Resmini paylaştığımız türbeyi, Üsküp sancak beyi Paşa Yiğit, cami ve medrese ile birlikte inşa ettirmiştir.
Cami ve medrese 1963 yılında vuku bulan depremde yıkılmıştır. Türbe ise günümüze kadar ayakta kalabilmiştir.
Paşa Yiğit, asırlarca Balkanlar’da akıncı olarak devlete hizmet veren “Turahanlar” sülalesinin kurucusudur.
Balkanlar’ın Türkleştirilmesinde ve İslâmlaştırılmasında önemli rol oynamıştır.
Aslında bu zât tuz yasağı vesile kılınarak Manisa’dan Balkanlar’a sürülmüş
Yörükler’dendir.
Sürgün sonrasında ilk yıllarda yörede “Alay Beyleri” diye tanınmış,
daha sonraki yıllarda ise “Turahanlar” akıncı sülalesi kurucusu olmuştur.
Paşa Yiğit, 1404 yılında Ankara-Çubuk Meydan Muharebesi sonunda Yıldırım Beyazid’in oğulları arasında vuku bulan iktidar kavgalarına katılmamıştır.
Önce Rumeli’den Bursa’ya gelmiş ve Köhne Yiğit Camii merkez olmak üzere bir mahalle kurmuş ardından da İnegöl coğrafyasına geçerek kendi adı ile anılan çiftliğe yerleşmiştir.
Söz konusu çiftlikte çalışanlar zaman içinde müstakil bir köy
oluşturmuştur.
Hayatının sonuna kadar İnegöl Yiğit Köyü’nde yaşayan Paşa Yiğit,
siyaseten silinmek için “Lala Yiğit”, “Nikdih Baba” gibi lakaplarla anılmıştır.
Sağlığında Üsküp’te adına yaptırdığı türbeye değil ömrünün son günlerini geçirdiği İnegöl – Yiğit Köy’deki mezarına defnedilmiştir.
Üsküp’te yaptırmış olduğu yazımızda resmi görülen türbeye ise medresede müderrislik yapan Meddah Baba defnedilmiştir.
Bu zât tıpkı Akşemseddin’in, İstanbul’un manevi fatihi sayıldığı gibi, Üsküp şehrinin manevi fatihi sayılmaktadır.
Resimde sağda görülen mezar taşında Meddah Baba ismi yer almaktadır.
RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar