Namaz dinin direği, İslam’ın 5 şartından biri, Allah’a ibadet etmek için yapılan en önemli bir ibadettir.
Namazın kılınmaması ve mazeretsiz bir şekilde bozulması haramdır. Ancak İslam’a göre, bazı durumlar namazın bozulmasını gerektirebilir.
Bir insan canına yönelik ciddi bir tehlike söz konusu olduğunda, namazı bozmak vacip hale gelir.
Örneğin, birinin saldırıya uğraması, yaralanması, bayılıp düşmesi, kalp krizi geçirmesi ya da suya düşmesi gibi durumlarda ona yardım etmek için namazın bozulması vacip olarak kabul edilir.
Veya bir bebeğin ve çocuğun sağlığı risk altında ise kılınan namaz bozulabilir.
Yine örnek verirsek: Çocuk yanan sobaya doğru gidiyordur, açık kapıdan dışarıya çıkacaktır, pencere veya balkondan düşme riski vardır.
Bunun gibi kendimiz veya başkasının güvenlik riski oluştuğunda kıldığımız namazı bozabiliriz.
Malların güvenliğini sağlamak adına da namazın bozulması mübah sayılmaktadır.
Örneğin, hırsızlık gibi bir durumda malın çalınmasını engellemek amacıyla namaz bozulabilir.
Diyelimki namaz kılarken çantamızı yanımıza koyduk. Biri çantamızı aldı gidiyor, namazı bozup malımıza sahip çıkabiliriz.
Tek başına namaz kılan bir kimse, cemaatle namazın faziletini elde etmek için farza yetişmek amacıyla namazını bozabilir.
Bu davranış, müstehap olarak değerlendirilir.
Kılınan namazı nasıl bozabiliriz?
Sözkonusu durumlarda selam verilir ve namazdan çıkılır. Müsait olununca namaz yeniden kılınır.
Özetle, keyfi olarak, mazeretsiz namazı bozmak haramdır.
Ancak İnsan hayatı ve sağlığı, mal ve can güvenliği söz konusu olduğunda ve cemaatle namaza yetişmek için namazın bozulmasına izin verilmiştir.
Ayşe BAYRAKTAR