Geçtiğimiz günlerde Weltew Mobilya yönetim kurulu başkanı Mustafa Balcı bir video paylaştı ve meslektaşlarının bu videoyu dikkate almaları konusunda uyardı.
Video ihracat danışmanı ve uluslararası ticaret uzmanı Utku Bengisu’ya ait.
Soru; “Bir şirket ne yaparsa batar?”
Cevap; “Bir şirketi batırmak mı istiyorsun, rakiplerine konsantre ol, rakiplerinin dedikodusunu yap, rakiplerini kötüle, elemanlarına diğer rakiplerini kötüleme izni ver, önce kendini değil rakiplerini anlatan, rakiplerini soran bir anlayışla pazarlama yap.
Batmak mı istiyorsun? Rakibinin hikayelerini takip et, rakibinin sosyal medyalarını takip et, rakibinin yaptığı işleri takip et.
Bir şirketi batırmak mı istiyorsun? Kendi işinin dışındaki işlere konsantre ol. Olmayacak zamanını olmayacak işlerle harca, gereksiz harcamalar yap. Muhasebe hesaplarını kontrolsüz bırak.
Sürdürülebilir, uzun yıllardır devam eden, bir hikayesi olan firmalara baktığımda ürünlerine, ürünlerini alan firmaların sağlayacağı faydalara odaklandıklarını görüyorum.”
Ne kadar tanıdık değil mi?
Sanki İnegöl'deki firmaları analiz etmiş gibi...
Maalesef İnegöl'de firmalarımız sürekli birbirlerini takip ediyorlar. Birbirlerinin dedikodu sunu yapıyorlar. Pazarlama elemanlarımız şehir dışına çıktıklarında firmalarımızın dedikodusunu taşıyorlar alıcılara. Kendi malını satmak için çalıştıkları firmaları kötülüyorlar müşterilere. İnegöl'de sürekli firmalar üzerinden dönen bir batma dedikodusu var.
Firma sahiplerimiz sürekli başka firmaların yaptıkları şeyler üzerinden karar vermeye çalışıyor ve firmalarının geleceklerini şekillendiriyorlar ve firmalarımız birbirlerini yukarı taşımak yerine aşağı çekiyor.
23 yıldır hem gazete hem de ajans faaliyetlerimiz vesilesi ile sektörü yakından takip ediyorum. Bana göre İnegöl mobilyasının en başarılı 3 firması; Çilek, Saloni, Weltew.
Muzaffer Çilek, Haluk Özbek, Mustafa Balcı
Bu 3 ismin de ortak özelliği mobilyacılarla sosyal olmamaları. Üçü de meslektaşları ile çok zaman geçirmez. Onların ne yaptıkları ile ilgilenmez. Üçü de kararlarını alırken kendi firma dinamiklerine ve gelecek vizyonuna göre karar alırlar. Eğer bu anlamda asosyal olmasalardı attıkları her sıra dışı adımda arkadaşları, meslektaşları tarafından yanlış yaptıklarına ikna edilirlerdi ve o adımı atmaktan vazgeçerlerdi.
Üçü de kendi işleri dışında işlerle ilgilenmezler, üçü de sadece mobilyacıdır, karlı diye arsa, araba vb. ticaretlerle ilgilenmezler, üçü de kazandıklarını yine firmalarına yatırırlar, üçü de kiraya vermek üzere fabrika yapmazlar, üçü de meslektaşlarının dedikodusunu yapmaz.
Özetle sadece işleri ile ilgilenirler, işlerine yatırım yaparlar. İnegöl’ün mobilyacı dedikodusunun dışında kalırlar.
Darısı tüm sektörün başına...