Ergut “Olumsuz çalışma koşulları ve stres en çok, sindirim sisteminin şefi olarak nitelendirilen mideyi etkiliyor. Ağrı, hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlar adeta çalışma hayatının bir parçası gibi. Günümüzün daha az hareket, uzun süreli ve yorucu çalışma saatleri, dengesiz beslenme, stres gibi olumsuz getirilerinin etkilediği organlardan biri de mide… Çünkü her geçen gün daha çok insan mide rahatsızlıkları nedeniyle bizlere başvuruyor” dedi
AŞIRI ASİT SALGISI
Özel Medi-ce İnegöl Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uz.Dr.Yılmaz Ergut uzun süreli, stresli, yorucu, mola vermeden saatlerce süren çalışmaların midede aşırı asit salgısına yol açtığını söylüyor.
Mide hastalıklarına zemin hazırlayan diğer faktörleri; baharatlı yiyecekler, alkol, kronik sigara olarak sıralayan Ergut “Bir diğer sebep ise helicobacter pyloridir. Midedeki ağrı, ekşime, yanma, şişkinlik, gaz, kramp, göğüs arkasında ağrı ve boğazda yanma ile ses kısıklığı en sık rastlanan belirtilerdir” diyor ve mide hastalıkları hakkında şu bilgileri veriyor:
ÇALIŞANLAR MİDELERİNİ NASIL KORUYABİLİR"
“Ofis çalışanları arasında en sık görülen rahatsızlıklar ise gastrit, ülser, GORH, hipertansiyon,obezite, ateriyosklerotik ve depresyondur. Mide hastalıklarından korunmanın en önemli yolu, yaşam tarzında değişiklik yapmaktır. Eğer kişi obez ise ve özellikle karın çevresinde kilolar fazla ise öncelikle kilo vermesi sağlanıyor; düzenli egzersiz öneriliyor. Sigara alkol kullanımı, kahve gazlı içecekler ve baharatlı yağlı besinlerin tüketimi azaltılıyor. Hastanın yatak başını yükseltmesi, yatmadan önce yemek yememesi, sıkı, dar giyecekler, korse ve kemerli pantolonlar kullanmaması öneriliyor”
ÇAĞIN HASTALIĞI REFLÜ…
“Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Mide asidik içeriğinin yemek borusuyla uzun süreli temas etmesiyle bu bölgede hasara ve yanma hissine yol açıyor. Yemek borusunun arkasında oluşan yanmanın yanı sıra ağıza gıdaların ve mide suyunun gelmesi kişiyi oldukça rahatsız ediyor. Reflü mutlaka teşhis ve tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Aksi halde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Günümüzde endoskopi ve diğer testlerin yaygınlaşması ile kolayca teşhis edilebiliyor.
Reflü şikayetleri olan hastalarda ilaç tedavisi çok önemli. Asit baskılayıcı ilaçlar, prokinetik ilaç tedavisi, antiasit ilaçlar ve HP tespit edilen olgularda 10-14 günlük antibiyotik tedavileri yüzde 80-85 oranında rahatlama sağlayabiliyor”