Emin Yıldız yazdı

Bambaşka ufuklara yelken açarken güneş,
Kızarık bulutlardan uzanıp alsam seni.
Akşamın yalnızlığı, sensizlik hüznüne eş.
Gizemli gölgelerde arayıp bulsam seni.

Nerdesin, hangi aşkın sevda yüklü dalında,
Yahut hangi çiçeğin yeşilinde alında,
Belki bir gülistanın en nadide gülünde,
Her daim yakınımda, yanımda bilsem seni.

Rüzgâr, dokunuşuyla okşuyorken tenimi,
Gökyüzünün mavisi sarmışken bedenimi,
Dinlerken bir serçenin günlük serüvenini
Yorgun kanatlarından devşirip salsam seni

En samimi sözlerde, en içten gülüşlerde,
En kalbi duygularda, en gerçekçi düşlerde,
Olabildiğince saf, tertemiz sevişlerde,
Tüm samimiyetimle, kalbimle çelsem seni.

Hicranın kederinden, kapılıp düşsem derde,
Çaresizce yüreğim seni arar her yerde.
Ararken varlığını kırlarda çiçeklerde,
Kızıl bir gonca gibi gönlümde dersem seni.

Sevgili leblerinde söyleşen diller gibi,
Gül-î rânâ derdine düşen bülbüller gibi,
Gülistanı gönlümde yetişen güller gibi,
Asil duygularımın yoluna sersem seni.

Niyetim mutluluksa, sevinçse, aşksa eğer;
Ömrümce garip gönlüm seni aramış meğer.
Bir servet ki varlığın, bütün dünyaya değer.
En sıcak duygularla gönlüme sarsam seni.

Eminim, sen ruhumda yankılanan bestesin.
Şu alemi fanide aldığım nefestesin.
Başka şeyler istemem, kim isterse istesin.
Ruhumu mekân tutsan, ebedi sevsem seni.