Son zamanlarda öğrencilerin derse olan ilgisi, dikkat süresi ve motivasyonu giderek azalıyor. Birçok veli ve öğretmen, çocuklarının derslerdeki performansının düştüğünü, sık sık sıkıldığını ve konsantrasyon sorunu yaşadığını dile getirebiliyor. Peki, bu durumun sebepleri ne? Eğitimde yaşanan bu “motivasyon krizi”nin arkasında hangi etkenler neler olabilir?
Teknolojinin Olumsuz Etkisi Söz Konusu Olabilir Mi?
Günümüzde çocuklar, daha erken yaşlardan itibaren dijital dünyayla tanışıyor. Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar, sosyal medya ve video oyunları çocukların yaşamlarının büyük bir parçası haline geldi. Ancak yapılan araştırmalar, bu teknolojik aletlerin, özellikle de sosyal medyanın, öğrencilerin dikkatini dağıttığını gösteriyor.
Birçok uzman, öğrencilerin sık sık telefonlarına baktıklarını ve ekranlarda vakit geçirdiklerinde kısa süreli odaklanma problemleri yaşadıklarını belirtiyor. Örneğin, bir video izlerken veya oyun oynarken, çok fazla uyarıcı olduğu için öğrencilerin dikkat süresi kısalıyor. Teknolojik cihazlar, öğrencilerin derslere odaklanmalarını zorlaştırabiliyor. Özetle, bu cihazlar öğrencilere sürekli olarak anlık tatmin sağlıyor, bu da onların uzun süreli derin düşünme gerektiren derslere odaklanmalarını engelliyor olabilir.
Bir diğer önemli etken ise eğitim sisteminin bazı eksiklikleri olabilir. Türkiye’deki eğitim sistemi, ne yazık ki her öğrenciye hitap eden ve bireysel farkları göz önünde bulunduran bir yaklaşım sunmuyor olabilir. Öğrenciler, genellikle öğretmenlerin söylediklerini “ezberleyip” geçiyorlar. Ancak her öğrencinin öğrenme tarzı farklıdır. Bazı öğrenciler görerek, bazıları duyarak ya da uygulamalı öğrenerek daha iyi performans gösterir. Fakat müfredat ve ders işleme şekilleri, genelde bu farkları göz ardı edebiliyor olabilir.
Eğitim uzmanları, monoton ders işleme yöntemlerinin öğrencilerin ilgisini çekmediğini ve bu sebeple dikkatlerini kaybettiklerini belirtiyor. Ayrıca, derslerin çok fazla teorik bilgiye dayalı olması ve öğrencilere uygulama fırsatı sunulmaması da onların derslere olan ilgisini kaybettiriyor olabilir. Eğitimde daha fazla görsel ve işitsel araçlar kullanılması, derslerin daha etkileşimli hale getirilmesi faydalı bir yaklaşım olabilir. Bunun yanı sıra, her öğrencinin öğrenme şekli farklı olduğu için eğitimde bireyselleştirilmiş yöntemler gözden geçirilebilir.
Psikolojik ve Sosyal Faktörler Nasıl Bir Rol Oynuyor?
Öğrencilerin motivasyonunu etkileyen bir diğer önemli faktör ise psikolojik ve sosyal etkenler. Pandemi dönemi, özellikle çocuklar için büyük bir belirsizlik yaratmıştı. Evde eğitim dönemi, çocukların derslerden soğumalarına ve öğrenmeye karşı olumsuz bir bakış açısı geliştirmelerine neden olmuştu. Ayrıca, aile içindeki sorunlar, arkadaşlık ilişkilerindeki gerginlikler ya da sosyal baskılar da öğrencilerin dikkatini olumsuz etkileyebiliyor.
Uzmanlar, öğrencilerin duygusal durumlarının, derslerdeki başarılarını doğrudan etkilediğini söylüyor. Kaygı, stres ve depresyon gibi duygusal problemler yaşayan öğrenciler, derslere odaklanmakta güçlük çekiyor. Ayrıca, öğrencilerin özgüven eksiklikleri ve başarılı olma baskısı da dikkat eksikliğine neden olabiliyor olabilir.
Eğitimde Motivasyonu Artırmanın Yolları Neler Olabilir?
Tüm bu olumsuzlukların üstesinden gelmek için, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin motivasyonlarını artıracak bazı yöntemler bulunabilir. Öğrencilerin ilgi alanlarına göre dersler düzenlemek, onları daha farklı projelere yönlendirmek, dersleri daha eğlenceli ve interaktif hale getirmek motivasyonlarını artırabilir.
Öğretmenlerin, öğrencilerin başarılarını takdir etmeleri, küçük ödüllerle onları teşvik etmeleri de önemlidir. Bunun yanı sıra, öğrencilerin derslere karşı tutumlarını değiştirebilmeleri için sosyal becerilerini geliştiren etkinliklere de katılmaları faydalı olabilir.
Ebeveynlerin de bu süreçte rolü büyük. Çocukların teknoloji kullanımını sınırlandırmak ve onları dışarıda aktif olmaya teşvik etmek, dikkatlerini derslere daha iyi vermelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, aile içindeki iletişimin güçlü olması, öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almalarını sağlar.
Öğrencilerin dikkat kaybı ve motivasyon eksiklikleri, dijital dünyanın etkisi, eğitim sistemindeki aksaklıklar ve psikolojik faktörlerden kaynaklanıyor olabilir. Ancak bu sorunlar çözümsüz değil. Eğitimde daha bireyselci, etkileşimli ve yaratıcı yöntemler kullanarak, öğrencilerin ilgisini artırmak mümkün olabilir. Öğrencilerin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için öğretmenlerin, ailelerin ve uzmanların bir arada çalışması gerekebilir. Motivasyon krizi aşılabilir ve öğrencilerin dikkatini tekrar çekmek için birçok pratik çözüm bulunmaktadır.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce eğitimde motivasyon krizi var mı?