İnanç

Yeni doğum yapan kadınlar ve Lohusa dönemiyle ilgili batıl inançlar!

Son yıllarda popülerleşen bazı lohusa geleneklerinin dinî bir dayanağı var mı?Bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu'nun kararını paylaşıyoruz.

Abone Ol

Lohusa dönemiyle ilgili inanışları, örf ve adetleri masaya yatırıyoruz. Haberimizin sonunda lohusa dönemiyle ilgili özel tavsiyelerimiz de var.

Lohusa kadın ne demek?

"Lohusa" kelimesi, doğum yapmış kadınları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Doğumdan sonra, genellikle 40 gün süren bir iyileşme ve toparlanma dönemi boyunca, anneye "lohusa" denir.

Bu dönemde anne hem fiziksel hem de duygusal olarak doğumun etkilerini atlatır ve yeni bebeğiyle bağ kurar.

Lohusalık dönemi, annenin sağlığına kavuşması ve bebeğin bakımına adapte olması açısından önemlidir. Bu süreçte, anneye özel bir ilgi ve destek sağlanması yaygın bir gelenektir.

Lohusa kadınlarla ilgili geleneksel inançlar, örf ve adetler 

Lohusa dönemi, kültür ve dinlerde farklı örf, adet ve inanışlarla çevrilidir. İşte bu döneme ait bazı geleneksel uygulama ve inanışlar:

1. Türk Kültürü ve İslam Geleneği

  • Kırk Gün Kuralı: Lohusa kadınların doğumdan sonraki ilk 40 gün boyunca evden çıkmaması gerektiğine inanılır. Bu dönemde annenin ve bebeğin korunmasız olduğu düşünülür.
  • Kırk Uçurma: Kırk gün sonunda lohusanın ve bebeğin üzerindeki olumsuz etkilerin kalktığına inanılır. Bu nedenle, 40 günün dolmasıyla birlikte "kırk uçurma" adı verilen ritüel yapılır, lohusa ve bebek ilk kez dışarı çıkarılır.
  • Al Basması İnanışı: Lohusa kadını "al karısı" adı verilen bir varlığın basacağına inanılır ve bu nedenle lohusa kadın yalnız bırakılmaz. Bu inanışa göre, kırmızı kurdele veya boncuk gibi eşyalar kullanılarak bu kötü varlıktan korunulmaya çalışılır.

2. Hindistan Kültürü

  • Jatakarma Töreni: Doğumdan hemen sonra yapılan bu törende, lohusa ve bebek için dini dualar okunur ve bebeğin geleceği için iyi dileklerde bulunulur. Lohusa dönemi boyunca anneye özel bir diyet uygulanır.
  • 40 Gün İzolasyonu: Lohusa kadınlar 40 gün boyunca evde kalır ve özel yiyeceklerle beslenir. Bu süre zarfında anneye ve bebeğe dışarıdan negatif etkilerin gelmemesi için özel dikkat gösterilir.

3. Batı Kültürü

  • Bebek Duşu (Baby Shower): Lohusa dönemi başlamadan önce anne için düzenlenen bir kutlamadır. Anneye ve bebeğe hediyeler verilir, moral desteği sağlanır. Batı toplumlarında doğum sonrası anneye sosyal destek verme amacı güdülür.
  • Postpartum Bakım: Batı kültüründe, lohusa dönemi için modern tıbbi yaklaşımlar daha yaygındır. Annenin fiziksel ve ruhsal sağlığı için profesyonel destek sağlanır.

4. Orta Asya Kültürleri

  • Kırk Çıkarma: Doğumdan sonra lohusa ve bebeğin kırk gün boyunca izole edilmesi yaygındır. Kırkıncı günde, özel bir törenle bu dönem sona erdirilir ve kadın tekrar sosyal hayata katılır.
  • Kundaklama: Bebeklerin sıkıca sarılması ve lohusanın bu dönemde sıcak tutulması gerektiğine inanılır. Bu, bebeğin güvende kalmasını ve lohusanın hızlı iyileşmesini sağlamak için yapılır.

5. Afrika Kültürleri

  • Annelik Evi: Bazı Afrika kültürlerinde lohusa kadınlar için özel "annelik evleri" bulunur. Bu evlerde kadınlar, doğumdan sonraki ilk birkaç hafta boyunca diğer lohusalardan destek alır ve iyileşme sürecini geçirir.
  • Ritüel Banyolar: Lohusalık döneminde, lohusa kadınlara ritüel banyolar yapılır. Bu banyolar, annenin bedenini temizlemek ve onu kötü ruhlardan korumak amacıyla gerçekleştirilir.

6. Hristiyanlık

  • Kırk Gün Temizlenme: Hristiyanlıkta doğumdan 40 gün sonra "Kilisenin Temizlenme Töreni" yapılır. Bu tören, annenin kiliseye tekrar girmesine izin verildiği bir zaman dilimidir.
  • Vaftiz: Lohusa döneminde bebeklerin vaftiz edilmesi yaygın bir uygulamadır. Bu, bebeğin ruhsal temizliği ve Hristiyan topluluğuna kabul edilmesi olarak görülür.

Bu örf ve adetler, kültürden kültüre büyük farklılıklar gösterebilir ve lohusa dönemiyle ilgili farklı inançları ve uygulamaları temsil eder. Gelenekler genellikle toplumsal inançlar, dini öğretiler ve tarihsel deneyimlerin birleşimiyle şekillenmiştir.

Lohusa kadınlarla ilgili batıl inanışlar ve hurafeler

Lohusa kadınlarla ilgili farklı kültürlerde yaygın olan batıl inanışlar ve hurafeler, genellikle anne ve bebeği kötü ruhlardan, nazardan veya hastalıklardan koruma amacı taşır. İşte bu döneme ait bazı batıl inanışlar ve hurafeler:

1. Al Basması İnanışı

  • Lohusa kadınların, "al karısı" veya "al basması" adı verilen bir kötü ruh tarafından rahatsız edileceğine inanılır. Bu varlığın lohusa kadına ve bebeğe zarar vermemesi için kırmızı kurdele, baş örtüsü veya çeşitli tılsımlar kullanılır. Anne ve bebeğin yalnız bırakılmaması gerektiğine inanılır.

2. Kırk Gün Evden Çıkmama

  • Lohusa kadınların kırk gün boyunca evden çıkmaması gerektiğine inanılır. Bu sürenin dolmadan evden çıkan kadının ve bebeğin hastalanacağı veya nazara geleceği düşünülür. Bu inanışın, hem annenin hem de bebeğin korunması için olduğu kabul edilir.

3. Kırk Basması

  • Lohusa kadının kırk gün içinde başka bir lohusa ile bir araya gelmemesi gerektiğine inanılır. İki lohusanın buluşmasının "kırk basması" denilen bir olumsuzluğa yol açacağı ve bunun kadınlara zarar vereceği düşünülür.

4. Ateşten Koru İçin Tuz ve Sarımsak Kullanımı

  • Lohusa kadınların yastıklarının altına tuz veya sarımsak konularak kötü ruhlardan ve hastalıklardan korunabileceği düşünülür. Bu nesnelerin kötü enerjiyi ve kötü ruhları uzak tuttuğuna inanılır.

5. Nazardan Korunma

  • Lohusa kadınların ve bebeklerin nazardan korunması için üzerlerine mavi boncuk, kurşun dökme gibi yöntemler uygulanır. Nazardan korunmak amacıyla bebeğin üstüne kırmızı kurdele bağlanması da yaygın bir uygulamadır.

6. Bebeğin Kundağa Sarılması

  • Bebeğin sıkıca kundaklanmasının onu kötü ruhlardan koruyacağına inanılır. Bu, bebeğin bedeninin gevşememesi ve "kötü ruhların" bebeğe yaklaşamaması için yapılan bir uygulamadır.

7. Lohusa Şerbeti İkramı

  • Lohusa ziyaretine gelen misafirlere lohusa şerbeti ikram edilmezse, bunun annenin ve bebeğin sağlığına zarar vereceği düşünülür. Bu, hem annenin hem de bebeğin çevresel kötülüklerden korunmasını sağlayan bir ritüel olarak görülür.

8. Kırmızı Renkli Eşyalar Kullanma

  • Lohusa kadınların ve bebeklerin kırmızı renkli giysiler giymesi gerektiğine inanılır. Kırmızı rengin kötü ruhları ve nazarı uzak tuttuğu düşünülür.

9. Yastık Altına Makas Koyma

  • Lohusa kadının yastığının altına makas koymanın, onu ve bebeği kötü rüyalardan ve kötü ruhlardan koruyacağına inanılır.

10. Kırk Uçurma Ritüeli

  • Lohusa ve bebeğin kırkıncı gününde yapılan "kırk uçurma" ritüeli, onları kötü enerjilerden ve ruhlardan arındırmak için yapılır. Bu ritüel sırasında lohusa ve bebeğe özel dualar okunur, nazardan korunmaları için özel nesneler kullanılır.

Bu batıl inanışlar ve hurafeler, genellikle eski dönemlerden günümüze kadar taşınmış geleneksel uygulamalardır. Her ne kadar modern tıp ve bilim tarafından desteklenmese de, birçok kültürde hala yaygın olarak inanılmakta ve uygulanmaktadır.

Lohusanın İlk Sütünün Bebeğe Verilmemesi

Lohusanın ilk sütünün bebeğe verilmemesi gerektiği anlayışı, hem dinî hem de tıbbi açıdan geçerli bir temele sahip değildir.

Din İşleri Yüksek Kurulu, bu uygulamanın dinî bir dayanağının bulunmadığını ve modern tıbbın, annenin ilk sütünü bebeğe vermenin hem sağlık açısından hem de bağışıklık sistemi için önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Kırk Gün Evden Çıkmama Kuralı

Lohusanın kırk gün boyunca evden çıkmaması gerektiği yönündeki inanış, tamamen hurafelerden oluşan bir gelenektir.

Bu uygulama, dinî bir gereklilik olarak kabul edilmemekte ve kadının fiziksel iyileşmesi açısından da bilimsel olarak desteklenmemektedir.

Din İşleri Yüksek Kurulu, bu tür uygulamaların geleneksel inançlardan ibaret olduğunu ve modern sağlık anlayışının aksine bir kısıtlama getirmediğini belirtmektedir.

Lohusaların Bir Araya Gelmemesi

Lohusaların bir araya gelmemesi gerektiği düşüncesi de, dinî bir dayanak olmadan yaygın bir gelenek olarak kalmıştır. Bu uygulama, sosyal destek ve toplumsal dayanışmanın önemine aykırıdır.

Din İşleri Yüksek Kurulu, bu tür ayrımların dini bir dayanağının bulunmadığını ve lohusaların sosyal etkileşimlerinin, onların psikolojik ve fiziksel iyileşmeleri açısından olumlu olduğunu ifade etmektedir.

Lohusa dönemine ait özel tavsiyeler

Lohusa dönemi, annenin doğum sonrası fiziksel ve duygusal iyileşme süreci ile bebeğin hayata adaptasyonu açısından kritik bir dönemdir. Bu dönemde anne ve bebeğin sağlık, bakım ve temizlik ihtiyaçlarına özen gösterilmesi gerekir. İşte bu döneme özel bazı tavsiyeler:

Anne İçin Sağlık ve Bakım Tavsiyeleri

  1. Yeterli Dinlenme:

    • Doğum sonrası annenin vücudu iyileşme sürecine girer, bu yüzden yeterli dinlenme ve uyku çok önemlidir. Mümkün olduğunca gündüz uykuları da dahil olmak üzere, bebeğin uyku düzenine uyulmalıdır.
  2. Dengeli ve Besleyici Beslenme:

    • Lohusa dönemi boyunca annenin beslenmesi çok önemlidir. Bol protein, lif, vitamin ve mineral içeren dengeli bir diyet uygulanmalıdır. Özellikle süt yapımını destekleyen gıdalar (örneğin, yulaf, ceviz, su) tüketilmelidir.
  3. Hidrasyon (Sıvı Alımı):

    • Bol su içmek, özellikle emziren anneler için önemlidir. Vücut sıvı dengesini korumak ve süt üretimini desteklemek için günlük yeterli miktarda su tüketilmelidir.
  4. Hijyen ve Temizlik:

    • Lohusalık döneminde hijyen çok önemlidir. Düzenli olarak banyo yapılmalı, doğumdan kaynaklanan yaraların bakımı yapılmalı ve genital bölge temizliği dikkatlice yapılmalıdır. Pamuklu ve rahat iç çamaşırları tercih edilmelidir.
  5. Duygusal Destek:

    • Lohusa dönemi, hormonal değişikliklerin etkisiyle duygusal dalgalanmaların sıkça yaşandığı bir dönemdir. Aile ve arkadaşlardan alınacak destek, bu süreci daha kolay atlatmaya yardımcı olabilir. Gerekirse bir uzmandan profesyonel destek almak da önemlidir.

Bebek İçin Sağlık ve Bakım Tavsiyeleri

  1. Emzirme:

    • Bebeğin doğumdan sonraki ilk saatlerde emzirilmesi çok önemlidir. İlk süt (kolostrum), bebeğin bağışıklık sistemi için çok değerlidir. Bebeğin sık sık emzirilmesi, hem onun sağlığı hem de annenin süt üretimini destekler.
  2. Göbek Bağı Bakımı:

    • Bebeğin göbek bağı, düşene kadar temiz ve kuru tutulmalıdır. Antiseptik bir solüsyon veya doktorun önerdiği ürünlerle bakım yapılmalıdır. Göbek bağı düşene kadar bebeğin banyo yapılmaması tercih edilebilir; bunun yerine, süngerle silinmesi önerilir.
  3. Bebek Banyosu:

    • Göbek bağı düştükten sonra bebeğe banyo yaptırılabilir. Banyo suyu ılık olmalı ve bebek banyosu kısa tutulmalıdır. Bebek şampuanı ve sabunu gibi ürünler, bebek cildine uygun ve hassas olmalıdır.
  4. Bebek Masajı:

    • Bebeğin rahatlaması, kan dolaşımının artması ve bağlanma sürecinin desteklenmesi için masaj yapılabilir. Bebeğe uygun doğal yağlar kullanarak yapılan masaj, aynı zamanda gaz sancılarını hafifletebilir.
  5. Giydirme:

    • Bebekler sıcak tutulmalıdır, ancak aşırı giydirilmemelidir. Pamuklu ve nefes alabilen giysiler tercih edilmeli, bebeğin vücut ısısı sık sık kontrol edilmelidir. Bebeğin üstü fazla örtülmemeli, sıcak havalarda serin tutulmalıdır.
  6. Bebek Uyku Düzeni:

    • Bebeğin uyku düzenine özen gösterilmelidir. Bebeğin kendi yatağında, sırt üstü yatırılması güvenli uyku için önemlidir. Yatakta oyuncaklar veya yastıklar bulunmamalıdır.
  7. Aşı Takvimi:

    • Bebeğin ilk aşıları doğumdan hemen sonra yapılmaya başlanır. Aşı takviminin takibi ve doktor ziyaretlerinin düzenli yapılması, bebeğin sağlığı için kritiktir.

Genel Tavsiyeler

  • Destek Alın: Anne, bu dönemde kendine yardım edecek kişilerden destek almalıdır. Ev işleri, yemek yapma gibi görevlerde yardım almak, annenin dinlenmesi için zaman kazandırır.

  • Doktor Kontrolleri: Hem annenin hem de bebeğin düzenli doktor kontrollerine gitmesi çok önemlidir. Lohusa dönemi boyunca sağlık problemlerinin erken tespiti için bu kontroller aksatılmamalıdır.

  • Ziyaretçi Kısıtlamaları: Lohusa dönemi boyunca anne ve bebeğin bağışıklık sistemi hassas olduğundan, ziyaretçi sayısını sınırlandırmak ve hijyen kurallarına uymak önemlidir.

Bu tavsiyeler, lohusa döneminde annenin ve bebeğin hem fiziksel hem de duygusal sağlığını korumaya yönelik olarak uygulanmalıdır.

Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!

İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!