Gazze Şeridi'nde yaşanan trajedinin boyutları, Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı korkunç raporla bir kez daha gözler önüne serildi. İsrail güçlerinin 7-26 Ekim tarihleri arasında yürüttüğü bombardımanlar sonucu, henüz bir yaşını doldurmamış 133 bebeğin hayatını kaybettiği bildirildi.
Ama bu acı tablo sadece küçük bir kısmı. İsrail saldırılarında toplamda 7 bin 28 kişi ölürken, bu sayının 2 bin 913'ünü masum çocuklar oluşturuyor. Saldırılarda yaşamını yitiren bebeklerin sayısı ise 444'e ulaşıyor.
Küçük Bedenlerde Büyük Acılar: 444 Bebek Hayatını Kaybetti
7-26 Ekim tarihleri arasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucunda, 444 bebek hayatını kaybetti. 1 yaşındaki bebeklerin sayısı 153, 2 yaşındaki bebeklerin sayısı ise 158 olarak raporlandı. 3 yaşındaki çocuk sayısı ise 171 ile dikkat çekiyor.
İlköğretim çağındaki (4-13 yaş) çocuklar arasında 1527, lise çağındaki (14-17 yaş) gençler arasında ise 523 ölüm gerçekleşti. Bu sayılar, Gazze'de yaşanan insani dramın boyutlarını açıkça ortaya koyuyor.
Kadınlar ve Yaşlılar da Savaşın Kurbanı
Saldırılarda hayatını kaybedenler arasında 2 bin 262 kadın ve 462 yaşlı birey de bulunuyor. Ayrıca raporda, 281 kişinin kimliğinin tespit edilemediği belirtiliyor, bu da yıkımın ne denli geniş çaplı olduğunun bir göstergesi.
BM Çalışanları ve Gazetecilere de Ağır Kayıplar
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail saldırılarında 63 çalışanının hayatını kaybettiğini duyurdu. Aynı dönemde Gazze ve Lübnan'da toplamda 36 gazeteci de yaşamını yitirdi.
Karşılıklı Saldırılar ve Artan Gerilim
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik" ihlallerine karşılık 7 Ekim sabahı kapsamlı bir saldırı başlatmış, İsrail ordusu ise Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanıyla karşılık vermişti.
Bu rapor, İsrail ve Hamas arasında yaşanan çatışmanın sadece askeri bir çatışma olmadığını, aynı zamanda sivil insanların hayatlarını derinden etkileyen bir insani kriz olduğunu gözler önüne seriyor. Bölgede yaşanan trajedi, uluslararası toplumun daha etkin müdahale ve çözüm arayışları için çağrı niteliği taşıyor.
