İskorpit Çorbası:

Çanakkale’nin balıkçısından taze taze alınan iskorpit balığıyla yapılan bu çorba, “soğuk kış günlerinde içimi ısıtsın” diyenlere birebir. İçinde havuç, domates, biraz baharat… Eh, bir de balığın mis kokusu. Yanına çıtır ekmekle tam bir ziyafet!

Tumbi:

Tumbi’yi bir kere yiyen bir daha unutamaz. Patlıcan, ince bulgur, maydanoz derken ortaya öyle bir yemek çıkıyor ki “bir tabak daha alabilir miyim?” dedirtir. Hem hafif, hem doyurucu. Üstelik fırında pişirilip üstü nar gibi kızarınca tadından yenmez.

Melki Yemeği:

Melki, Çanakkale’nin ormanlarından toplanan bir mantar türü. Yağda biraz kavur, içine azıcık soğan at, tuz, karabiberle lezzetlendirdiğinde nefis bir yemek oluyor. Kavurması ayrı güzel, kızartması ayrı. Çanakkale’nin mutfağında bu mantarın yeri bir başka.

Peynir Helvası:

Şimdi Çanakkale’ye gidip de peynir helvası yememek olmaz. Şehrin simgesi olmuş bu tatlı, az malzemeyle hazırlanıyor ama tadı zengin mi zengin. Fırından çıkan sıcak peynir helvasını bir de dondurmayla denemelisiniz. Sonrasında tatlı komasına girmeniz garanti!

Börülce Köftesi:

Baklagillerden börülceyle yapılan bu köfte, sadece lezzetiyle değil, sağlıklı olmasıyla da gönülleri fethediyor. Domates, soğan, biraz baharat, biraz un... Yoğur, kızart ve afiyetle ye. Yanında yoğurtla yiyin, tam bir akşam yemeği olur.

Kanlıca Mantarı Kavurması:

Sonbahar yağmurlarından sonra çıkan Kanlıca mantarını bilen bilir. Tavada tereyağıyla kavrulup üzerine biraz maydanoz serptiniz mi, ortaya müthiş bir yemek çıkar. Doğanın sunduğu bu lezzeti mutlaka deneyin.

Çırpma:

Ispanak sever, hafif bir yemek istersen çırpma tam sana göre. Çanakkale’nin yöresel tariflerinden biri olan bu yemek, bazen kabakla da yapılır. Hem sağlıklı hem hafif.

Midye Dolma:

Çanakkale’ye giderseniz sahilde dolaşırken burnunuza midye dolma kokuları gelir. İçi baharatlı pilavla doldurulmuş taptaze midyeler, “bir tane daha al” dedirten türden. Deniz kokusu, baharat tadıyla birleşince ortaya bu muhteşem lezzet çıkıyor.

Lüfer Pilavı:

Çanakkale’nin denizinden çıkan taptaze lüferle yapılan pilav, hem şık sofraların hem de geleneksel mutfağın baş tacıdır. Balığın tadı, tereyağlı pilava geçer ve ortaya “bu pilav başka pilav” dedirten bir lezzet çıkar.

Metez: Çanakkale’nin Mantısı!

Anadolu’nun mantı geleneği Çanakkale’ye metez olarak yansımış. Kıyma ya da patatesle hazırlanan bu hamur işi, üzerine yoğurt ve salçalı sos dökülerek servis edilir. Elde açılan hamurun o lezzeti, yemek boyunca damağınızdan gitmez.

Patlıcan Kapama:

Etin üzerine patlıcanları kapatıp pişirirseniz, işte bu yemeğin adı patlıcan kapama. Domates, biber ve baharatlarla da süslendi mi, Çanakkale sofralarına layık bir yemek olur. İster öğle yemeğinde, ister akşam; her zaman favori!