Daralmış dehlizlerin elinden tutan ruhum
Ne zaman göğsümde genişleyen arzı kucaklayacaksın?
Hergün yeni bir sır
Hergün yeni bir çığır
Örseleniyorsun ağır ağır!
İnsan ne güzel, ancak
Dünyanın elinde bir oyuncak
Kalplerde menfaat adım adım
Ben, bu insanlardan bir şey anlamadım!
Yaşam ne güzel, ancak
Ölüm, birgün seni de toprağa koyacak!
Yağmura durmuş bulutlar gibi hassas ruhum
Ne zaman baharı getirecek cemrelere tutunacaksın?
Hergün yeni bir imtihan
Hergün yeni bir hezeyan
Sen, gönül pınarlarından çağlayan!
Kalplerde dünya değerleri akın akın
Ey sızlayarak bakan gözlerim!
Görmez misin, etrafına bir bakın?
Yazık, para için alçalıyor en yakının!
İncitmemek için gayret gösteren incinmiş ruhum
Ne zaman gerçek sahibine şartsız teslim olacaksın?
Hergün yeni bir hikmet
Hergün yeni bir himmet
Benim bedenim ölecek, sen ise sağ selamet!
Yarab! Sendendir benim ruhum
Affedilmektir benim, en büyük duam ve umudum!
PİRDAŞ!
Sevda yaralı bir kuşun kanadında
Sonsuzluk hayatının peşindeyim!
Mazide tövbeler bir bir diziliyken
Bir kutlu öz davanın izindeyim!
Kara bir bulut dolaşır başımızda
Bembeyaz yağmurlar peşindeyim!
Pişman kalbimiz bir bir arınırken
Bir kutlu peygamberin izindeyim!
Mavi bir gökyüzü asılıdır içimizde
Kızıl seher gölgeleri peşindeyim!
Gönül Yaradan’ı sessiz zikrederken
Pirdaş Alperenlerimizin izindeyim!
Sabah güneşi çarparken yüzümüze
Aydınlık saçan sözler peşindeyim!
Dünyada zaman hızla akıp giderken
Kelamın en güzelinin peşindeyim!
Zalimler kara pençelerle üstümüzde
Ötelerden emirle direniş peşindeyim!
Masum insanlar bir bir katledilirken
Bir kutlu zafer ve seferin izindeyim!
Kırmızı gül açar gönül bahçemizde
Bülbüller misali aşkın peşindeyim!
Geleceğimizi güzel kokular sararken
Bir muhabbet ve sevginin izindeyim!
Pirdaşlar der ki; Allah var gam yok
Son nefesimizde iman peşindeyim!
Ruhumu bir kutlu müjde sararken
Ölümü öldüren canların izindeyim!
ALİ ZİYA