doğrudan etkileyen durumlardır. Obsesif kompulsif bozuklukta bu kaygı ve düşünceler zaman içerisinde insan beyninde “saplantı” halini almaktadır.

Obsesif kompulsif bozukluğun tanımlanmasındaki en önemli noktalardan biri var olan düşüncelerin kontrol dışı gerçekleşmesidir. Saplantıların neden olduğu kaygı durumlarında kişi bir savunma mekanizması olarak basitçe bu durumdan kurtulma yolunu aramaktadır. Bu noktada kişi belli davranış ve ritüelleri tekrarlama gereği duyarak sahip olduğu kaygı durum halinden çıkmaya çalışmaktadır.

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Bu davranış ve ritüellere psikolojide “kompülsiyon” (zorlantı) denir. Obsesif kompulsif bozukluğun iki ögesi saplantı ve kompülsiyonlardır. Saplantılar ve kompülsiyonlar beraber ortaya çıkabildikleri gibi ayrı ayrı da gözlemlenebilirler. Obsesif kompulsif bozukluk için en sık kullanılan örneğe bir göz atalım. Temizlik kompülsiyonunu ele aldığımızda kişi mikrop ve kirlilik gibi durumlara saplantılı olduğundan bu kompülsiyon bu saplantının sonucu olarak ortaya çıkar.

Bu gibi durumlarda gerçekleşen tekrar ritüelleri ve eylemleri başka bir kompülsiyon örneğidir. Burada yaygın olarak görülen saplantı durumu kişinin “Başıma kötü bir şey gelecek.” veya “Kötü bir şey olacak.” gibi düşünce olgularının bir sonucudur. Yaşanılan bu durumların sonucunda kişinin Obsesif kompulsif bozukluğunun olduğu varsayılır. Ancak anlamanın en etkin yolu profesyonel bir destek veya psikolojik kontroldür.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedenleri

Biyolojik etkenler: Beynimiz yapı olarak tam bir kara kutudur. Günümüzde beyin yapısıyla ilgili birçok konu ve sorun aydınlatılmış olsa da halen bilmediğimiz birçok detay mevcuttur. Obsesif kompulsif bozukluk durumunda beyin yapısındaki nöron hareketlerinde farklılıklar gözlemlenmektedir. Bu hareketlilik obsesif kompulsif bozukluk semptomlarının yaşandığı sırada daha aktif hale gelmektedir. Tam olarak bir genelleme yapamasak da aynı aileye mensup kişilerde çıkma olasılığının etkisini göz ardı edemeyiz. Birçok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi Obsesif kompulsif bozuklukta da kalıtımsal etkenler rol oynamaktadır.

Çevresel etkenler: Yapılan birçok araştırma sonucuna göre Obsesif kompulsif bozukluğa sahip bireylerin bir kısmında çevresel stres durumlarından etkilendiği ortaya çıkmıştır. Arka plan olarak incelendiğinde kişinin yaşadığı bazı çevresel etkenler ve hayatıyla ilgili ciddi değişikler semptomların ağırlaşmasına yol açabilmektedir.

  • Sevdiği birinin kaybı
  • Taciz / istismar
  • Yaşam durumunu etkileyen ekonomik veya sosyal ilişkilerdeki bozulma
  • İlişki kaygıları

Tedavi

Obsesif kompulsif bozuklukta en sık kullanılan tedavi yöntemi psikoterapidir. Bilişsel davranış terapisi ile obsesif kompulsif bozukluk büyük oranda tedavi edilmektedir. Aynı şekilde birçok vakada ilaç tedavisi de uygulanmaktadır.

Editör: Fırat Çelik