Mehmet Nuri Memiş'in Köşe Yazısı

Muhterem Müslümanlar!

Hutbemin başında okuduğum Alak suresinin ilk beş ayeti, Kur’an-ı Kerim’in insanlıkla buluşan ilk ayetleridir. Bu ayetlerde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur: “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan yaratmıştır. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten O’dur. İnsana bilmediğini öğreten O’dur.”

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Ben, bir öğretmen olarak gönderildim.”

Değerli Müminler!

Yüce dinimiz İslam’a göre ilim öğrenmek, kadın erkek her Müslüman’a farzdır. İlim, öncelikle kişinin kendini, Rabbini ve çevresini tanımasıdır. Yaratılış gayesinin farkında olmasıdır. Varlığı ve bütün kâinatı doğru okumasıdır.

Aziz Müslümanlar!

Bilgiyi kıymetli kılan; insanlığın faydasına olmasıdır. Sahibini Allah’ın rızasına ulaştırmasıdır. Toplumu adalete, doğruya ve iyiliğe götürmesidir. Haksızlıktan, zulümden ve her türlü kötülükten uzaklaştırmasıdır. Zihinlerin bulanmasına, nesillerin ifsadına, toplumların helâkine, dünyamızın tahribine sebep olan bilgi ise değersizdir, zararlıdır. 

Kıymetli Müminler!

Cehalet, İslam’ın en büyük düşmanıdır. Bütün kötülüklerin kaynağıdır. Cehalet, kişiyi Allah katında da insanlar katında da değersiz kılar. Okumak, faydalı bilgilerle donanmak, ilmi insanlığın hayrına kullanmak ise kişiyi yüceltir. Yüce Rabbimiz,       “De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” buyurmaktadır. Bir başka ayette ise hakiki ilim sahipleri şöyle övülmektedir: “Kulları içinde Allah’a en çok saygı duyanlar, âlimlerdir.”

Değerli Müslümanlar!

İlim yolu, cennet yoludur. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “İlim öğrenmek için yola koyulan kişiye, Allah cennete giden yolu kolaylaştırır.” buyurmuştur. Bizler, geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu bilinçle ilme sarılırsak, bilim ve teknolojinin imkânlarını doğru kullanırsak insanlığa yeniden yön verebiliriz. Kalem ve kelamın gücünü hayatımıza yansıtırsak, tüm dünyaya yeniden adalet ve iyiliği hakim kılabiliriz. İlim ve irfanı mihmandarımız kılarsak, ilahi ve insani değerlerin örselendiği ve ötelendiği günümüz dünyasına yeniden umut olabiliriz. Ancak, ilim ve irfandan uzaklaşırsak, bilgi ve teknolojiyi amacı dışında kullanırsak felakete sürükleniriz. İnsanlık, bugün içine düştüğü zulmün ve haksızlığın karanlığından, şiddet ve huzursuzluk girdabından kurtulamaz.

Kıymetli Müminler!

Önümüzdeki Pazartesi günü yeni bir eğitim öğretim yılı başlıyor. Milyonlarca çocuğumuz ilim ve irfan yuvası okullarımızla buluşacak. Yavrularımızın milli ve manevi değerlere bağlı, milletine ve insanlığa faydalı nesiller olarak yetişmesi, hepimizin ortak görevidir. Öyleyse İslam’ın emrettiği ilim ufkuyla göz aydınlığı yavrularımızı, aklı, duygusu ve ameli birbiriyle dengeli olan bir mümin olarak yetiştirelim. Çocuklarımızı eğitirken başlıca yöntemimiِRabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et.” ayet-i kerimesi olsun. En temel gayemiz iseِ “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyuran Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel ahlakıyla çocuklarımızı ahlaklandırmak olsun. Bu vesileyle yeni eğitim öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, ailelerimize ve milletimize hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Muhterem Müslümanlar!

Hutbemi sonlandırırken bir hususu daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımıza bağlı 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarımız önümüzdeki Pazartesi günü başlıyor. 18 Eylül’de ise bütün Kur’an kurslarımız açılacak olup kayıtlarımız devam etmektedir. Ayrıca kurslarımıza gelemeyecek kardeşlerimiz için çevrimiçi eğitimler düzenlenecektir. Çocuklarımızı, gençlerimizi, kadın erkek her yaştan insanımızı sahih dini bilginin öğretildiği Kur’an kurslarımıza bekliyoruz.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bir hadis-i şerifiyle bitiriyorum: “Ya öğreten ol, ya öğrenen ol, ya dinleyen ol, ya da ilmi destekleyen ol. Beşincisi olma, helâk olursun!”