Örneğin: “Yapamadı yerine henüz yapamadı.
Okuyamadı yerine henüz okuyamadı.
Yazamadı yerine henüz yazamadı.
Çözemedi yerine henüz çözemedi.
Başaramadı yerine henüz başaramadı.
Öğrenemedi yerine henüz öğrenemedi.”şeklinde esnetin.
Çünkü henüz ifadesi yapabilme tohumu ekiyor, yapabilme umudu veriyor. Çabalarsa, gayret ederse yapabilir, düşüncesi kazandırır.
Böyle düşünen yani henüz ifadesini kullanıp esneklik sunan bir öğretmen öğrencisini gözden çıkarmaz.
Başaramıyor deyip vazgeçmez öğrencisinden. Öğrencisini başarısız diye kodlamaz, etiketlendirmez.
Anne baba ve özellikle öğretmen olarak sergilediğiniz tutumla çocuğunuzun, öğrencinizin kafasında kendinizle ilgili bağıran, kızan biri algısı oluşturmayın.
Bu tutum çocuğunuzun, öğrencinizin öğrenmesini sekteye uğratır.
Bu yaklaşım, öğrencinizin sizden düşünsel, duygusal ve zihinsel olarak uzaklaşmasına zemin hazırlar.
Bu sorunlu ilişki, en nihayetinde öğrencinizin sizden bağının kopmasına yol açar.
Çocuk sizi, karşısında ona okuma-yazma veya bir konuyu, bir işlemi öğreten biri olarak görmez, kendisine bağıran ya da en ufak hata yapılması durumunda kendisine bağırmaya hazır biri olarak sizi görür ve kodlar.
Dolayısıyla “Nasıl öğrenmez” yerine “Nasıl öğretirim” diyerek çocuğunuza, öğrencinize yardımcı olabilirsiniz.
Bu anlayışla yanında olduğunuzu hissettirilebilirsiniz.
Onun hatasını arayan değil, hatasını hoş gören biri olarak sizi görmesini sağlayabilirsiniz.
Kısacası ne söylediğinizden çok, nasıl söylediğiniz çok önemli.
Ve ne anlatığınızdan çok, nasıl anlattığınız çok önemli.
Son olarak; hiçbir öğrenci için öğrenmedi demeyelim,
“Henüz öğretmenim henüz öğrenmedi” diyelim…
Mehmet Şah Marhan
Eğitimci/ Aile Danışmanı