Unutulmamalıdır ki İshak Paşa’nın, 1487 yılında Selânik’te inşa ettirip hizmete açtığı görkemli İmaret Camii, hâlen günümüzde, dimdik ayakta durmaktadır.
Gazi Mustaf Kemal Atattürk’ün doğmuş olduğu ev de burada koruma altında bir müze olarak hayatiyyetini sürdürmektedir.
Yapılan bu tespitler, “İnegöl Folkları” kitabının yazarı Selânik-Karaca Ova
doğumlu Sayın Numan Kartal’ın dikkatine sunulur.
Bu kısa açıklamadan sonra açık seçik görülmektedir ki Selânik Şehri de İnegöl’e kardeş olmaya lâyık ikinci bir şehirdir.
Hatırlanacağı üzere 1389 yılında Birinci Kosava Savaşı kazanıldıktan sonra
Osmanlı tahtına geçen Yıldırım Bayezit’in emriyle meşhur akıncı komutanlarından Paşa Yiğit, Üsküp şehrini fethetmiş ve buranın ilk sancak beyi olmuştur.
Üsküp sancak beyi olan Paşa Yiğit, burasını süratle imar etmiş ve adına burada bir mescit ve bir de medrese inşa ettirmiştir.
Bu arada ölen Sırp prenslerinden birinin oğlu olan ve İshak adı verilen küçük çocuğu, manevî evlat edinmiş; İslâmî bir terbiye ile yetiştirerek onun, şöhretli bir akıncı olmasını sağlamıştır.
İlk yıllarda “Gazi İshak Bey” diye şöhret bulan bu zât, Çelebi Sultan Mehmet’in 1413 yılında kardeşlerini devre dışı bırakıp iktidarı ele geçirdikten ve Osmanlı Devleti’ni yeni baştan kurduktan sonra Üsküp fatihi ve buranın ilk sancak beyi olan Paşa Yiğit, Üsküp sancak beyliğinden ayrılmış; önce Bursa’ya ardından da İnegöl yöresindeki çiftliğine yerleşince manevî evladı olan Gazi İshak Bey, “Mühtedî Sarı İshak Paşa” ünvanı ile Üsküp sancak beyi olmuştur.
Sultan II. Murat devrinde önce beylerbeyi olan Mühtedî Sarı İshak Paşa, 1435 -1437 yılları arasında Sultan II. Murad’a sadrazam olmuştur Amasya kökenli Hamza Bey ile birlikte uzun yıllar Sultan II. Murad’a müsahiplik / özel danışmanlık yapan Mühtedî Sarı İshak Paşa, önceki bahislerde kısaca anlatıldığı üzere Fatih Sultan Mehmet devrinde iki defa sadrazam olmuş; son sadaretinde Amasya kökenli İnegöl’lü İshak Paşa ile1471 yılında sadarette halef-selef olmuşlardır.
Bütün hayrî tesislerini Üsküp ‘te ve yakın civarında inşa ettirmiş olan Mühtedi Sarı İshak Paşa’nın hayrî eserleri, günümüzde bile hâlen, ayakta durmaktadır.
İnegöl’de Yiğit Köyü’nde ki türbesinde medfun olan manevî atası Paşa Yiğit dolayısı ile bu zatın da İnegöl ile yakın ilişkisi olmuştur. Yapılan bu tespitten sonra açıkça görülüyor ki Balkanlarda İnegöl’e kardeş olan ikinci şehir, Üsküp şehridir.
Üsküp şehri ile İnegöl’ün bağlantısı, meşhur akıncı komutanı, Üsküp fatihi ve de Üsküp şehrinin ilk sancak beyi olan Paşa Yiğit ile başlamış; Mühtedî Sarı İshak Paşa ile devam etmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında İnegöl’ün müftüsü olarak önemli hizmetler yapan ve Noktacı Kasım Efendi’nin kaleme aldığı “Cevâhirü’l-Ahbâr” isimli kitabından esinlenerek “Cevâhirü’l-Ahkâm” adlı bir eser kaleme alan Hasan Fehmi Aslan Efendi de Üsküp’lüdür.
1960 ve 70’li yıllarda İnegöl kökenli Bursa milletvekillerinden olup uzun yıllar Ticaret Bakanı olarak İnegöl’ün kalkınmasına destek veren Ahmet Türkel’in de Üsküp menşe’li olduğu unutulmamalıdır.
RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar