Gökleri ve yeri yaratışının başlangıcında, Allah'ın koyduğu bir düzen olarak belirlenen on iki aylık bir sistem, tarihin en eski zamanlarından beri insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu sayı, hem dini inançlar hem de astrolojik takvimler için temel oluşturmuştur. Peki, bu 12 aylık sistem nasıl ortaya çıktı ve tarih boyunca nasıl korundu? Bu haberimizde, zamanın sırlarını ve ayların sayısının mistik önemini keşfediyoruz.

uzay kainat

Ay ve Güneş Takvimleri Arasındaki Tarihi Yolculuk

Haram Aylar ve Dini Günlerin Belirlenmesi

Dini metinlere göre, ayların sayısının on iki olduğu ve dört haram ayın belirlendiği, bu dönemlerin savaş gibi bazı faaliyetler için yasaklandığı biliniyor. Bu takvim, Hz. Adem'den Resulullah Efendimiz’e kadar peygamberler tarafından takip edilmiştir. Bu dönemde, Mekkeli müşriklerin aylarla oynamalarına rağmen, ay sayısı 12 olarak korunmuştur. Bu sayı aynı zamanda burçların sayısı olarak da kabul edilir.

astronot uzay (4)

Ay ve Güneş Takvimlerinin Karşılaştırılması

Dünyada başlıca iki takvim kullanılmaktadır: Ay ve Güneş takvimi. Güneş takvimi, dünyanın güneşin etrafındaki hareketine; Ay takvimi ise ayın dünya etrafındaki hareketine göre düzenlenmiştir.

Ay takvimi, ayın evrelerine göre düzenlenirken, Güneş takvimi yılın 365,2422 gün olduğunu hesaba katar. Ay takviminde bir yıl, 354 veya 355 gün sürerken, Güneş takviminde bir yıl 365,2422 gündür. Bu fark, zamanla, iki takvim arasındaki gün farkının bir yıla ulaşmasına neden olur.

uzay astronot (5)-1

Hicri Takvimin Oluşumu

Müslümanlar, kameri takvimi, Hicri takvim olarak isimlendirirler. Bu takvim, Resulullah Efendimiz’in hicretiyle başlar ve Muharrem ayının ilk günü yılbaşı kabul edilir. Hz. Ali'nin teklifi üzerine, Hz. Ömer zamanında, Hicri 17, Miladi 638 yılında resmen takvim başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

uzay astronot (3)-1

Aylarla Oynayan Müşrikler ve Veda Haccı

Mekkeli müşrikler, haram ayları değiştirerek ve ay takvimini güneş takvimine uydurmak için ek ay ekleyerek takvimi değiştirmeye çalışmışlardır. Ancak Resulullah Efendimiz (s.a.v) Veda haccını gerçek tarihinde yaparak ay takvimi ile oynanmasını yasaklamıştır.

Bu konuda sözü Sayıların Tefsiri isimli esere bırakıyoruz:

uzay astronot (1)-1

SAYILARIN TEFSİRİ

AYLARIN SAYISI 12’DİR

Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah’ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. (Tevbe36)

DEĞİŞMEYEN KANUN: Allah katında ayların sayısı 12’dir. Allah’ın (c.c) güneşi, ayı ve yeryüzünü yarattığı günden beri, bu bir ilahi kanundur. Bugüne kadar da hiç değişmemiştir. Zamanı yaratan Allah’tır (c.c.) Zaman ölçüsünü de belirleyen Allah’tır. (c.c.)

Günlerin ve ayların sayısını ilk öğrenen ve dünyada bu aylara göre yaşayan Hz.Adem’dir. Hz.Adem’den Resulullah Efendimiz’e (s.a.v) kadar bütün peygamberler bu ay sayılarına göre hareket etmişlerdir.

Mekkeli Müşrikler başta olmak üzere ayların sayısı ile oynayanlar olmuş ancak tüm tahrip girişimlerine rağmen ayların sayısı 12 olarak kalmıştır. 12 sayısı burçların sayısı olarak da kabul edilir.

uzay kainat (9)

AY TAKVİMİ: Dünyada başlıca iki takvim kullanılmaktadır. 1-Ay Takvimi 2-Güneş takvimi.Güneş takvimi, dünyanın güneşin etrafındaki hareketine göre düzenlenmiştir. Ay takvimin de ise ayın dünya etrafındaki hareketine göre düzenlenmiştir. Ayet-i kerimede geçen aylar, ayın hareketleri dikkate alınarak hesaplanır. Ramazan, hac ve bayram günleri başta olmak üzere tüm dini gün ve geceler, ay takvimine göredir. Ay takvimine, kameri takvimler ismi verilir.

Ay Takvimleri, ayın dünya etrafındaki bir dolanımı sırasında görülen büyüyüp küçülme sürecine dayanmaktadır. Ay takviminde bir ay 29,530 588 gün, bir yıl 12 ay, 354,367 056 gündür. Ay takviminde aylar yirmi dokuz gün yahut otuz gündür. 1 yıl da 354 veya 355 gün sürer.

Güneş takviminde 1 yıl 365,2422 gündür. Ay takviminde ise 1 yıl 354,367 056 gündür. Bir ay yılı, bir güneş yılından 10,875 144 gün eksiktir. 33,5 hicrî yıl, 32,5 milâdî yıl geçtiğinde iki takvim arasındaki gün farkı bir yıla ulaşmaktadır.

Bu farktan dolayı, Ay takvimine göre; Ramazan ayı da, hac günleri de yılın günlerinde ilerlemekte ve 33 yıl boyunca tüm mevsim şartlarına denk gelmektedir.

Böyle olunca 33 yıl içinde, kışın kısa günlerde de oruç tutuyoruz, yazın uzun

günlerde de oruç tutuyoruz. Bakara suresinde bu konuda şöyle buyrulmaktadır: “Sana ayın şekillerini soruyorlar. De ki; o, insanlar ve Hac ibadeti için bir zaman ölçüsüdür.” (Bakara Suresi 189)

uzay kainat (8)

HİCRİ TAKVİM: Müslümanlar, kameri takvimi, Hicri takvim olarak isimlendirmişlerdir. Bu takvimde, Resulullah Efendimiz’in hicreti, Miladi 622 yılı, başlangıç yılıdır. Muharrem ayının ilk günü de yılbaşı kabul edilmiştir. Hicretin resmen takvim başlangıcı sayılması, Hz. Ömer zamanında, Hicri 17, Miladi 638 yılında gerçekleşmiştir. Takvim başlangıcı olarak hicretin kabul edilmesi Hz.Ali’nin teklifidir.

Resulullah Efendimiz (s.a.v) ashabına doğru hesabı öğretmiş, bir ayın yirmi dokuz ya da otuz gün çektiğini söylemiştir. Doğru hesabı yapabilmeleri için de hilali gözlemeleri gerektiğini uygulamalı olarak göstermiştir.

Ramazan hilâli görüldüğünde oruç başlamış, bir sonraki hilâl görüldüğünde de bayram yapılmıştır. Hava kapalı olur da hilâl görülemezse ay, otuz güne tamamlanmıştır. Bunun gibi Resulullah Efendimiz (s.a.v) hayatta iken ayların başlangıç ve bitiş günleri kurala bağlanmıştır.1110 Dinimizin, tüm zaman ve takvimle ilgili hükümleri, ay takvimi ölçü alınarak ortaya çıkmıştır.

Ay ölçü alındığı için bu aylara kameri aylar denilir. Kameri aylar; Muharrem, Sefer, Reblülevvel, Rebiülahir, Cemâziyelevvel, Cemaziyelâhir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce, aylarından ibarettir.

uzay kainat (7)

AYLARLA OYNAYAN MÜŞRİKLER: Bunlardan dört ay, haram aylardır. Bunlar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarıdır. Bu aylara hürmet ve saygı gösterildiği için “Haram” denilmiştir. Bu aylarda savaş haramdır. Ancak Mekkeli müşrikler bu haram ayları kafalarına göre değiştiriyorlardı.

Bazen ileri alıyor, bazen de geri bırakıyorlardı. Müşriklerin liderlerinden biri ortaya çıkar, bir yıl Muharrem ayını haram ilan eder, ertesi yıl ise Safer ayını haram ilan eder, insanlar da ona uyarlardı.

Araplar cahiliye döneminde haram aylarda birbirlerine saldırmazlardı. Hz.İbrahim’den beri bu adeti yaşatıyorlardı. Diyelim ki bir savaş çıkardılar ve bu savaş haram aya denk geldi. Haram ayı başka aya sayıyorlar, savaşa devam ediyorlardı. İşlerine gelmediği durumlarda da rakiplerine karşı haram ay kozunu kullanıyorlar ve “Haram ayda savaş olmaz” deyip, savaş meydanından kaçmaya mazeret uyduruyorlardı.

Bu konuda İbn-i Zeyd şöyle demiştir: “Araplar cahiliye döneminde, haram aylarında birbirlerine kızmaz ve dokunmazlardı. Öyle ki kişi babasını öldüren kimseyle karşılaşsa ona elini kaldırmazdı. Kinane oğullarından “Kalmez” isimli bir kimse bu duruma düştü. Katili cezalandırmak istedi.

Halk; “Bu ay Muharrem ayı’dır. Ceza verilmez” dediler. O da: “Bu yıl Muharrem ayını erteleriz. Bu ay haram ay olmasın” dedi ve düşmanını cezalandırdı.

Yine Mekkeli Müşrikler, ay takvimini güneş takvimine uydurmak için kullandıkları aylara, bir ay daha ilave ediyorlar, böylece hac mevsimini de sabitlemiş oluyorlardı. Yaptıkları hac, 33 yıl boyunca gerçek tarihinin dışında yapılıyordu. Ancak 33 yıl sonra devir tamamlandığında gerçek tarihine denk geliyordu.

uzay kainat (6)

VEDA HACCINDA 12 AY: Resulullah Efendimiz (s.a.v) Veda haccını gerçek tarihinde yapmıştır. O günden itibaren ay takvimi ile oynanması da yasaklanmıştır. Hz.Ebubekir  (r.a.) Resulullah Efendimiz’in (s.a.v), veda Haccında şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

 “Şühesiz ki zaman, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki şekli üzere dönmüştür. Şüphesiz ki ayların sayısı, Allah’ın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri kitabında tesbit olunduğu üzere, on ikidir. Bu aylardan dördü mukkades olan haram aylardır.Bunlar da, peşpeşe gelen zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayları ile Recep ayıdır.”

 İşte Veda Haccından beri yani Hicri 9. yıldan itibaren hacc günleri, takvimde doğru bir şekilde yer almaktadır.

uzay kainat (5)

HÜLASA; Müslüman’ın günlük hayat planı 5 vakit namaza göredir. Müslümanın yıllık hayat planı da bayramlarımız ve Ramazan ayı başta olmak üzere Allah’ın belirlediği gün ve gecelere göre olmalıdır.

Bu bölümde son olarak 360 sayısına dikkat çekelim: Hz. Âişe (r.a) annemiz Resûlullah Efendimiz’in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

“Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem ve kemik bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahü ekber, elhamdülillah, lâ ilâhe illallah der, Allah’dan bağışlanma diler, insanların yolu üzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten nehyeder ise, o günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak geçirir.”

“İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.”

“Her birinizin her bir eklemi için bir sadaka gerekir. Her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil sadakadır, her tekbir sadakadır. İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kulun kuşluk vakti kı-

lacağı iki rek’at namaz bütün bunları karşılar.”

uzay kainat (4)

Kaynak: Sayıların Tefsiri, Ayhan Talha Bayraktar-Ravza Yayınları

uzay kainat (3)

WhatsApp’ta Genç Gazete kanalını takip edin:

https://whatsapp.com/channel/0029Va9sUvv7YSdBkk9nnX0G

KANALI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

NASIL TAKİP EDEBİLİRSİNİZ ?

Eğer bu yazıyı mobil web tarayıcıdan ya da uygulamadan okuyorsanız BURAYA tıklayarak abone olabilirsiniz.

Whatsapp İhbar Hattımıza haber göndermek için;

0532 696 30 57

Editör: AYHAN BAYRAKTAR