Mübarek Ramazan ayına bizi kavuşturan Rabbimize hamd eder, Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz’e salat ve selam ederiz.
Yüce dinimiz İslam’ın beş şartından biri olan oruç ibadetinin emredildiği rahmet ve mağfiret ayı ile bir kez daha buluşduk.
Her gecesi ve gündüzü ile rahmet sağnaklarının altında yaşanan bu ayın hakkını verdiğimizde bağışlanmaya, kirlerden ve günahlardan; madden ve manen külli bir arınmaya gönül kapımızı çalıyor Ramazan-ı Şerif ayı.
Oruç ibadeti, sadece yemek içmek ve cinsel ilişkiden uzak durmaktan ibaret değildir. Her türlü kötü davranış ve düşüncelerden uzak durmaktır. Oruç ibadetinin, hem fiziki hem de manevi olarak insana sıhhat kazandıracağını Sevgili Peygamberimiz: “Oruç tutunuz ki sıhhat bulunuz” hadisiyle buyurmuştur.
Orucun insan sağlığı yönünden çok büyük yararları olduğu gibi; nefis terbiyesi, irade ve sabır eğitimini pratik olarak bize yaptırması yönüyle de manen sıhhat kazandırmaktadır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) diğer ibadetler gibi oruç ibadetinin de insanın davranışlarını düzenleyen ve etkileyen yönlerine işaret etmektedir: “Oruç bir kalkandır.” Oruçlu, saygısızlık yapmasın. Ahlaksızca konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşmeye veya sövüşmeye kalkışırsa, iki defa, ‘Ben oruçluyum’ desin...” (Buhari, Savm;2)
Bu hadis-şerifte oruç ibadeti, kalkana benzetilmektedir. Kalkan, savaşta askerleri düşmanın darbelerine karşı nasıl koruyorsa, oruç da bizi, nefsî ve şehevî arzulardan, en büyük düşmanımız olan şeytanın vesveselerinden korumaktadır.
Bu hassasiyetle oruç tutan kişi dünyada günah ve kötülüklere, âhirette ise cehennem azabına karşı korunmuş olur. Kimseye karşı kaba davranışlara, cahil ve zorba tutumlar içine girmez.
Birçok ahlakî güzellikleri kazanır. Bize sabrı, yardımlaşmayı, takva ve şükretmeyi öğretir. Böylece kişi, manen oruç ile sıhhat bulur.
Oruçluya yakışan, yüzünden tebessümü eksik etmemektir. Gönül kırmak, inanan insana, oruçlu bir müslümana yakışmaz. Güler yüz ve tatlı dil, insanı ilâhî rahmet esintisine ulaştırır.
İnananlar, nefislerini körelterek ruhlarına huzur veren ve gönüllerinde sevgi, merhamet, şefkat duygularını artıran orucun aydınlığının karşılığını fazlasıyla göreceklerdir. Orucun bize kazandırdığı şuur ile açların, bir lokmaya hasret olanların yürek yangınını kalbimizde hissederek her lokmanın eşini bir yoksul sofrayla paylaşma gayretinde oluruz. Oruçla namazı pekiştirerek yardım dileriz Rabbimizden. Zekatı, sadakayı oruç iklimine taşırız.
Kur’an ayı olan bu ayda kişiliğimiz Kur’an ile buluşmalı, ailemize Kur’an sevinci yansımalı, Kur’an pınarında manen yıkanarak arınmalıyız. Rabbimiz cümlemizi, bin aylık rahmet ve mağfiret nuru fışkıran Kadir Gecesi bereketi ile tüm ömrümüzün keffareti olarak Ramazan yolculuğumuzun sonunda cennetlere kavuştursun.Amin.
Mehmet KUTLAY / Bursa Müftülüğü Başvaizi