İnanç

Risale-i Nur nedir? Risale-i Nur kimin eseri? Risale-i Nur nasıl bir kitap?

Risale-i Nur, Bediüzzaman Said Nursi'nin kaleminden çıkmış çağdaş bir tefsirdir. Bu yazımızda Risale hakkında olumlu ve olumsuz görüşleri paylaşıyoruz.

Abone Ol

Önemli İslam alimlerinden biri olarak kabul edilen Said Nursi'nin kaleme aldığı Risale-i Nur külliyatı, günümüzde de ilgiyle okunuyor.

Bu yazımızda, Risale-i Nur'un geçmişten günümüze uzanan etkileyici yolculuğunu ve eser hakkındaki farklı görüşleri mercek altına alacağız.

Said Nursi'nin Mesajı: Risale-i Nur

Risale-i Nur, Said Nursi tarafından 20. yüzyılın başlarında yazılmaya başlanmış kapsamlı bir eserdir. Eser, sadece bir Kur'an tefsiri olmaktan öte, dönemin ve geleceğin sorunlarına cevap arayan, insanın iç dünyasına bir yolculuk sunan, iman hakikatlerini ispat eden ve ahlaki değerlere vurgu yapan bir külliyattır.

Risale-i Nur, basitçe bir Kur'an tefsiri olarak tanımlanabilir. Ancak bu tanım, eserinin derinliğini ve kapsamını tam olarak ifade etmez. Risale-i Nur, Kur'an ayetlerinin anlamlarını açıklarken, aynı zamanda çağın en önemli sorularına cevaplar arar, iman hakikatlerini ispat eder ve insanın iç dünyasına bir yolculuk sunar.

Said Nursi'ye göre, bu eser ahir zamanın fitnelerinden korunmak ve imanını güçlendirmek isteyen herkes için bir rehber niteliğindedir.

1925’te Said Nursi tarafından yazılmaya başlanan Risale-i Nur, iman kurtarma amacıyla oluşturulmuş, İslam ve iman konularında yol gösterici nitelikte bir külliyattır. Külliyat, modern çağın getirdiği manevi tehlikelere karşı bir rehber olarak geliştirilmiştir.

Risale-i Nur'un Temel İlkeleri ve Hedefleri

Risale-i Nur, temel olarak şu ilkeler üzerine kuruludur:

  • Kur'an'a bağlılık: Eserin tümü, Kur'an ayetlerinin derinlemesine tefsiri üzerine inşa edilmiştir.
  • İman hakikatlerinin ispatı: Akıl ve mantık yoluyla iman esasları ispatlanmaya çalışılmıştır.
  • Çağın sorunlarına cevap: Eser, dönemin en önemli sorunları olan materyalizm, dinsizlik ve ahlaki çöküş gibi konulara çözüm önerileri sunar.
  • Ahlaki değerlerin önemi: İyilik, doğruluk, merhamet gibi evrensel değerlerin önemi vurgulanır.

Risale-i Nur'un Özellikleri

  • Çağdaş bir tefsir: Risale-i Nur, Kur'an'ı çağın şartlarına göre yorumlar ve modern insanın anlayabileceği bir dilde anlatır.
  • Bilim ve dinin uzlaşması: Eserde bilimsel gerçekler ve dinî inançlar bir arada ele alınır.
  • İman hakikatlerinin ispatı: Risale-i Nur, iman esaslarını akla ve mantığa uygun bir şekilde ispat etmeye çalışır.
  • Ahlak ve erdem üzerine vurgu: Eser, insanın ahlaki gelişimine büyük önem verir ve erdemli bir hayat sürmenin önemini vurgular.

Risale-i Nur Neden Önemli?

Risale-i Nur, sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için önemli bir eserdir. Çünkü:

  • İnsanlığın ortak değerlerine hitap eder: Sevgi, merhamet, adalet gibi evrensel değerler üzerinde durur.
  • Farklı inançlara saygı duyar: Diğer dinlere ve inançlara karşı hoşgörülü bir tutum sergiler.
  • Barış ve kardeşlik mesajı verir: İnsanların birbiriyle barış içinde yaşaması gerektiğini vurgular.

Risale-i Nur Hakkındaki Farklı Görüşler

Risale-i Nur, yayınlandığı günden bu yana farklı kesimlerden yoğun ilgi görmüş ve hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Bu yorumlar arasında olumlu ve olumsuz değerlendirmeler yer almaktadır.

  • Olumlu Değerlendirmeler: Birçok alim ve düşünür, Risale-i Nur'u Kur'an'ın çağdaş bir tefsiri olarak değerlendirir. Eserin, İslam dünyasında birlik ve beraberliği sağlama potansiyeli olduğu, ahlaki değerleri güçlendirdiği ve insanlara doğru yolu gösterdiği yönünde görüşler bulunur.
  • Risale-i Nur'un dikkat çeken bir diğer yönü, klasik kelam ilmine getirdiği yeniliklerdir. Eserde, dini ve akıl yürütme süreçleri bir araya getirilerek, İslam'ın aklî yönü öne çıkarılmıştır. Faslı Prof. Dr. Taha Abdurrahman, bu çığır açan yöntemi Kopernik'in bilim dünyasında yaptığı devrime benzetmiştir: "Bediüzzaman, Risale-i Nur ile insan düşüncesinin merkezine vahyi yerleştirmiştir; tıpkı Kopernik'in güneşi merkeze alması gibi." - Prof. Dr. Taha Abdurrahman

  • Eleştiriler: Eserin bazı yönleri, özellikle de siyasi ve sosyal yorumları konusunda eleştirilere maruz kalmıştır.
  • Bazı kesimler, Nurcular olarak isimlendirilen cemaatlerde Risale-i Nur'un Kuran'dan çok ilgi görmesinin, adeta kutsal kitap muamelesi görmesinin yanlış olduğunu, risalenin batıni ilimler, gayb alemi ve gelecekle ilgili bazı iddialarının abartılı olduğunu ve bilimsellikten uzak olduğunu savunur.
  • Kuran ve sünnet, İslam'ın en önemli 2 kaynağı iken, Risale-i Nur'un bazı kesimler tarafından adeta 3. sıraya konulması, ilim faaliyetlerinde Risale haricinde kaynaklara yer verilmemesi eleştiri konusu olmaktadır.
  • Yine bazı Nur talebelerinin sohbetlerinde, Peygamberimizin (s.a.v) hadislerinden çok Said Nursi'nin sözlerine yer verilmesi, Kuran'dan çok Risale'nin kaynak gösterilmesi tenkit edilmektedir.
  • Yine bazı kesimlere göre Risale-i Nur ve Said Nursi'nin dili, FETÖ gibi cahil halkın inancını istismar etmek isteyenler için zemin ve imkan sunmaktadır.
  •  Laiklik ve Cumhuriyet açısından eseri değerlendirenler de Said Nursi ve külliyatını; laikliğe, çağdaşlığa, medeni hukuka ve bilme aykırı bulmaktadır.

Risale-i Nur’un misyonu: Ahir zamanın imani mücadelesi

Said Nursi, Risale-i Nur’un amacını, ahir zamanda ortaya çıkan imansızlık tehlikesine karşı bir mücadele olarak tanımlamaktadır.

O’na göre bu dönemde en büyük hizmet, iman hakikatlerinin korunmasıdır. Risale-i Nur, bu zorlu dönemdeki manevi ihtiyaçlara cevap vermek için kaleme alınmıştır.

Risale-i Nur’un telif süreci büyük zorluklarla şekillendi

Risale-i Nur’un yazım süreci, Said Nursi’nin sürgün ve hapishane koşullarında geçti. Zorlu şartlarda yazılan bu eser, iman ve Kur’an hakikatlerini derinlemesine ele almakta, farklı dini görüşleri özetlemektedir.

Said Nursi’nin ifadelerine göre, bu eseri yazarken kendisine “nur elçisi” misyonu yüklenmiştir.

Bediüzzaman Said Nursi’nin 23 yıl boyunca sürgün ve hapishane koşullarında telif ettiği Risale-i Nur, zorlu şartlara rağmen büyük bir sabır ve sebatla tamamlanmıştır.

Risale-i Nur’un imani mesajı geniş bir kitleye hitap ediyor

Risale-i Nur’un ana odak noktası, insanın inançla ilgili sorularına Kur’an ışığında cevaplar sunmaktır. Külliyat, insanın aklını ve kalbini tatmin edici bir üslupla, derin dini konuları anlaşılır kılmaktadır.

Eserin ahir zamanda imani bir direniş olarak görülmesi, yaygınlaşmasını sağlamış ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmasına vesile olmuştur.

Risale-i Nur'un tartışmalı tarafları ve mahkemelerdeki süreçleri

Said Nursi, Risale-i Nur’u yazarken pek çok suçlamayla karşı karşıya kalmış ve eserleriyle ilgili uzun yıllar süren mahkemelere maruz kalmıştır. Ancak bu süreçlerde beraat ederek Risale-i Nur’un meşruiyetini sağlamıştır.

Diyanet İşleri Başkanlığı da külliyatın sakıncasız olduğunu belirlemiş ve eserlerin basımına destek vermiştir.

Risale-i Nur’un Devlet denetimine alınması ve yayımlanma süreçleri

2014 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Risale-i Nur külliyatının basım hakları devralınmış ve devlet kontrolüne geçmiştir.

Ancak daha sonra, AYM’nin kararıyla bu denetim sonlandırılmış ve eserlerin özgürce yayımlanmasının önü açılmıştır. Danıştay'ın nihai kararı, külliyatın özgürce basılabilmesini mümkün kılmıştır.

Risale-i Nur üzerine akademik çalışmalar ve uluslararası ilgi

Risale-i Nur, sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde akademik çalışmalara konu olmaktadır. Ezher Üniversitesi'nden birçok üniversiteye kadar çeşitli akademisyenler, bu eserin İslam’a dair sunduğu özgün bakış açısını incelemektedir.

Eser, pek çok uluslararası sempozyuma konu olarak İslam dünyasında yankı bulmaktadır.

Risale-i Nur'un modern bilime yaklaşımı ve pozitif ilimlerle ilişkisi

Said Nursi, Risale-i Nur’da modern bilimlerin verilerinden faydalanarak, iman hakikatlerini bilimsel yöntemlerle açıklar. Pozitif ilimlerle uyumlu bir şekilde yazılan bu eser, iman ve bilim arasındaki ilişkiyi güçlendirir.

Risale-i Nur’da iman esasları, çağın ihtiyaçlarına uygun bir üslupla sunulmakta ve inançla bilim arasında tenakuz bulunmadığı vurgulanmaktadır.

Risale-i Nur'un Günümüzdeki Etkisi

Risale-i Nur, günümüzde de birçok insan tarafından okunmakta ve üzerinde çalışılmaktadır. Eserin güncelliğini korumasının nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

  • Değişmeyen insan doğası: İnsanların temel ihtiyaçları ve sorunları yüzyıllar boyunca değişmemiştir. Risale-i Nur, bu temel ihtiyaçlara ve sorunlara cevaplar sunmaya devam etmektedir.
  • Artıkça karmaşıklaşan dünya: Günümüz dünyası, hızlı değişimler ve karmaşık sorunlarla dolu. Risale-i Nur, bu karmaşık dünyada insanlara yol gösterici bir rehber olma özelliğini korumaktadır.
  • Bilim ve din arasındaki gerilim: Bilim ve din arasındaki gerilim, günümüzün önemli sorunlarından biridir. Risale-i Nur, bu iki alan arasındaki köprüyü kurmaya çalışır.
  • Risale-i Nur, kaleme alındığı dönemden bu yana geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmektedir. İman ve ahlak konularında verdiği detaylı bilgiler, sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da büyük ilgi görmekte, akademik çalışmalara konu olmaktadır. Özellikle iman hakikatlerine dair açıklamalar, Risale-i Nur'un toplumdaki yankısını daha da artırmaktadır.

Sonuç olarak, Risale-i Nur, sadece bir kitap değil, aynı zamanda bir düşünce sistemi, bir hayat felsefesi ve bir rehberdir. Eser, yıllar boyunca bir çok tartışmanın ve FETÖ gibi dini istismarın merkezinde kalmasına rağmen  insanların hayatına dokunmuş ve dokunmaya devam etmektedir.

İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!

Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!

Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!

Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!