Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına Türkiye'nin de müdahil olacağını açıkladı. Tunç, İsrail'in terör örgütü gibi hareket ettiğini belirterek, akan kanın ve işlenen soykırımın hesabının sorulacağını söyledi.
Adalet Bakanı Tunç'tan Bayramda Sert Mesajlar
Kurban Bayramı'nı memleketi Bartın'da geçiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bayramın ikinci günü Ak Parti İl Başkanlığı'ndaki bayramlaşma programına katıldı. Partililerle bayramlaşan Bakan Tunç, İsrail'e ve etkisiz kalan uluslararası kuruluşlara sert tepki gösterdi.
"İsrail Terör Örgütü Gibi Hareket Ediyor"
İsrail'in dünyanın gözü önünde terör örgütü gibi saldırılarını sürdürdüğünü belirten Bakan Tunç, "İsrailli saldırganlar, bir türlü durdurulamadı. Bir asırdan bu yana zaten Filistin topraklarını sürekli işgal ede ede bugünlere kadar gelindi. Maalesef Birleşmiş Milletlerin, uluslararası kuruluşların aldığı hiçbir karara İsrail devleti uymadı. Bir devlet gibi hareket etmiyor, adeta bir örgüt gibi hareket ediyor. 9 aydan bu yana da 16 binden fazla çocuğu katlettiler. Dünyanın gözü önünde bu soykırım gerçekleşmeye devam ediyor" dedi.
Uluslararası Kuruluşlara Tepki
Bakan Tunç, uluslararası kuruluşların girişimlerinin icraata dönüşemediğini belirterek, "Uluslararası kuruluşlar etkisiz. Maalesef bu akan kanı durdurmakta, işlenen insanlık suçunu engelleme noktasında uluslararası kuruluşlar yetersiz kalıyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda büyük bir ekseriyetle ateşkes kararı alınmıştı ancak bu uygulanamadı. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı soruşturma başlattı. Soruşturma çerçevesinde orada işlenen suçların, özellikle soykırıma varan insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı talep etti. Ancak bu talep henüz işleme alınmadı" diye konuştu.
Türkiye Soykırım Davasına Müdahil Oluyor
Bakan Tunç, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı soykırım suçuyla Uluslararası Adalet Divanı'nda görülen davaya Türkiye'nin de müdahil olacağını açıkladı. Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın ortak çalışmasıyla hazırlıkların tamamlandığını belirten Tunç, "Uluslararası adalet divanında başlayan ve devam eden bir dava var. Güney Afrika'nın başvurusu ile başladı. Türkiye Cumhuriyeti olarak beyanda bulunmuştuk. Sonra da müdahillik kararını Cumhurbaşkanımız açıklamıştı. Dışişleri Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığımız ortak bir çalışma yaptılar. Bu konudaki çalışmaları nihayetlendireceğiz ve Türkiye bu davaya müdahil olacak" ifadelerini kullandı.
"Tedbir Kararı Uygulanamıyor"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Lahey'de görülen davada tedbir kararı verildiğini ancak henüz uygulanmadığını belirterek, "Oradaki katliamın durması için bir mahkeme kararı da var. Bu mahkeme kararını uygulatacak olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'dir. Maalesef Güvenlik Konseyi'nde de bu kararın uygulanması noktasında bir ilerleme sağlanamadı" dedi.
"Uluslararası Hukuk Ayaklar Altında"
Uluslararası hukukun Filistin konusunda ayaklar altına alındığını kaydeden Bakan Tunç, "Çocuk hakları diyen, kadın hakları diye sürekli bas bas bağıran uluslararası kuruluşların, Gazze'deki çocuk katliamına sessiz kaldıklarını üzülerek görüyoruz" diye konuştu.
"Akan Kanın Hesabı Sorulacak"
İsrail'e soykırımı durdurması için çağrıda bulunan Tunç, "İki devletli bir yapının, Bağımsız Filistin devletinin kurulması ve tüm dünya tarafından tanınması gerekiyor. İnşallah, akan kan bir an önce durur. İnsanlık suçu işlenmesi önlenir. O suçları işleyenler de hem uluslararası önünde hesap verirler hem de ilahi adaletten kaçamayacaklar" dedi.
Ekonomi Yönetiminde Destek
Ekonomik yönden kötü günler geçiren Türkiye'nin yeniden düzlüğe çıkacağına inandığını vurgulayan Tunç, "Tüm zorlukları aşacak güçteyiz. Ekonomi yönetimimiz, halkımızın alım gücünü artırmaya yönelik, emeklimizi, işçimizi, memurumuzu enflasyona ezdirmemek için gerekli uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyor" dedi.
"Ülkemizi Darbe Anayasasından Kurtaracağız"
Bakan Tunç, sivil anayasa çalışmaları hakkında da bilgi vererek, "Türkiye Yüzyılı'na başlamadan Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak istiyoruz. Bugüne kadar temel hak ve özgürlükleri nasıl genişlettiysek, bunları daha kalıcı hale getirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm bu değişiklikler sonrasında, şu önümüzdeki 4 yıllık sürede inşallah yeni, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayı gerçekleştireceğiz" dedi.