Mehmet Şah MARHAN yazdı

Yazıma bir veli ile bir lise okul müdürünün arasında geçen diyalogla başlamak istiyorum.

Veli, çocuğunun beden eğitimi dersine beden eğitimi öğretmeni yerine, okul müdürünün girdiğini ders programında görüyor.

Beden eğitim dersi amacına uygun işlenilmeyince veli 
bu durum üzerine okul müdürü ile konuşuyor. 

Okul müdürü, öğrenci velisine hiç beklenmedik bir tepki veriyor. Madem bu kadar beden eğitimi dersi önemli, "Çocuğunuzu alın spor Lisesine götürün" şeklinde ifadeler kullanıyor.

Okul müdürünün böylesi hatalı bir tutuma ve sığ bir düşünceye sahip olması; okul adına, öğrenciler adına büyük bir kayıp...

Zira böylesi sığ bir düşünce ve tutumda;

Ufuk yok,

Öngörü yok,

Vizyon yok,

Pedagojik derinlik yok, 

Rasyonellik yok,

Felsefe yok,

Zariflik yok,

Duygusal zeka yok...

Peki, ya ne var?

Sarı çizmeli Mehmet ağanın kafası var.

Sokaktaki adamın bakış acısı var.

Düz mantık var.

Hayır hayır, tek kelime ile "cahillik" kokuyor bu söylem...

Böylesi bir okul müdürü, çalıştığı okulda eğitim adına doğru olan bir çok şeyi, sahip olduğu sığ düşüncesi ile sabote eder, heba eder.

Oysa artık günümüzde beden eğitimi dersi, en az matematik dersi kadar önem arz ediyor. 

Zira beden eğitimi dersi, öğrencilerin hem oyun ihtiyaçlarını gideren bir ders, hem de öğrencilerin en çok birbirleri  ile temasa, iletişime geçtiği dolayısıyla sosyalleştiği derstir.

Bunun bilincinde ve farkında olmak, çok gerekli ve önemli.

Günümüzde yaygınlaşan dijital bağımlılığı ve obezite sorunlarını düşündüğümüzde, artık beden eğitimi dersi ihtiyaçtan öte bir öneme sahip...

Eskiden çocuklar, oyun ihtiyaçlarını yaşadıkları sokakta, mahallede gideriyorlardı.

Peki, şimdi bu ihtiyaçlarını giderecek sokaklar kaldı mı?

Oyun alanlarının betoşlatığını ve sokakların oyun alanı olmaktan çıktığı gerçeği söz konusu iken, çocukların sokaklarda oyun oynamaları, mümkün mü?

Bu çocuklar, nerede oyun oynasınlar?

Mezkûr durumun farkında olmayan bir çok okul yöneticisi, öğrencilerin beden eğitimi dersini gasp ediyor.

Çocukların oyun ihtiyaçlarını görmeyip oyunlarına göz dikiyorlar.

Özellikle akademik başarı odaklı okullar, öğrencilere bir iyilikmişcesine beden eğitimi dersinde ders çalıştırıyorlar, test çözdürüyorlar.

Hatta kimi eğitim yöneticisi derse hiç girmiyor. Sınıfa, ders çalışın diye haber gönderiyor.

Ya da beden eğitimi dersi için gerekli ortam, araç gereç sağlanılmıyor.

Nitekim bu yazıyı yazdığım sırada yaptığım bir okul ziyaretinde okul müdürünün okuldaki eksikleri öğrencilerinden tespit ettiği ile ilgili bir dosya önüme bıraktı. Gelişigüzel elimi attığım bir öğrencinin okul ile ilgili önerisinde şöyle yazılıyordu: Okul spor salonunu kullanamıyoruz.  Çünkü çok soğuk... 

İşte bu ve buna benzer sebeplerden dolayı spor salonları aktif kullanılmıyor.

Şu çok iyi bilinmeli ki, çok açıkmış kişinin yemeğinin yanındaki su neyse, öğrenciler için de beden eğitimi dersi aynı şekilde ihtiyaçtır.

Hem takdir ederseniz ki, yemek sussuz yiyilmez.

Dolayısıyla sadece ders, yine ders, tekrar ders, çocuğu belki başarılı yapar, ama mutlu yapmaz.

Daha da kötüsü ve trajikomik olan, bazı sınıf öğretmenleri, beden eğitim dersini ödül ve ceza olarak kullanmalarıdır.

"Sizi beden eğitimi dersine çıkartmam" şeklinde öğrencileri tehdit eden ve beden eğitimi dersine çıkarmayarak öğrencilere ceza veren öğretmenler var. 

Hatta bazı okullar, öğrencilerin okul bahçesinde futbol oynamalarına bile izin vermiyorlar. Futbol oynamalarını yasaklayabiliyorlar, düşünebiliyor musunuz?
*
Okul Spor Salonları

İstisnalar hariç, çok donanımlı okul spor salonları mevcut.

Ancak bazı yetersiz ve vizyonsuz okul yöneticileri, eğitimdeki hayatî dengeleri göremedikleri için okulun spor salonlarını olması gereken şekilde öğrencilerin kullanımına sunmuyorlar.

Ya sporun tek dalına mecbur bırakıyorlar öğrencileri. Ya da öğrencilerin aktif kullanımı için gerekli özeni göstermiyorlar.

Okulunda spor salonu mevcut olmayan okul yöneticileri de dünden razılarmış gibi spor salonu inşası için hiçbir girişimde bulunmuyorlar.

Düşünün, özellikle yatılı kalan öğrencilerin okuduğu okullarda spor salonunun olmaması, öğrencilerin bütün zamanları okul, yemekhane ve yatakhane üçgeninde geçmesi demektir.

Bu durumun ve durumların elbette olumsuz yansımaları oluyor.

Evet, unutmayın ki bedensiz eğitimin bedelini günümüz çocukları her yönü ile çok ağır ödüyorlar.

Ekran bağımlılığı, obezite sorunları, derse odaklanamama, dalgınlık, eve kapanmalar gibi bir çok sorun yaşanıyor.

Bu yüzden sınıf öğretmenleri öğrencilere ceza olarak  beden eğitimi dersine öğrencileri çıkarmama yanlışına düşmemeliler.

Okul yönetimleri, beden eğitimi dersinin önemini idrak edip spor salonlarını amacına uygun kullanmayı sağlamaları ile ilgili gereken hassasiyeti göstermeliler.

Aksi takdirde başını kaldırıp hastasının yüzüne bakmayan iletişime kapalı doktorlar yetiştirilir.

Sadece matematik ve fen bilgisi gibi dersler diyerek  kendine ve hayata küsmüş insanlar yetiştirirsiniz.

Eve kapanmış dışarıdan bihaber olan çocukların hayatına dokunmamış olursunuz.

Mehmet Şah MARHAN 
Eğitimci Sosyolog/Aile Danışmanı