Merhaba İnegöl'ün güzel insanları!
İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.
İnegöl’ün kuzeydoğu ve doğu sınırlarında yer alan, tarihî ve coğrafî özellikleriyle dikkat çeken Olukman ve Osmaniye köyleri, bölgenin geçmişini ve kültürel zenginliklerini yansıtan iki önemli yerleşim yeridir.
Olukman Köyü
Ahî Dağı’nın orta bölgesinde, İnegöl’ün kuzeydoğusunda yer alan Olukman Köyü, engebeli arazi yapısıyla dikkat çeker. Bölge, su kaynaklarının azlığıyla bilinse de, zaman zaman “göz-pınarı” adı verilen küçük su kaynaklarına ev sahipliği yapmaktadır.
Köyün ismi de bu kaynaklardan ilham almış gibi görünmektedir. Farsça “men” kelimesinin “ben” anlamına gelmesiyle birlikte Olukman, suyun ve insan yaşamının birlikteliğini simgeler: İnsanların su içmesi için oluşturulan bir bölge.
Tarihî kayıtlarda “Sofular Mezraası” olarak anılan Olukman, geçimini büyük oranda çiftçilikle sağlar. Bölgedeki su yetersizliği, kuru tarıma öncelik verilmesine neden olmuştur.
Bununla birlikte, az miktarda sebze ve meyve de yetiştirilmektedir. Köyün 15 kilometre mesafedeki İnegöl şehir merkezine ulaşımı, Kulaca ve Yiğit Köy üzerinden sağlanmaktadır.
Olukman halkı, 93 Muharebesi olarak bilinen 1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından Anadolu’ya göç eden Balkan kökenli muhacirlerden oluşmaktadır.
Devlet eliyle bu bölgeye yerleştirilen muhacirler, köyün bugünkü toplumsal yapısını şekillendirmiştir. 1990 yılı genel nüfus sayımına göre 188 kişilik bir nüfusa sahip olan köy, 2000 yılında 187 kişilik bir nüfusla varlığını sürdürmektedir.
Osmaniye Köyü
Osmaniye Köyü, İnegöl’ün doğusunda, Domaniç ve Ahî Dağı’nın birleşim noktasında yer alır. Mezit Deresi’nin başlangıç bölgesinde kurulu olan köy, Bursa-Eskişehir ana yoluna yakın bir konumdadır.
Ormanlarla çevrili olan köy, engebeli ve parçalı bir arazi yapısına sahiptir. Aksu-Tekke Köyü yönünde uzanan dar vadiler, Bozhöyük sınırlarına kadar devam etmektedir.
Osmaniye’nin ekonomik yapısı, büyük ölçüde orman ürünleri, tarım ve ziraate dayanır. Az miktarda hayvancılık da köy halkının geçim kaynakları arasındadır.
Nüfusun büyük bir kısmı, 93 Muharebesi sonrasında Anadolu’ya yerleşen Kafkas kökenli göçmenlerden oluşmaktadır.
Ahbaz kökenli olan köylüler, anadil olarak Abazaca konuşmaktadır. Zaman içinde farklı bölgelerden göç alması, köy nüfus yapısını çeşitlendirmiştir.
Köyün eski adı Kanlı Konak’tır; ancak 1960’lı yıllarda Osmaniye adını almıştır. 1990 yılında köy nüfusu 144 kişi olarak kaydedilirken, 2000 yılına gelindiğinde bu sayı 140’a düşmüştür.
Köy, İnegöl şehir merkezine 25 kilometre uzaklıkta bulunmakta ve orman idaresine ait depo tesislerine ev sahipliği yapmaktadır.
Olukman ve Osmaniye köyleri, tarihî geçmişleri ve coğrafî özellikleriyle İnegöl’ün kültürel mirasında önemli bir yer tutmaktadır.
Balkan ve Kafkas muhacirlerinin izlerini taşıyan bu köyler, aynı zamanda doğanın zorlu koşullarına karşı verilen mücadeleyi de yansıtır.
Ahî Dağı’nın serin suları ve Domaniç Dağları’nın yeşil ormanları arasında, tarih ve doğanın bir arada yaşadığı bu köyler, İnegöl’ün saklı hazineleri olarak varlığını sürdürmektedir.
Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!