Adaletsizlik durumlarında tarafsız kalırsanız, zalimin tarafını seçmiş olursunuz.
Eğer bir filin ayağı bir farenin kuyruğunda ise ve siz tarafsız olduğunuzu söylüyorsanız, fare sizin tarafsızlığınızı anlamayacaktır. (116. Sayfa)
İnancımı asla değiştirmeyecektim. Buna ihtiyacım yoktu. Hristiyanlık bana uyuyordu ve Tanrı da kendi cennetindeydi. Ağlamak ya da stres atmak istediğimde, ilahi bir spotify hesabı gibi oradaydı, ben onu açana kadar sessizdi.
Somut bir şey beklemeyecek kadar uzak ama ara sıra ettiğim duaları duyacak kadar yakındı. Kudüs sokaklarında dolaşırken yine nazik başlar ve kocaman gülümsemelerle karşılandım. (Üzerine Tanrı? yazdığım 113. sayfa)
Dünyadaki insanların çoğuna kıyasla muazzam bir zenginlikle yaşıyordum, ancak içinde açlıktan ölüyordum, elden ele dolaşan manevi bir yaşam sürüyordum. (63. sayfa)
Allah'ın bol affı için dua eden yalvarış ve bağlılık. Affedilmek için yalvaran gözyaşları şelale gibi aktı nokta onları bir daha tekrarlayamayacağımıza dair kendimize söz verdik. ( 281. Sayfa)
Başörtüsü takmış Avrupa'da iş arayan Müslüman bir kadın olarak hayatın gerçeklerini tecrübe etmek üzereydim. (253. sayfa)
11 Eylül’den bu yana Müslümanları ya da İslam’ı gerçekten olumlu bir şekilde gösteren bir makale yazmaya çalışmak kariyer intiharı gibiydi. Filistin hakkında yazarken bana söylenen "denge" okuyucuların beklediği şeydi. (254. sayfa)
Derginin ön kapağında, evlerinin enkazında röportaj yaptığım ayakkabısız çocuklarla birlikte çekilmiş bir fotoğrafım vardı. Masum resmin tam karşısında ise şu başlık vardı: "Bu çocuklardan hangisi doktor, hangisi terörist olacak?"
Oysa fotoğrafını çektiğim bu çocuklar bana doktor, öğretmen ve psikoterapist olmak istediklerini söylemişlerdi. Hiçbiri gelecekte şiddetin bir parçası olmak istemediklerini söylemişlerdi.
Beni sakinleştiren onların inancı ve nezaketiydi. İnanç, sabırla başa çıkmalarına ve nefreti ya da intikamı reddetmelerine yardımcı oldu. (255. Sayfa)
Niyetler yaptıklarımızın "neden”idir. “Amaçların” bir dizi yozlaşmış “aracı” haklı çıkarmadığı İslami anlayışta, önemli bir unsurdur. Niyet yeni bir eyleme başlamamızın nedenidir.
Her şeyin başlangıcında ortaya konmalı ve daha sonra sürecin kalbinde yer almalıdır. Bu nedenle yemek ya da içmek üzere olan bir Müslümanın “bismillah” diye mırıldandığını duyarsınız.(236. Sayfa)
Daha bunun gibi onlarca altını çizdiğim satırlar var. “Okunmaya değer bir kitap mı?” diye sormayın. Zaten tavsiye üzerine okuduğum bir kitaptı bu.
Ben de aynı tavsiyeyi devam ettiriyorum. Çok renkli, hareketli, heyecanlı, dokunaklı bir kitap okuyacaksınız vesselam.
AHMET TAŞTAN