Yavuz Turhan'ın Köşe Yazısı
Özkan Uğur’un Ardından
Müzik yaşamını Almanya da sürdüren Bahtiyar Taş (Bahti Bass ) abimizin yazısını paylaşmak istiyorum..
Özkan,
Uzun zamandır hasta ve son zamanlarda hastanede olduğu herkesce biliniyordu.
Tüm şimdi hakkında düzülen birbiri ile yarışan anlamlı-manalı-,çok acıklı sözler, hep o kişi ölünce mi düzülür, derlenir, en kral kim acı katacak yarışına mı girilir?
Hele de tüm bu Ağıtcıbaşıların nerdeyse hepsi Özkan'ı, kendinin bile bilmediği kadar çok tanıyor, evine gidiyor, askerliğini beraber yapıyor, hatta adamın hayatında adeta gölgesi olmuş, hep yanındaymış gibi sanırsın..!!!
Sen neymişsin be abi..
Peki hadi saygı sevgi adına üzüntü belirtenleri hariç tutalım da, bu Özkan ile çok sıkı-fıkı kankiler; kaçınız adam hasta yada hastsnede iken, ziyaretine gittiniz, moral verdiniz, "Güllerin İçinden Bize gel, Sakın gitme" dediniz, aşkınızı -sevginizi yüreğinizden kulağına fıısıldadınız?
Adamı daha yaşarken öldüren ve tüm bu sırf sosyal medyada "Bakın ben adamın en yakınındayım, en iyi ben tanırım" showları yapıp, megolomanca kendini rütbelendiren ÖLÜ SEVİCİLER;
hepinizden nefret ediyorum.
Yaptığınız, Babam yada Annem yada Eşim-Çocuğum öldü, diye buralarda davul çalmaya benziyor.
Yürekten seven, yüreğinde hisseder acıyı..
Buralarda davul duyurusu yapmak aklına gelir mi ki acıya bürünmüş kişinin?
Yapmayın, kendi kendinize 'En önce ben öldüğünü cümle aleme duyurcam" histeriniz, yarışınız çok ayıp ve insanlıkdışı bir hastalık.!
Bakın, onunla gerçekten çok özelinde-genelinde beraber olmuş Candostlarında tık yok-ses yok..
Çünkü Dünya umurlarında değil, onlar gerçekten yasta ve acıları içinde..
Facebook Vitrinlerinde değil.!
Sevdiklerinize, saydıklarınıza, hayran yada önder bildiklerinize, YAŞARKEN VERİN, NEYİNİZ VARSA DÖKÜN ÖNÜNE, ONU MUTLU KILIN-ÖMRÜNÜ UZATIN, RUHUNU OKŞAYIN, KALBİNİ KAZANIN.
Yoksa, ardından yapılan tüm bu abartılı gösterişler, ölü arkası kiralık Mezar Ağlayıcıları gibi olur, ölüye ayıp-saygısızlık olur, dürüstlük olmaz.
Yas yaşanır, sergilenmez.
Arkamda mezarlık var, sıkca gider, ders çıkarırım kendime.
Orada bazı mezarlar acaip abartılı, pahalı hergün değişen çiçekler, mumlar, yanar-döner ışıklar vs vs , sorarım yatana: sen yaşarken sana hergün çiçek getirdiler mi, bu şatafatın çeyreğini seni mutlu etmeye kullandılar mı?
Tabii ki hayır.
Sonuç; kişiye yaşarken esirgenmiş güzellikler-enerjiler, kişi öldükten sonra günah çıkarmak için harcanır.
Yarabbiiiiii...!