En eski çağlardan günümüze kadar insanlık, cinlere ve doğaüstü olaylara olan merakını hiç kaybetmedi. Sihir ve büyü de bu merakın en eski ve en yaygın olanıdır.
Peki, İslam dinine göre sihir nedir, ne değildir? Sihir yapan veya yaptıran kişilerin durumu nedir? İşte bu soruların cevaplarını ve konuyla ilgili merak edilen tüm detayları bu haberimizde bulabilirsiniz.
Sihir ve Büyünün İslam'daki Yeri nedir?
İslam dini, sihir ve büyü gibi batıl inançları kesin bir dille reddeder. Kur'an-ı Kerim'de sihirle uğraşanların büyük günaha girdiği ve ahirette cehenneme gideceği belirtilmektedir.
Hz. Peygamber (sav), sihirbazların yalancı ve dolandırıcı olduğunu, insanları aldatmak amacıyla bu işlerle uğraştıklarını vurgulamıştır.
Sihir ve büyü yapmak veya yaptırmak İslam dininde büyük günah olarak kabul edilir.
Sihir ve Büyü Nedir?
Sihir, iki ana anlamda kullanılmaktadır. İlk anlamı, cinler veya tabiatüstü güçlerle bağlantı kurma iddiasıyla yapılan işlemler olup, genellikle iksir, tılsım, efsun gibi nesnelerle gerçekleştirilir.
İkinci anlamı ise, el çabukluğu ve çeşitli tekniklerle insanların algısını yanıltmaya yönelik işlemlerdir. İslam geleneğinde, her iki tür sihir de yasaklanmıştır.
Sihir Çeşitleri ve Zararları
Sihir, genel olarak ikiye ayrılır:
- Batıl İnançlara Dayalı Sihir: Cinler, ruhlar, yıldızlar gibi varlıklara ilahi güçler atfederek yapılan sihir türüdür. Bu tür sihir, kişinin Allah'a olan inancını zedeler ve şirke götürür.
- Hile ve Aldatmaya Dayalı Sihir: El çabukluğu, göz boyama, telkin gibi yöntemlerle insanları yanıltmaya yönelik yapılan sihir türüdür. Bu tür sihir ise insanların maddi ve manevi olarak zarar görmesine neden olur.
Sihir, sadece kişinin kendisine değil, aynı zamanda çevresindeki insanlara da zarar verebilir. Sihir yapılan kişi, psikolojik sorunlar yaşayabilir, sağlığı bozulabilir ve sosyal ilişkileri zarar görebilir.
İslam’ın Sihir ve Büyüye Yaklaşımı
İslam dini, sihirle uğraşmayı büyük günahlar arasında sayar ve bu konuda net yasaklamalar getirmiştir. Kur’an-ı Kerim, sihir yapanların ahirette nasibi olmadığını belirtir ve bu tür işlerden korunmak için Allah’a sığınılması gerektiğini ifade eder:
"Onlar, Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine uydular. Gerçek şu ki Süleyman kâfir olmadı, fakat şeytanlar kâfir oldular; çünkü insanlara sihri, Bâbil’de iki meleğe, Hârût’la Mârût’a indirileni öğretiyorlardı. Hâlbuki bu iki melek, “Biz ancak imtihan vasıtasıyız; sakın küfre sapma!” demedikçe hiç kimseye bilgi vermezlerdi. Fakat onlar bu iki melekten, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa Allah’ın izni olmadıkça onunla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Yine de kendilerine fayda sağlayanı değil zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu (sihri) satın alan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını çok iyi biliyorlardı. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür, bir bilselerdi!" (Bakara, 102)
"De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine, İnsanların hükümdarına, İnsanların ilahına, O sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan." (Felak Suresi)
Sihir ve büyü İslam’ın Tevhid İnancına Aykırı
İslam’a göre, sihir, şeytan, cinler ve diğer tabiatüstü varlıkların Allah’ın kudretini aşan güçlere sahip olduğunu iddia eder.
Bu, İslam’ın tevhid ve tevekkül inancına aykırıdır ve kişiyi şirke götürebilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) de bu tür uygulamalardan sakınılmasını ve Allah’ın yardımına başvurulmasını tavsiye etmiştir:
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Helak eden şeylerden kaçının: Allah’a şirk koşmak ve sihir yapmak!” (Buhârî, Tıb, 48)
“Kim düğüm yapar sonra ona üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa şirk koşmuş olur. Kim de (kendisini koruması için nazarlık ve benzeri) bir şey takarsa o taktığı şeyin korumasına havale edilir.”
İnsanları Yanıltan Teknikler hakkında Dinî Değerlendirme
Göz bağcılığı, el çabukluğu ve diğer tekniklerle insanları yanıltmak ve zarara uğratmak, dinen günahtır. Ancak, sadece eğlence amaçlı yapılan gösteriler, eğer dinî sakınca barındırmıyorsa, bu kapsamda değerlendirilmez.
Sihirden Korunma Yolları
Sihirden korunmanın en etkili yolu, Allah'a sığınmak ve O'na olan inancımızı kuvvetlendirmektir. Bunun yanı sıra, Peygamber Efendimizin öğrettiği duaları okumak ve kötü düşüncelerden uzak durmak da önemlidir. Sihir yapıldığını düşünen kişilerin bir an önce bir uzmana başvurması ve tıbbi tedavi alması gerekmektedir.
Sonuç olarak, sihir ve büyü, İslam dininin kesin olarak yasakladığı batıl inançlardan biridir. Müslümanlar, sihirbazların ve büyücülerin tuzaklarına düşmemeli, Allah'a sığınarak korunmalıdır.
Müminlerin, sihir ve büyü ile ilgili her türlü davranıştan özenle kaçınması ve bu tür işlerle meşgul olanlara itibar etmemesi önemlidir.
Bu konuda daha fazla bilgi ve detay için Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 12.04.2023 tarihli açıklamasına başvurabilirsiniz.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!