Şu koskoca dünyayı kalbine sığdıran insan, küçücük bedenini sığdıracak bir yer bulamaz.  Aile, bebeklikten ölüme kadar insanı yetiştiren, olgunlaştıran ve geçici dünya yurdunda kendisine tutunacak bir dal, yemyeşil bir ağaçtır. Sevgi, saygı, güven, sadakat ve iffetle beslenen; her an yeni çiçeklere, meyvelere duran bir ağaç.

Ailede iletişim dili, ağacın köklerini kuvvetlendiren ve ömrünü uzatan su gibidir. Eşler, çocuklar ve akrabalar arasındaki iletişim ne kadar iyiyse o aile o kadar kuvvetli ve her mevsimin şartlarına dayanıklıdır. Bu iletişim sözlü ya da sözsüzdür. Sözlü iletişim konuşarak, istişare ederek olumlu olabildiği gibi; kızarak veya bağırarak olumsuz da olabilir. Sözsüz iletişim de gülerek ve tebessüm ederek olumlu veya somurtarak, kaş çatarak olumsuz olabilir.

İnsanın kalbi ve ruhu incedir, narindir ve inceliği sever. Kişinin ruhu olgunlaştıkça zarafeti artar. Kişinin davranışlarına yansıyan zarafetine nezaket denir. Bu sebeple zarif kişiler aynı zamanda nazik kişilerdir. Kendilerinin hanımefendi ve beyefendi oldukları şuuruyla kime nasıl davranılacağını bilen kibar insanlardır. Aile içi iletişimde hangi dili ne zaman kullanacağını düşünerek hareket ederler, kriz anlarını fırsata çevirmeyi başarırlar.

Bir kişi ailesine merhametli, şefkatli ve hoşgörülü ise gönül dilini çok iyi kullanıyor demektir. Eşinin, çocuklarının, annesinin ve babasının emeklerini takdir edip kıymetini bilen; sıkıntılarını, fikirlerini, sorunlarını küçümsemeyen kişi değer dilini önemsiyordur.

Ağzından duası ve teşekkürü eksik değilse, insanlara teşekkür etmeyenin Rabb’ine de şükretmeyeceği şuuruna varmış hayırlı bir mümindir.  Aynı şekilde hatalarında ve eksiklerinde özür dilemeyi biliyorsa, o kişi ayıpları değil zararları gidermekle uğraşmak gerektiğini düşünen akıllı bir kişidir.

İbrahim b. Edhem’in yanında bir kişi hakkında “O dil bilgisini çok iyi öğrenmiştir” diyerek övüldüğünde şöyle demiştir: “O önce susmayı öğrense daha iyi olurdu.” Ailede gerekli olduğu zamanlarda insanın sükut ve sabır dilini kullanması da önemli bir durumdur. Yerinde susmak aileyi kuvvetlendirir. Çünkü gür ağaçlı ormanlar sessizdir, orada huzurun sesi dalga dalga yayılır.

Aile emanettir. Emaneti korumalı, canlı tutmalı, kendine güvenen, merhametli, zarif ve nazik nesiller yetiştirmek hepimizin asli görevi olmalıdır.

Halime Gül / Bursa İl Müftülüğü ADRB Koordinatörü

Editör: Ramazan Yavuz