Bazı bilim adamları, İnsanlık tarihinin başlangıcında önemli roller oynayan, ancak günümüzde pek işlevi olmayan organlarımız olduğunu iddia ederler.
İşin gerçeği şudur; İnsan vücudundaki bazı organların işlev ve hikmetleri henüz ortaya konulamamıştır. Yirmi yaş dişleri de bunlardan biridir. Bu dişler genel olarak 17 -25 yaş aralığında çıkan yetişkin dişlerdir. Bunlar, çene kısmının en arka bölümünde bulunan azı dişleridir. Toplamda 4 adettir. Bu dişler, 16 yaşında da çıkabileceği gibi 70 yaşında olan bir kişide bile 20 yaş dişinin varlığı mümkündür.
Evrimi savunan bu bilim adamları Yirmi yaş dişleri için, pişirilmiş yiyeceklerin keşfedilmesinden önce, atalarımızın çiğ yiyecekleri çiğneyebilmek için güçlü çenelere ve dişlere ihtiyaç duymalarının bir sonucu olan dişler tespitini yaparlar.
Batılılar bu dişe "akıl dişi" diyorlar. Bizim yirmi yaş dişleri ya da Yirmilik dişler dediğimiz bu dişler geç çıktıkları gibi, çoğu kez dişler arasında sorun oluştururlar. Diş hekimlerince derhal çekilmeleri önerilir.
Bu iddiaya göre; çiğnemede pek bir fonksiyonu olmamasına rağmen, bu dişler, çenemizde yeterli alan kalmadıkça çıkmakta zorlanıyor ve çeşitli problemlere yol açabiliyor.
Çenemizin Değişimi ve yirmi yaş dişleri
Bu görüşe göre; İnsanlık geliştikçe, yirmi yaş dişleri için çenemizde giderek daha az yer kalıyor. Bu durum, bazı insanlarda bu dişlerin hiç çıkmadan gömülü kalmasına neden olabiliyor. Gömülü kalan dişler, yerine tam oturamadıkları için çürüyebiliyor ve iltihap yapabiliyorlar. Diş hekimleri, bu dişlerin bir fonksiyonu olmadığı gerekçesiyle çekilmesini tercih ediyorlar.
Aslında bütün dişlerimiz aynı anda çıkmaz. Önce süt dişlerimiz çıkar. Süt dişleri döküldükten sonra ön dişler ve köpek dişleri çıkar, sonra da azı dişleri.
Yirmi yaş dişleri bu sıralamada sonda yer alırlar. Toplamda 32 tane olan yetişkin dişlerin 28 tanesi yani ana dişler ergenlik ve çocukluk çağında tamamlanır.
Dişlerimiz böyle sırayla çıkıp gelişirken, çenemiz de gelişmeye devam eder. 20 yaşını geçtikten sonra yirmi yaş dişlerine çene kemiğimizde yer açılır.
Buradan 20 yaş dişlerinin beslenmeden çok ağız yapısı, çene yapısı, diş düzeni konusunda tamamlayıcı, yenileyici ve destekleyeci unsur olduğunu anlayabiliriz. "20 yaş dişleri gereksiz,işlevsiz dişlerdir" gibi bir algı var ki bu çok yanlış bir algıdır.
Bu dişler çene kemiğinde yeterli bölgenin varlığı durumunda ağız içerisinde bulunan öteki dişler gibi problemsiz bir biçimde çıkarak çiğneme işlemine yarar sağlayabilir.
Bazı insanlarda bu dişler hiç çıkmadan gömülü olarak kalabiliyor. Yerine tam oturamadığından
çürüyebiliyor, iltihap yapabiliyor. Bir fonksiyonu olmadığından da diş hekimleri çekip almayı tercih ediyorlar.
Dişlerimizdeki Sinirlerin Önemi
Dişlerimiz, çiğnemenin ötesinde önemli işlevlere sahiptir. Dişlerimizde bulunan sinirler, acı, ağrı ve ısıyı beyinimize iletir. Bu sinirler, dişimiz çürüdüğünde beyinimize bir problem olduğunu bildirir. Ancak bu uyarılar, çoğu zaman diş çürüdükten ve sorun ciddi hale geldikten sonra gerçekleşir. Diş hekimleri, bu durumda dişi kurtarmak için genellikle sinirini almak zorunda kalırlar.
Çektirme işleminden önce 20 yaş diş ağrısına iyi gelen uygulamaları da paylaşalım:
- Ağrı oluşan bölgeye buz konulabilir.
- Sıcak su kompresi ve sıcak su ile ağız içerisinde gargara yapılması ağrıyı hafifletir.
- Sarımsağı ezerek ağrı yapan dişin üzerine sürmek ağrıyı hafifletir.
- Çörek otu diş ağrısının hafiflemesine yardımcı olur.
- Su ile seyreltilmiş oksijenli suyla ağız çalkalanabilir.
- Bunlar kalıcı çözümler değildir, mutlaka bir diş hekimine başvurmak gerekir.
Yirmi yaş dişlerinin geç çıkması ve sağlık üzerindeki etkileri, insan vücudunun ve diyetimizin nasıl değiştiğinin ilginç bir örneğidir.
SAĞLIK sayfamız için tıklayınız
Hazırlayan: Ayhan Talha Bayraktar