Ne zaman kar yağsa artar kederim,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma,
Kabuğunu kırar, yırtar kederim,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Kardeşim bildiğim arkadaşlarım,
Ötüken Yolcusu fikirdaşlarım,
Turan'ın düşünde can gardaşlarım,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Öğrenci evleri,okullar,yurtlar
Kimlikler,pasolar, çeşitli kartlar
Meteliksiz günler,en zorlu şartlar
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Okul kantininde içilen çaylar,
Yaşanan kavgalar, çıkan olaylar
Farketmeden geçen seneler, aylar
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Sistemler,ülkeler, enlem boylamlar
Dillerde slogan olmuş söylemler,
Mitingler,boykotlar, türlü eylemler,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Sönmeyen ateşin közünde Ocak,
Sevdanın Ülkü'nün özünde Ocak,
Yemininde Ocak, sözünde Ocak
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Tarkan'lar Abit'ler Can'lar reisler,
Daha niceleri tabloyu süsler,
Kızıl Elma diye and içer sesler,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Âşık Sefa-i' den Ayşem'li günler,
Mehmedim'i Osman Öztunç'um ünler,
Ârif'in sürgünden döndüğü dünler,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Ve birden ellerim düşer boşluğa,
Bayındır önünde umutsuzluğa,
Bir Yâsîn okurum en son Başbuğ'a,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Sol yanımda sızlar derin bir yara,
Bir sevda karşıma çıkar kapkara,
Bir kara sevdadır artık Ankara,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
O yıllar ki beni Hasan edendir,
O yıllar bu güne temel nedendir,
O yıllar su gibi akıp gidendir,
Doksanlı yıllarım gelir aklıma.
Hasan Hüseyin Yılmaz
Dudağın
Ne meye gerek var ne de şaraba
Sarhoş olmak için yeter dudağın.
Katresinden içen dalar seraba
Mecnun eylemekte beter dudağın.
Büküldüğü zaman ihtilâl eder
Kalbi tutsak alır dili lâl eder
Alev alev yakar türlü hâl eder
Arzudan arzuya iter dudağın.
Aşkın ile aşka gelip bûsene
Kim bilir kaç gönül tâlip bûsene?
Kimseler gelmedi gâlip bûsene
Her oyunda kesin üter dudağın.
Kim içmiş böyle bir badeden lebi?
Sanki baldan ırmak,cennetin dibi
Goncayı andırır gülnihâl gibi
Gönül bahçesinde biter dudağın.
Hayalden daha çok, bir düşten öte
Öyle bir gülüş ki gülüşten öte
Volkandan ziyade ateşten öte
Bir kızıl kor gibi tüter dudağın.
Hasan Hüseyin YILMAZ