"Ben ağa, sen ağa, bu ineği kim sağa?" lafı, halk arasında sıkça duyduğumuz bir söz. Tam da böyle, herkesin kendini işin sahibi sandığı ama elini taşın altına koymadığı durumlar için söylenmiş. Yani ortada yapılacak bir iş var ama herkes bir köşeye çekilip “Ben önemliyim, bu işi başkası yapsın” deyip duruyor. Peki, bu durumda o iş nasıl olacak?

İş Sahipsiz Kalınca, İşin Sonu Gelmez..

Bu atasözü özellikle ekip işlerinde kendini gösterir. Diyelim ki bir inek sağılacak ama herkes bir şekilde işi başkasına yüklüyor. Ortada kimse olmayınca da o inek sağılmadan kalır. Herkes ağa olmaya çalışırsa iş de ortada kalır. Burada ağa olmaktan kasıt, kendini en önemli, en yetkili kişi olarak görmek. İşe el atmadan yönetici gibi davranan insanlar yüzünden işlerin yürümediğini anlatır bu söz.

Bu durum, sadece köyde değil, iş hayatında da sıkça yaşanır. Örneğin, bir iş yapılacak ama herkes "Ben karar vericiyim" deyip işten kaçıyor. Kimse “Bu işi ben yaparım” demediği sürece o işin tamamlanması mümkün olmaz. İş bir türlü ilerlemez. Herkesin kendini “ağa” olarak gördüğü bu durumlarda işlerin aksaması kaçınılmaz. Sonuç olarak, herkes işin başında gibi görünse de iş yapan kimse olmadığı için işler kalır.

Bu atasözü, aslında sorumluluk paylaşımının ne kadar önemli olduğunu çok güzel anlatıyor. Bir işin yapılması gerekiyorsa herkesin işin bir ucundan tutması, elini taşın altına koyması şart. Yani sadece “ağa” gibi davranmak değil, işin yapılması için çalışmak da gerekiyor. Eğer herkes kendini bir köşeye çekip işi başkasına bırakırsa o iş orada kalır.

Evde bile bu durumla karşılaşırız. Bir iş yapılacaksa, her bireyin katkıda bulunması, sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Yoksa evde düzen kalmaz, işler aksar, hatta tartışmalar çıkar. Yani bu atasözü, ailede, işte, toplumda herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söylüyor. İş paylaşımı olmadan hiçbir iş yolunda gitmez.

Hepimiz Biraz “Ağa” Olmaktan Vazgeçelim..

Bu atasözünden çıkaracağımız ders belli: Sadece “önemli” görünmeye çalışmak yerine, işe katkıda bulunmak gerekiyor. Herkesin elini taşın altına koyması, işin ucundan tutması lazım. İş hayatında da, evde de, toplumda da sorumluluğu paylaşmak, işlerin sağlıklı yürümesi için şart.

Özetle, “Ben ağa, sen ağa, bu ineği kim sağa?” atasözü bize, sadece “ağalık” taslamakla işin yürümediğini, herkesin katkı sağlaması gerektiğini hatırlatıyor.

Kaynak: Haber Merkezi