İnanç

Tesadüf Değil Hiçbir Şey, Kaderin İnce Dokunuşu: Tevafuk Her Şey!

Hayatımız, görünürde tesadüflerle dolu gibi görünse de İslam alimleri, olaylar arasında  "tevafuk"  adı verilen bir sır olduğunu söyler. Tesadüf değil tevafuk.

Abone Ol

Tevafuk nedir?

Kainatta ve hayatınızda tesadüfe tesadüf edemezsiniz. Hikmet sahipleri, yaşanılan herşeyde, başa gelen herşeyde ince bir kader işçiliğini gösteren anlamlı bağlantılar olduğuna dikkat çeker. Peki, tevafuk nedir ve hayatımızdaki önemi nedir?

Tevafuk:  Arapça kökenli bir kelime olup "denk gelme, uygun düşme" anlamlarına gelir. İslamî terminolojide ise; olayların Allah'ın (C.C.) takdiri ve hikmetiyle, belirli bir amaca hizmet etmek üzere bir araya gelmesi, zaman ve mekân olarak çakışmasıdır.

Yani, zahiren alakasız gibi görünen olaylar arasında Allah'ın varlığına ve kudretine işaret eden anlamlı bir bağ vardır.

 Kur'an ve Sünnet'te Tevafuk

Kur'an-ı Kerim'de tevafuk kelimesi geçmese de pek çok ayette bu kavrama işaret edilir. Örneğin,  "Yeryüzünde ve sizin kendi nefislerinizde olan hiçbir şey yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılı olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a kolaydır." ayeti, her şeyin Allah'ın bilgisi ve kontrolü dahilinde olduğunu gösterir. (Hadid Suresi, 22)

Tevafuk, hikmet ve kaderin sırrını şu ayet-i kerimede de görebiliriz: “Gaybın anahtarları Onun katındadır; başkası onu bilemez. Karada ve denizde olanı da O bilir. Onun bilgisi olmadan ne bir yaprak düşer, ne de yerin karanlıklarında bir tane saklı kalır. Yaş ve kuru ne varsa, hepsi apaçık bir kitaptadır.” ( Enam Suresi 59)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de hadis-i şeriflerinde tevafuka dikkat çekmiştir. Bir hadislerinde,  "Mü'min kişinin işleri ne kadar da hayret vericidir! Zira her işi onun için hayırdır." buyurarak, mü'minin hayatındaki her olayın,  görünürde kötü olsa bile,  arkasında ilahi bir hayır ve hikmet olduğunu ifade etmiştir. (Müslim, Zikir, 19)

Tevafuk Örnekleri

Tevafuk, hayatımızın her alanında karşımıza çıkabilir.

Kur'an'daki bazı harflerin tekrar sayıları şaşırtıcı bir şekilde belirli anlamlara gelir. Bu durum,  Kur'an'ın insan sözü olamayacağının  ve ilahi bir düzen içerdiğinin delillerinden biri olarak kabul edilir..

Kuran'daki her bir ayet, ayetlerdeki sayılar, ilahi bir tevafuk ve hikmet örgüsüdür.

Yolda yürürken karşılaştığımız bir tanıdık, tam da ihtiyacımız olan bir anda gelen bir telefon, okuduğumuz bir kitapta karşılaştığımız ve bize yol gösteren bir cümle... Bunların hepsi, hayatımızdaki tevafuk..

Hızır gibi bazı insanlar çıkar karşımıza mesela, ummadığımız bir yerden yardım edilir bazen...

Tarih boyunca yaşanan bazı olaylar arasındaki şaşırtıcı bağlantılar da tevafuk olarak yorumlanır.

Örneğin, bazı alimler hicri takvimle miladi takvim arasındaki bazı çakışmaları tevafuk olarak değerlendirir..

Tevafuk ve Tesadüf Arasındaki Fark nedir?

Tevafuk, olayların  rastlantısal  olduğunu savunan  tesadüf  anlayışından tamamen farklıdır. Tesadüf, olayların sebep-sonuç ilişkisi olmadan, rastgele geliştiğini savunur. Oysa tevafuk, her olayın Allah'ın iradesi ve kontrolü dahilinde gerçekleştiğini vurgular.

Tevafukun Önemi nedir?

Tevafuku anlamak, hayatımıza farklı bir perspektiften bakmamızı sağlar. Olaylara sadece zahiri boyutlarıyla bakmak yerine,  arkasındaki ilahi hikmeti görmeye çalışırız. Tevafuk inancına sahip olan herşeye hikmet gözü ile bakar. Basiret sahibi olur ve kalp gözü ile olayların iç yüzünü görür.

Tevafuk ile;

 1-Allah'a olan imanımız güçlenir.

 2-Hayatımızdaki olaylara karşı daha sabırlı ve şükredici oluruz.

3- Kaderimize teslim olur, tevekkül ederiz.

4- Hayatımızda daha anlamlı bağlantılar kurarız.

5- Başımıza gelen herşeyi kulluğumuzun bir gereği olarak imtihan biliriz.

6- Sabrı ve şükrü birlikte yaşarız.

7-Umut ve Korku arasında kulluk bilincine sahip oluruz.

8-Tevafuku anlamak,  hayatımıza anlam katar..

Tesadüf değil tevafuk efendim!

“Eğer yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem, denizler de mürekkep olsa, arkasından buna yedi deniz daha eklense, imkânı yok, Allah'ın kelimeleri yazmakla bitmez. Muhakkak ki Allah, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.” (Lokman suresi 27)

Son söz: Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler!