Samsun'da beynindeki 4 santimetre çapındaki damar yumağı (intrakranial arteriovenöz malformasyon) nedeniyle koma halinde Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan genç kız, ameliyat edildikten sonra hastaneden yürüyerek çıktı.
Samsun'da yaşayan 23 yaşındaki Bahar Köse, şiddetli baş ağrısı ve şuur bulanıklığı şikayetiyle Çarşamba Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Hastaya çekilen bilgisayarlı tomografide beyin sağ yarımında kranial kanama ile uyumlu durumlar tespit edilmesi üzerine hasta, Sağlık Bakanlığı, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Burada Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Vaner Köksal tarafından kanamaya yönelik operasyon gerçekleştirildi. Operasyon esnasında hastada kafa içi damar yumağı tespit edildi. Hastanın mevcut kanaması boşaltılarak girişimsel radyoloji tarafından anjiyografi işlemi yapıldı. Hastanın anjiyografi işleminde beyin sağ yarımındaki kafa içi damar yumağı detaylıca ortaya konuldu. Beyin cerrahisi ve girişimsel radyoloji tarafından birlikte yapılan değerlendirmeler sonucunda arteriovenöz malformasyonun endovasküler (damar içerisinden) yöntemle tedavisinin yapılmasına karar verildi. Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Gündoğdu ve ekibi tarafından hastanın ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi.
"Ölümle sonuçlanabilecek bir durumla karşı karşıya kalabilirdi"
Yapılan işlem hakkında bilgi veren Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Gündoğdu, “Hastamız Çarşamba Devlet Hastanesi’ne beyine kanaması nedeniyle başvurdu. Burada yapılan tomografisinde beyin için bir kanama tespit edildi. Hastamız akabinde hastanemize gönderildi. Burada Dr. Vaner Köksal hocamız hastamızı opera etti ve kanamasını boşalttıktan sonra orada damar yumağı tespit edildi. Sonrasında hastamızı girişimsel radyolojik ünitemize alarak anjiyosunu ardından da işlemini gerçekleştirdik. 2 ay aradan sonra hastanın genel durumu iyidir. Şu anda normal konuşmasını, fonksiyonlarını gerçekleştirebiliyor. Bu operasyonu hem beyin cerrahisi ile yapabilme adına hem de hastanemizde ilk defa böyle bir beyin yumağı tedavisini sağlamak bize gurur verdi. Bundan sonrada hastalarımızı bu şekilde tedavi etmeye gayret göstereceğiz. Bu hastalar intrakranial kanama geçirmesi nedeniyle gerek felç kalma, gerekse ölüm riski yüksek hastalardır. Hasta bir kez daha kanasaydı muhtemelen ölümle sonuçlanabilecek bir durumla karşı karşıya kalabilirdi" dedi.
"Başarılı şekilde bir damar yumağını bertaraf etmiş olduk"
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Vaner Köksal ise "Kanı boşaltıp, beyni rahatlatıcı bir ameliyat gerçekleştirdim. Buna sebep olan problemi kendi gözlerimle gördüm. O an ameliyatla zorlayarak çıkartabilirdik ama beyin dokusuna daha çok zarar verebilirdik. Damar yumağı küçültebilecek bir işleme karar verdik. Dr. Hasan beyden yardım istedim. Ameliyat sonrası beyinde oluşan bir damar yumağı için, bu damar yumağını besleyen damarları Hasan Bey kapattı. Kanamanın tekrarını engellemiş olduk. Hastamıza bu işlem sırasında tek bir yansıması oluşmadı. Başarılı şekilde bir damar yumağını bertaraf etmiş olduk” diye konuştu.