Abdulvasih Duran yazdı
Rabbimizin izin ve inayetiyle İsra ve Mirac gecesini idrak edeceğiz.Yüce Rabbimiz bu geceler hürmetine ülkemize huzur ve güven tesis etsin.Her türlü bela ve kazalardan,terörden muhafaza etsin.
Kandiller geldiğinde genellikle bizler hep hocalarımıza: ”Hocam!Bu gecenin özel bir namazı var mı, varsa kaç rekattır ve bu gecede ne okuyayım?” gibi sorular sorarız.Oysa her bir kandil gecesinin ayrı bir anlamı ve bizlere vermek istedikleri bir mesaj vardır.Örneğin:
-Mevlid Kandili:Sevgili Peygamberimiz’in (sav) dünyaya geldiği gecedir.Müslüman bu kandilde Resulullah’ın (sav) hayatını ve ahlakını tanıma fırsatı bulmalıdır.
-Regaib Kandili:Regaib rağbetler demektir.Yani Müslüman bu geceyi kendisine fırsat kabul ederek Allah’ın ve Resulu’nun (sav) emirlerine rağbet edecek (ilgi duyacak) nefse ve şeytana rağbet etmeyecektir.
-İsra ve Mirac Kandili.Müslüman bu gecenin anlamını bilmeli,Allah’ın sonsuz gücünü idrak etmelidir. Bilmeli ki Allah isterse O’nun için hiçbir zorluk yoktur.
Bu geceler de Müslümanlar ibadetlerini sadece bir geceyle sınırlandırmayacak, ömür boyu isra/yürümeyi ve miracı/ yükselmeyi devam ettireceklerdir.İsra ve Mirac ile yürümeyi ve yükselmeyi devam ettirebilmenin ölçülerini aynı ismi taşıyan İSRA süresi ortaya koymuştur.
Ümit ederim ki Müslüman kardeşlerimiz İsra suresini okumuş ve yürümenin ve yükselmenin temel noktalarını bu surede kolaylıkla bulmuşlardır.Ve tabii ki de hayatlarında uygulamaya başlamışlardır.
Yürümeyi ve yükselmeyi devam ettirebilmek için İsra suresinin tümünü okumak ve anlamak gerekir.Biz burada ancak birkaç ayeti örnek verebiliriz.
-Surenin 9. ve 10. ayetlerinde Kur’an’ı kendimize rehber edinmemiz istenmektedir:” Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler”.
-Surenin 23. ve 24 ayetlerinde anne babaya iyilik etmemiz emredilmektedir.Yüce Allah anne babaya iyiliği kendisine ibadet etmekten sonraki en önemli görevlerden sayıyor:” Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle”.
-Surenin 27.ayetinde israfın kötülüğünden bahsedilir ve israf edenleri adeta şeytanın dostlarıyla eş tutar.Çünkü kişileri ve toplumları bataklığa sürükleyen unsurların başında israf gelir:” Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir”.
-Surenin 32.ayetinde zinaya yaklaşılmaması gerektiği hatırlatılır.Çünkü aile müessesesini yıkan en büyük unsur zinadır:” Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur”.Hz.Yusuf (as) zinaya girmektense zindana girmeyi tercih etmişti.
-Surenin 33.ayetinde haksız yere cana kıyılmaması,34.ayette yetimin malının yenilmemesi,35.ayette ise ölçü ve tartıda hile yapılmaması emredilmektedir.
-Surenin 36.ayetinde sorumluluk duygusunun öneminden bahsedilirken her duyduğun şeyin ardına düşmememiz istenmektedir:” Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur”.
-.Hz.Adem’e (as) şeytanın secde etmeme durumu burada da dile getirilir.Şeytanın kıyamete kadar süre istediğini Allah’ın kendisine süre verdiğini ve şeytanın Allah’ın kullarına yaptığı tehditler hatırlatılır.Ancak Yüce Rabbimiz 65. ayette bize şu müjdeyi veriyor:” “Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”
UNUTMAYIN:Allah’ı kendisine vekil edinen mü’min şeytanın emrine de girmediği için Hak yolda yürümeye ve yükselmeye devam edecektir.