GAFLETİN KUCAĞINDAN
Sen kaçarken Müslüman, görevden köşe bucak,
Zulüm şaha kalkmakta, doğruldu doğrulacak.
Kim bilir bu zulümle kaç mazlum kavrulacak?
Fırlatıp at kendini gafletin kucağından,
Ve kurtar bedenini Cehennemin sıcağından.
Uyan kardeşim artık, gafletin sonu zehir.
Hak yolunda irşattır bu zehire panzehir.
Kalk ve zulümden kurtlar dünyayı şehir şehir.
Fırlatıp at kendini gafletin kucağından,
Ve kurtar bedenini Cehennemin sıcağından
Sen ki şu yer yüzünde Hakkn halifesisin.
İlahi bestelerin inleyen nağmesisin.
Yaradılış gayeni hakkıyla bilmelisin.
Fırlatıp at kendini gafletin kucağından,
Ve kurtar bedenini Cehennemin sıcağından
Yakışır mı tembellik, Müslüman kimliğine?
Kalk ve sımsıkı bürün, ateşten gömleğine.
Son nefesi vermeden durmak senin neyine?
Fırlatıp at kendini gafletin kucağından,
Ve kurtar bedenini Cehennemin sıcağından.
Öyle bir dava aşkı olsun ki benliğinde,
Arayan servet bulsun, gönül zenginliğinde.
Hak ve batıl tercihi önüne geldiğinde,
Fırlatıp at kendini gafletin kucağından,
Ve kurtar bedenini Cehennemin sıcağından.
Emin YILDIZ
2001
GAMLI GÜZEL
Bir gamlı güzele rastladığım gün
Gönül sarayımın has bahçesinde
Masum bakışları tedirgin ürkek
Kırgınlıklar saklı titrek sesinde
Dünyada ne varsa hayata dair
Hepsinin kahrını çekmiş gibiydi
Dünya'nın derdinden bıkmış gibiydi
Kaybettiği yolu, koca dünyada
Aramayı bile ar ediyorken
İçinde kanayan yaralarına
Sessiz çığlığıyla zar ediyorken
Kötülükler azgın sele dönüşüp
Önünden ardından akmış gibiydi
Tüm umutlarını yıkmış gibiydi
Aldırma üzülme ey nazlı güzel
Dünya tezatların ülkesi çünkü
İyi-kötü, güzel-çirkin, kolay-zor
Tezatlar hayatın ilkesi çünkü
Her kışın ardından bahar gelir ya
Geceler sabaha çıkmış gibiydi
Umuda ışıklar yakmış gibiydi
Dedim, unut kötü bildiklerini
Masum yüreğinle Rab'bine sığın
Tevekkülle sarıl umutlarına
Tüm perdelerini yırt karanlığın
O narin kırılgan hassas kalbinde
Üzüntüden eser yokmuş gibiydi
Hayatı yoluna sokmuş gibiydi
05 Şubat 2024 Emin Yıldız