İslâm miras hukukunda "dede yetimi"nin miras hakları yeniden ele alınıyor. Dede yetimleri, yani babaları dedelerinden önce vefat etmiş çocuklar, miras konusunda nasıl bir yere sahip olacaklar? İşte bu sorunun cevabını araştırdık.

Geleneksel İslâm miras hukukunda, bir kişinin ölümü üzerine mirasının dağıtımı nasıl gerçekleşir? Halk arasında "dede yetimi" olarak bilinen, dedeleri hayatta iken babaları vefat etmiş çocuklar bu mirastan nasıl pay alabilir? Bu sorular, son zamanlarda hukuk çevrelerinde yeniden tartışma konusu oldu. İslâm hukukçuları ve Din İşleri Yüksek Kurulu'nun yorumlarına göre, dede yetimlerinin durumu ve hakları nasıl şekilleniyor? İşte detaylar.

AİLE (4)

Dede Yetimlerinin Miras Hakkı: Tarihsel ve Güncel Perspektifler

İslâm Hukukunda Dede Yetimi Tanımı ve Miras Hukuku

İslâm miras hukukuna göre, "dede yetimi" terimi, ölen kişinin oğullarıyla birlikte, önceden vefat etmiş olan diğer çocuklarının oğulları veya kızları, yani torunları anlamına gelir. Ancak, geleneksel olarak ölen kişinin çocukları varsa, torunlar mirasçı olamazlar. Bu durum, "yakın olan akrabanın uzak akrabayı hacbetmesi" prensibine dayanır.

Miras Hukukunda Yeni Yorumlar ve Dede Yetimlerinin Durumu

Bazı İslâm hukukçuları, dedeleri hayatta iken babaları ölen çocukların mağdur edilmemeleri gerektiğini vurgulamışlar. Bu çerçevede, dedenin vefat etmiş evladının miras payı kadarı veya malın üçte birini torunları için vasiyet etmesi gerektiği öne sürülmüştür. Bu görüş, İbn Hazm ve İbn Kudâme gibi âlimlerin yorumlarına dayanmaktadır.

“Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşrû bir tarzda vasiyette bulunması -Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz kılındı.” (el-Bakara, 2/180)  

Son dönem âlimleri, el-Bakara suresinin 180. ayetinden yola çıkarak, dede yetimlerine vasiyetin vacip olduğunu savunmuşlardır. Bu yaklaşım, Kur'an-ı Kerim'in vasiyet ve miras konusundaki genel tavsiyeleriyle uyumlu görülmektedir.

AİLE (3)

Sonuç olarak dede, ölen çocuğunun miras hakkını torunlarına vasiyet etmelidir. Dede de vasiyet etmeden önce ölürse, diğer kardeşler ölen kardeşin miras hakkını çocuklarına vermelidir. Kul hakkının ihmal edilmemesi açısından en doğru uygulama budur.

İslâm hukukunda bu yeni yorumlar, dede yetimlerinin hakları konusunda önemli bir değişime işaret ediyor. Geleneksel yorumlarla modern ihtiyaçlar arasındaki dengeyi sağlamak ve adil bir miras dağılımı sağlamak, bu tartışmaların merkezinde yer alıyor.

Editör: AYHAN BAYRAKTAR