Ayşe Bayraktar yazdı
Esneme, sıradan bir eylem gibi görünse de, arkasında derin bir bilim yatıyor. Peki, neden ve ne zaman esneriz? Bu eylem gerçekten bulaşıcı mıdır?
Herkes esner, ancak bu basit görünen eylemin arkasındaki bilimsel gerçekler ve etkileri çoğumuz için bir muamma. Esneme, yalnızca uykulu olduğumuzda mı gerçekleşir? Yoksa daha derin, evrimsel ve psikolojik faktörler mi içerir?
Bu haberde, esnemenin sıradanlığının ötesine geçip, bu evrensel eylemin altında yatan bilimsel, fizyolojik ve sosyal boyutları keşfedeceğiz.
Yıllar boyunca esnemenin vücudumuzda kandaki oksijen seviyesini artırmak için bir refleks olduğu düşünüldü. Ancak:
Yapılan deneyler, esnemenin aslında solunum olayına önemli bir destek sağlamadığını gösteriyor. Bu bulgu, esnemenin arkasındaki gizemi daha da derinleştiriyor.
Baştan söyleyelim: Aslında esnemenin ve esneme fizyolojisinin ardında yatan gerçek hala tam olarak bilinememektedir.
Hiç, birisi esnerken onu izlediğinizde sizin de esneme hissettiğinizi fark ettiniz mi? Araştırmalar, esneyen bir kişinin yüzündeki değişimlerin, gözlemleyen kişilerde de esnemeyi tetiklediğini gösteriyor. Bu ilginç fenomen, esnemenin sosyal ve psikolojik yönlerini ortaya çıkarıyor.
Esneme de gülme gibi bulaşıcıdır.
Esneyen kişinin yüz hatlarında meydana gelen şekillenmenin, diğer insanlar üzerinde esnemeyi teşvik edici bir etki uyandırdığı tahmin ediliyor.
Hem burnumuzla, hem de ağzımızla nefes alabilmemize rağmen, kapalı ağızla esnemek mümkün değildir.
En çok ve sık esnemenin olduğu zaman, sabah uykudan kalkma vaktidir.
Ortalama bir esneme 6 saniye sürer.
Sadece insanlar değil, kediler, kuşlar, fareler ve birçok canlı türü de esner.
İnsanlar gibi, birçok hayvan türü de esner. Fakat, farklı türlerdeki esneme biçimleri aynı fonksiyonu mu taşıyor? Bu soru, esnemenin kökenleri hakkında daha fazla araştırma yapılmasını gerektiriyor.
Araştırmalar, hayvanların daha çok dikkat gerektiren durumlar karşısında esnediklerini , insanların ise genellikle dış uyaranların azaldığı zamanlarda esnediklerini gösteriyor. Bu bulgular, esnemenin psikolojik ve bilişsel işlevlerini anlamamızda yeni kapılar açabilir.
Derslerde canı sıkılan öğrencilerin değil de, canı sıkıldığı halde uyumamaya çalışanların daha çok esnedikleri gözlemlenmiştir.
Sınava girecek bir öğrencinin veya yarışa girecek bir atletin çok esnemesinin sebebi, organizmanın kendini sakinleştirmesidir.
Haberin sonunu çoğu kez göz ardı edilen bir eylem olan esnemenin, aslında ne kadar karmaşık ve çok boyutlu bir olgu olduğunu anlayarak bitiriyoruz. Bu, her ne kadar gündelik yaşamımızın bir parçası olsa da, esnemenin fizyolojik, psikolojik ve sosyal etkileri hala birçok bilim insanını meşgul eden bir konu.
Velhasıl: Allah yarattığı kullarında esnemek gibi bir sır yerleştirmiş, bilim de bunu hala çözmeye çalışıyor.