Hayat devam ediyor. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki beş dakika sonrası ne olacağımız veya hiç umulmadık bir anda bir adım ötesi başımıza ne geleceğini veya neyle karışılacağımızı hiç bilemiyoruz.

Hayatımız tam bir muamma. Evde, sokakta, yolda, kalabalık içerisinde her an iyi veya kötü bir sürprizle karşılaşmamız mümkündür. Değişmeyen tek şey hayatın devam ettiği ve sabahın olması ve yaşanan iyi veya kötü günün ardından güneşin batması her şeyin karanlığa bürünmesidir.

İnsan için   bazen çok kötü başlayan bir gün akşamleyin güzel bir sonla bittiği gibi bazen de çok iyi başlayan bir günde akşamleyin kötü bir sonla bitebiliyor. Hayatta mühim olan tek gerçek var ki oda yaşadığımız her gün, her an iyi veya kötü bir sürprize hazırlıklı olmamız gerektiğidir. Ama bazen öyle durumlar oluyor ki insan ne kadar tedbirli olursa olsun, ne kadar dikkat ederse etsin başına umulmadık veya istemediği bir şey gelebiliyor.

Yani eskilerin deyimiyle ne yaparsan yap olacakla, öleceğe çare yoktur diye. Yani bir başka deyimle ne yaparsan yap her şey olacağına varıyor. Biz yine de her türlü sürprize hazır olarak her tedbiri alarak ve de tevekkülle kendimizi Rabbimizin emanet etmemiz gerekiyor. Böyle bir umulmadık ve beklemediğim bir sürpriz olayı da bizzat kendim yaşadım.

19.12.2024 Salı günü eşimin sağlık kontrolü için Balıkesir Üniversitesi Sağlık ve uygulama hastanesine götürdüm.

Yoğun iş günü ve saat 10 civarı olduğu için hastanenin ön bahçesi ve park yerleri tamamen dolu olduğu için uygun bir park yeri bulmak için hastanenin etrafında 10 dakika süreyle birkaç tur attıktan sonra biraz uzak bir yere en dışa doğru yol boyunda bir yer bulabildim ve aracımı park ettim.Özellikle böyle kalabalık yerlerde çok istenmedik olaylar olduğu için park ederken iyice dikkat etmeye çalıştım.

Önümde ve arkamda da araçlar vardı ve yol boyundan yanımızda ki boşluktan kamyon bile geçecek kadar mesafe vardı.Aracımı park ettikten sonra iyice emin olmak için tekrar tekrar gözden geçirdikten sonra hastaneye girdik.Saat 11 de başlayan muayenemiz saat 12 civarında bitti ve hastaneden çıkarak eve dönmeye karar verdik.

Aramızda konuşarak arabaya yaklaştık ve 10-15 metre bir mesafe kalmıştı ki  eşim arabaya dikkatle bakarak şaşkın bir halde bana-Bak bizim araçta bir anormallik görüyor musun dedi.Ben de daha uzaktan araca dikkatli bakınca bizi bekleyen sürprizi gördüm.Aracı yanına varınca olanı daha iyi görebildik.Biz içerde hastanedeyken birisi gelmiş bizim aracın yanından geçerken sol taraf lastiğin üzerine tampona çarpmış tampon yarım metre boyunca hem çizilmiş hem de içeri göçmüştü.

Ben şaşkınlıkla kim yaptı bunu, buradan koca kamyon geçer nasıl olurda bizim araca çarparlar diye söylendim.Önümde ki arkamda araçların hiçbirisinde bir şey yoktu.Çarpan insafsız her kimse ne bir not ne bir telefon numarası bırakmamıştı.Etrafa baktığımızda araçların dışında hiç kimse yoktu.Acaba çarpanı bir gören tanıyan varsa sorayım dedim ama maalesef hiç kimse yoktu.

Tek çarem hastaneye dönüp kamera görüntülerinden çarpanı belki görürüz diye içeri girdim ve güvenlikten bakınca benim aracın bulunduğu yer biraz uzak olduğundan  yeni yapılan bir ek binanın önünü kapattığından kamera tespitinin yapılmadığını gördük.

ASLAN TORUN