Konuya, Prof. Dr.Mustafa Kara tarafından kaleme alınan Bursa’da Tarikatlar ve Tekkeler isimli kaynak eser ile Prof. Dr. Cahit Baltacı tarafından kaleme alınan XV. ve XVI.Asırlarda Osmanlı Medreseleri isimli kaynak eserin ışığında göz atmak gerekecektir.

Aşağıda kurucularının isim ve ölüm tarihleri verilen tarikatlar, Anadolu dışında kurulduktan sonra Anadolu’ya gelen tarikatlardır:

Tarikatın Adı Kurucusu Vefat Yeri ve Tarihi

1) Kazerûniyye-Ebu İshak-Kâzerûn 426 / 1034

2) Kâdiriye-Abdülkâdir Geylânî-Bağdat 562 / 1167

3) Rifâiyye-Ahmed Rifâî-Basra 578 / 118254

4) Sa’diyye-Sa’düddîn Cibâvî-Suriye 700 / 1300

5) Nakşıbendiyye-Bahâüddin Nakşıbend-Türkistan 791 / 1390

6) Halvetiyye-Ebû Abdullah Ömer-Herat 800 / 1397

7) Zeyniyye-Zeynüddin Hafî-Malin 838 / 1434

Diğer yandan Ahmet Yesevî’nin (v.Yesi: 562/1167) tesis eylediği Yesevî Tarikatı;

Necmeddin Kübra’nın (v. Harezm: 618/1221) tesis eylediği Kübreviyye Tarikatı, bağımsız bir kuruluş haline gelmemekle beraber,diğer tarikatları etkilemişler ve onların içinde prensiplerini yaşatmışlardır. Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’nin (v.Mısır:656/ 1258) tesis eylediği Şâzeliyye Tarikatı ise Sultan II. Abdülhamid Merhûmun intisabı nedeniyle İstanbul’da kendisine yer bulmuştur. Beşiktaş - Yıldız’daki Ertuğrul Gazi Dergahı, bunun somut bir örneğidir.

İnceleme konumuz olan Noktacı Kasım Efendi, Abdülkâdir Geylani torunu olmasına rağmen –kitabının giriş bölümünde ifade ettiği üzere Hz. Peygamber’in zikir halkasına-onun işareti üzerine- ayakta değil, oturarak iştirak etmiştir.

Böylece kapalı bir ifade ile Halveti Tarikatı’na sülûk eylediğini ortaya koyan Noktacı Kasım Efendi’nin, Halveti Tarikatı’nın kurucusu olan Ebû Abdullah Ömer Halveti ve halifesi, Seyyid Yahya (v. 869/ 1462) Şivânî’nî ve onun müritlerinden M. Bahâüddin (v. 879/1474) Erzincânî, Dede Ömer (v. 892/1487) Rûşenî ve Cemal Halveti (v. 899/1494) gibi.. müritleri ile Şam coğrafyasında irtibat kurduğu anlaşılmaktadır.

Halvetî Tarikatı’nın, İstanbul’a Cemal Halveti tarafından getirildiği gerçeği, hatırlanmalıdır. Sultan II. Bayezid’in sadık devlet adamlarından Koca Mustafa Paşa,

günümüzde Sünbül Efendi Camii ismiyle anılan mabedi kendi adına tekke ve zaviye olarak ihyâ eylemiş; Cemal Halvetî (v.899/1494) yi de İstanbul’a davet ederek O’nu, tekkesine şeyh olarak atamıştır. İstanbul’da Koca Mustafapaşa Dergahı’nın ilk şeyhı olan Cemal Halvetî, burada bir müddet irşat hizmeti sunmuştur.

Şu kadar var ki Şeyh Cemal Halvetî, hac için çıktığı yolculukta Şam civarında vefat edince yerine Sümbül Yusuf Sinan Efendi, Koca Mustafa Paşa Dergâhı’na şeyh olarak atanmıştır. Burada dikkati çeken husus, Şeyh Cemal Halveti (v.899/1494)nin, Şam coğrafyasında Hakka yürüdüğü (899/1494) yılında Antakya’da yaşamakta olan Kasım Efendi’nin, Cevâhirü’l-Ahbâr adını verdiği kitabını Arapça olarak kaleme almaya başlamış olmasıdır. Çünkü Kasım Efendi, kitabının dîbace bölümünde ifade ettiği üzere o, esas itibariyle, İstanbul’a gitmeyi arzulamıştır.

Şeyh Cemal Halveti’nin hac yolunda ve Şam coğrafyasında Hakka yürüdüğü haberi-muhtemelen-onda İstanbul özleminin uyanmasına vesile olmuştur.

RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan

Ayhan Talha Bayraktar