Merhaba sevgili dostlar, bir seçimi geride bıraktık; hatta itirazlar bile geride kaldı. Artık seçim sonuçlarına itiraz edemiyorsunuz.
Seçimle birlikte bayram tatili de bitti. Kimimiz memleketine kavuştu; uçsuz bucaksız yeşile ve maviye, yıllardır süren hasretle kavuştu.
Kimimiz tatildeydi: havuz başında, açık büfede, bungalovda ya da mangal başında envai çeşit yiyecek ve içeceğin başında fotoğraflar paylaştı.
Kimimiz büyüklerinin yanında kaldı. Son bayramıymış gibi onların ellerini öptü, hatıralarını dinledi, çokça görmediği akrabalarını sordu ve eski bayramları dinledi.
En korktuğum şey, bu tatillerde yaşanan trafik kazaları. Bakanın açıklamasına göre, "Bayram tatilinin ilk 8 gününde toplam 4 bin 998 trafik kazası meydana geldi. 66 vatandaşımız hayatını kaybetti, 8 bin 352 vatandaşımız ise yaralandı."
Birkaç teleferik ve yangın vakası da yaşandı. Antalya'da bir teleferik kazası, Uludağ eteklerinde iki yangın meydana geldi.
Dünyaya dönersek, Gazze birinci gündem maddemiz. Gazze'de, İsrail bayram dinlemeden yine saldırılarını sürdürdü.
Metaneti ve duruşuyla tüm dünyanın hayranlıkla izlediği Hamas'ın eski sözcüsü İsmail Haniye'nin üç oğlu ve üç torunu Gazze'de şehit edildi. Haniye'nin şu sözlerini ve bu bayramı unutmayacağım: "Benim çocuklarımın kanı, hiçbir Gazzeli'nin kanından daha kıymetli değildir. Tüm Gazzelilerin kanı bizim için kutsaldır."
İran, Lübnan ve Yemen, İsrail'e İHA ve füze saldırıları düzenlediler. Bu, İsrail'in işine yaradı tabii ki. Kendisini açık açık destekleyemeyenler, mazlum İsrail'i daha açık bir şekilde destekleyecekler. İran halkına, Suriye'de yapılan saldırının öcü alındığı söylenecek.
Petrol fiyatları yükselecek; dolar, euro ve altın dalgalanacak. Kısacası dünya yine fırtınaların etrafında dönecek. Üzülerek söylüyorum.
Yeni bir haftaya başlayacağız; yeni dertler ve sıkıntılarla. Yetinmeyen insanlar, doymayan gözler, dünyaya tapınan, gösteriş manyağı, sosyal medya putları ve onların kopyaları ile başlayacağız.
Ve bu bayramı tıka basa yiyerek, dolabına bir daha giymeyeceği bir elbise ekleyenlerle hatırlayacağız.
Akşama evine ne götüreceğini düşünenler, çocuğunun yüzüne nasıl bakacağını, eşine bu bayramda hiçbir şey alamayanların yaşadığı bir bayram olarak da hatırlayacağız.