Gelin, bu soruların cevaplarını ve İslam'ın gayp bilgisi ve cefr hakkındaki görüşlerini birlikte inceleyelim.
Gayp Nedir?
Gayp, genel olarak akıl ve duyularla bilinemeyen veya o anda muttali olunamayan her şey anlamına gelir. İslam'da gaybın sadece Allah tarafından bilindiği vurgulanır.
Cefr Nedir?
Cifr, harflerin ve sayıların özel sırlar taşıdığına ve bu sayede geleceğe dair bilgiler elde edilebileceğine inanılan batıl bir yöntemdir. İslam'da cefrin hiçbir geçerliliği yoktur.
Cefr kim tarafından çıkarılmıştır?
Cefr, İslam kültürüne özellikle Şii geleneğiyle girmiştir. Şii kaynaklarına göre, cefr ilmi Hz. Ali'ye dayandırılmakta ve onun bu ilmi Hz. Peygamber’den öğrendiği iddia edilmektedir. Ancak bu iddiaların İslamî temeli yoktur ve cefr İslam ilim geleneği tarafından asılsız olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, cefrin kurucusu olarak kabul edilen bir diğer kişi ise, Cafer es-Sâdık’tır. Şii kaynaklarında, Cafer es-Sâdık’ın bu ilmi geliştirdiği ve bazı bâtınî anlamlara dayandırdığı iddia edilir.
Cefr hakkında ilginç bilgiler:
-
Tarihi Kökler: Cefr ilmi, eski uygarlıklardan gelen mistik ve okült düşüncelerin bir yansıması olarak kabul edilir. Keldânîler, Mısırlılar ve Asurlular gibi medeniyetler de bu tür mistik hesaplamalara başvurmuşlardır.
-
Ebced ile bağlantı: Cefr, ebced hesabına dayanır. Ebced alfabesindeki her harfe bir sayı değeri atanarak bu harflerin birleşimlerinden geleceğe dair bilgiler edinileceği iddia edilir.
-
Gizli ilim olarak kabul edilmiştir: Şii inancında cefr, Hz. Ali’nin gizli bilgileri bir deri üzerine yazarak bu bilgileri insanlara aktardığı düşüncesiyle popüler hale gelmiştir.
-
Geçmişteki Kehanetlere Dayandırılmış: Cefr uygulayıcıları, geçmişteki önemli olayların cefr hesaplamalarıyla tahmin edilebileceğine inanmıştır. Hatta, cefr ile devletlerin akıbetleri, savaşların sonuçları ve kıyamet senaryoları bile öngörülmeye çalışılmıştır.
-
Bâtınî anlamlar: Cefr ilmini savunanlar, Kur'an'ın zahirî (açık) anlamlarının ötesinde, bâtınî (gizli) anlamlar içerdiğini ve bu anlamların cefr ile ortaya çıkarılabileceğini iddia ederler.
-
İslam alimleri tarafından reddedilmiştir: Cefr, İslam’ın bilgi anlayışına uymadığı için birçok İslam âlimi tarafından reddedilmiş ve bâtıl bir yöntem olarak nitelendirilmiştir.
-
Şifreli Mesajlar İddiası: Cefr ilmine göre Kur’an’ın bazı ayetlerinde şifreli mesajlar bulunduğu ve bu mesajların cefr yöntemi ile çözülebileceği iddia edilir. Ancak bu, İslam ilim çevrelerince kabul edilmemektedir.
Din İşleri Yüksek Kurulu açıklaması
Din İşleri Yüksek Kurulu bu konuda şu açıklamayı yapmıştır: "Cefr, İslam kültürüne Şîa kanalıyla girmiştir. Şîa kaynaklarına göre; Hz. Ali, Kur’ân’ın bâtınî mânalarını Hz. Peygamber’den öğrenmiş ve insanların muhtaç olduğu bütün bilgileri cefr adı verilen kuzu veya oğlak derisi üzerine yazarak el-Cefr ve el-Câmi’a adlı iki eser telif etmiştir. İslam’ın yukarıda belirtilen bilgi edinme yollarıyla bağdaştırılamayacak olan bu bilgiler, tamamen uydurmadır. Kaldı ki, bizzat Hz. Ali, kendisinde Allah’ın kitabından başka bir kitabın olmadığını kesin bir dille ifade etmiştir (Buhârî, “İlim” 39; bk. Buhârî, “Cihâd” 71; Müslim, “Edâhî” 8; Müsned, I, 108)."
İslam'ın Gayp, fal ve Cefr Hakkındaki Görüşü
- Gaybın sadece Allah'a ait olduğu: İslam'a göre, gaybı sadece Allah bilir. Hiçbir insan, melek veya cin, Allah'ın izni olmadan gaybı bilemez.
- Peygamberlerin bile gaybı tam olarak bilmediği: Peygamberler bile Allah'ın bildirmediği şeyleri bilemezler.
- Fal, büyü, kehanet gibi yöntemlerin batıl olduğu: Bu tür yöntemlerle geleceği öğrenmeye çalışmak İslam'a göre büyük günahtır.
- Cifr'in hiçbir bilimsel ve dini geçerliliği olmadığı: Cefr, tamamen batıl bir inanış üzerine kuruludur.
Neden Cefre İnanılmamalıdır?
- İslam'a aykırı olması: Cefr, İslam'ın temel inançlarına aykırıdır.
- Bilimsel bir temeli olmaması: Cefr, herhangi bir bilimsel kanıta dayanmaz.
- Yanıltıcı olması: Cefr ile yapılan tahminler genellikle yanlış çıkar ve insanları yanıltır.
Gelecek bilgisi yalnızca peygamberlere verilir
İslam inancına göre, gayb bilgisi yalnızca Allah’a aittir ve Allah, sadece peygamberlerine bu bilgiyi verir. Birçok ayet ve hadis, bu gerçeği açıkça ortaya koyar:
“Gaybın anahtarları yalnızca O’nun (Allah’ın) katındadır. Onları ancak o bilir…” (En’âm 6/59)
“De ki: “Gayb ancak Allah’ındır…” (Yûnus 10/20)
“Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah’a mahsustur. Bütün işler ona döndürülür…..” (Hûd 11/123)
“O, gaybı bilendir. Bildirmek istediği peygamberler hariç hiç kimseye gaybını bildirmez…” (Cîn 72/26-27)
Hz. Peygamber de “Gayb bilgisinin sadece Allah’ın nezdinde olduğunu ifade etmiştir” (Müsned I, 391)
Hz. Peygamber bile gaybı yani geleceği bilemez. (Müslim, “İman” 287)
Cefr ilmi İslam’a uygun değildir
Harflerin ve sayıların özel sırlar taşıdığı inancına dayanan cefr, İslam’a uygun olmayan bir yöntemdir. Bu bâtıl yöntem, gaybdan haber verdiğini iddia eden kişilere güvenmenin İslam ile bağdaşmadığını gösterir.
Cefr ve fal gibi yöntemler asılsızdır
Fal, kehânet ve cefr gibi yöntemlerle geleceği bilmek imkansızdır. İslam, gaybı bilme iddialarını kesin bir dille reddeder ve bu tarz yöntemlerle yapılan çıkarımları tehlikeli bulur.
“Gelecekten haber verdiğini iddia edenleri tasdik etmek, İslam ile bağdaşmaz.”
Kur’an’da gizli sırlar yoktur
Kur’an, açık ve anlaşılır bir kitaptır. Onu şifrelerle anlamaya çalışmak, İslam’ın bilgi anlayışına aykırıdır. Cefr gibi yöntemler, tarih boyunca yanlış inançlarla bağdaştırılmış ve hurafeler etrafında şekillenmiştir.
İslam, bâtıl yollara kapalıdır
İslam’ın bilgi kaynağı, sahih hadisler, duyular ve akıldır. Cefr ve benzeri yöntemler ise asılsızdır ve İslam’ın bilgi edinme yollarıyla bağdaşmaz. Peygamberimiz de, gayb bilgisinin sadece Allah’a ait olduğunu defalarca vurgulamıştır.
Sonuç olarak, İslam dinine göre gayb sadece Allah'a aittir ve geleceği bilmek mümkün değildir. Cefr gibi batıl inançlara itibar etmek yerine, İslam'ın öğretilerine uygun bir şekilde yaşamak ve Allah'a güvenmek en doğru yaklaşım olacaktır.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
