Abdulvasih Duran yazdı
Ümmet olarak sıkıntılar çektiğimiz şu zamanda Ramazan ayı bizlere Rahmet olur İnşaAllah.Çünkü biliyoruz ki Ramazanın başı rahmet ,ortası mağfiret sonu da Cehennem azabından kurtuluştur.Yüce Rabbimizden duamız Ramazan boyunca sıkıntılarımızı azaltsın ve Ramazanın bitmesiyle beraber maddi ve manevi cehennem azabından bizleri kurtarsın.
Ramazan genellikle oruç ayı olarak biliyoruz.Ancak Ramazan oruçtan da önce Kur’an’ın indiği aydır.Çünkü Kur’an Ramazan ayında inmeye başladı ve tam 14 yıl sonra (624) Oruç farz oldu.
Bu anlamda baktığımızda Ramazan bizlere tekrar Kur’an üzerinde tefekkür etmemizi ister.Onun için her mü’min Kur’an ayetleri üzerinde derin derin düşünmesi gerekir.Örneğin Yüce Allah Kur’an’da toplumların yaptığı yanlışlıklar nedeniyle başlarına sıkıntıların geldiği ni anlatmaktadır.
-” Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”(Ra’d,11),
-“ Bunun sebebi şudur: Bir toplum kendilerinde bulunan (iyi davranışlar)ı değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”(Enfal,53).
Ayet-i Kerimelere baktığımızda Rabbimiz bizlere kendi ellerimizle yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuzu bizlere hatırlatmaktadır.Yani kendi yaptıklarımızdan dolayı sıkıntılara girdiğimizi/gireceğimizi veya huzura kavuşacağımızı dile getirmektedir.
-“ İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler”(Rum,36),
-“ … Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzünden onlara bir kötülük dokunursa, o zaman da insan pek nankördür”(Şura,48).
Kur’an’ı düşünerek anlamaya çalışan bir insan hayat ile ilgili bütün soruların cevaplarını bulur.Ve şu gerçeği öğrenir.Başımıza gelen sıkıntılar kendi ellerimizle yaptığımız yanlışlıklardandır.Yoksa Allah kullarına kesinlikle zulmetmez.
-“ Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara (zerre kadar) zulmedici değildir.”(Fussilet,46),
On bir ayın Sultanı Ramazan ayı hepimize hayırlı olur inşallah. Rahmet ve mağfiret ayı olan bu ay bildiğiniz gibi kıymetli bir misafirimizdir.Bu misafirin aramızdan ayrılışı da çok hızlı olur..Bildiğiniz gibi Ramazanın ilk 15 günü hocalarımız teravihten sonra ‘Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan’ ilahisini okuyarak bu mübarek ayın gelişini cami cemaatiyle beraber kutlarlar.Son 15 gün de ise ‘Elveda ya şehr-i Ramazan’ diyerek yine bizleri duygulandırırlar.
Bizler mevsimlik değil sürekli Allah’ın kulu olduğumuzu unutmuyoruz.Bir nevi şöyle diyoruz:”Allah’ım! Kış mevsiminde de senin kulunum ve emrindeyim, yaz mevsiminde de.Son baharda da emrine hazırım,ilk baharda da.”Çünkü kulluk daimi ve kesintisizdir.
Ramazanın güzelliği saymakla bitmez.Sahurdaki heyecan ayrı bir güzelliktir.Çocuklarımızı mutlaka sahura kaldıralım ve sahurun zevkini yaşatalım.Teravih namazlarımızı mümkün olduğu kadar camilerde kılmaya çalışalım ve zaman zaman hatimle teravih kılınan camilere de gidelim.
Ramazanın çocuklar açısından önemi çok büyüktür.Biz iftar sonrasında otururken çocuklarımız dışarıda oyun oynamamalıdır.Bu ailelere ’çocuklar neden dışarıda da sofrada değiller’ diye sorduğumuz da “efendim onlar oruçlu değil yemeklerini az önce yediler de gittiler ‘ derler.Bu çok yanlış bir davranıştır.Çocuklarımız ister oruç tutsunlar ister tutamayacak yaşta olsunlar mutlaka o iftar heyecanını yaşamalıdırlar.Çocuklarımızı mutlaka teravih namazlarına götürüp o güzelliği yaşatmalıyız.
İnsanın şekillendiği dönem çocukluk döneminidir. Bir psikologa giden kişiyi psikolog onu önce çocukluk dönemine götürür ve o dönem ile ilgili sorular sorar.Çünkü o dönemde ne öğrenirsek geleceğimiz onunla şekillenir.
Unutmayın:Bugün oruç tutuyorsak çocukluk yıllarındaki hatıralarımızın büyük etkisi vardır.Ve hatıralarımızı anlatıyoruz.Peki çocuklarımız yarın hangi hatıralarını anlatacaklar?