Hasta bakmak mı? Hasta olmak mı?
Hastanın bakımı ve hizmeti, kimi zamanlar hastalığı aratmayacak kadar yorucu olabilir. Bu, elde edilecek sevabın o denli büyük olduğunu gösterir. Hasta ile ilgilenenler bir sabır taşı olmalıdırlar. Duymadıklarını duymaya, görmediklerini görmeye hazır olmalıdırlar.
Bilhassa yatalak hastaların bakımı, o hastaların artık çekilmez görüldüklerini hissetmeden yapılabilirse ne büyük bir kazanç elde edilir. Hayırda sabır yarışı yapılmalıdır.
Hastalık halinde eşlerin birbirlerine vefaları çok önemlidir. Etini yeyip kemiğini atmak gibi bir tavır İslami değildir.
Ebeveynin hastalığı anındaki hizmet ise direkt cennete açılan bir yoldur. Allah’tan korkan mü’min bir çocuk/çocuklar böyle bir fırsatı kaçırmamak için yarışmalı, aralarında kura çekmek zorunda kalmalıdırlar. Ama bu kura, sende değil bende kalsın diye olmalıdır.
Eğer hasta kendisine yapılan hizmeti takdir edemeyecek bir hasta ise, bakıcıları onun takdirini değil, Allah’ın rızasını hesap edip hizmet etmelidirler.
Dikkat! Hasta ziyareti bir ibadettir:Evet, hasta ziyareti bir ibadettir. Her ibadet gibi o da edebine uyularak yapıldığında sevaba vesile olur.
Her şeyden önce hastayı ziyaret “gelmedi demesinler” diye değildir. Bir ibadet olduğuna göre Allah için ve sevap umularak yapılır.
Uygun vakitte, oturma edebine riayetle, konuşma nezaketine dikkatle, dua ederek-isteyerek, gerektiğinde mali ve bedeni yardımda bulunarak ziyaret etmek gerekir.
Hasta ziyareti akraba ziyareti gibi olmamalıdır. Kısa ve saygın ziyaret en makbul olanıdır. Bilhassa hastanın ve bakıcıların moralini bozacak söz ve kabalıklardan çekinmelidir. Ziyaretçi ucuz doktorluk yapmamalı, ilaca ve tedaviye müdahale yanlışlığına girmemelidir.
Hasta ve İbadet:Aslında hastalık ibadet için en gerekli zamanlardandır. Hastanın hac ibadetini ertelemesi caiz olur.
Oruç tutması ise, hastalığına bağlıdır. Hastalığının orucu kaldırıp kaldıramayacağını oruç tutan bir doktorun raporuna dayanarak kendisi de verebilir. Eğer oruç tutamazsa, iyileştiğinde tutamadığı gün kadarını kaza eder. Artık oruç tutması mümkün olmayacak bir hastalığa tutulmuş ise her günün yerine bir fidye verir.
Hasta, başını oynatabilecek güçte olduğu sürece namazı ertelemesi caiz olmaz.
Abdest için suyu kullanamıyorsa teyemmüm eder.
Ayakta kılamıyorsa oturarak, oturarak kılamıyorsa yatarak, yaslanarak kılar. Rükû ve secde için başını eğerek (ima) namazını kılar. Ama namazını ertelemez.
Sıkışınca yanlış yapmamak için; sıhhatliyken bir ilmihâl iyice okunmalıdır!
NURETTİN YILDIZ