Turhan Şahin'in Köşe Yazısı
Zorlu arazi koşulları insanların, hayvanlar için de bazı önlemleri almasını gerekli kılmaktadır. Geleneksel bir meslek olan nalbantlık at, eşek, katır gibi binek hayvanları ile inek ve öküz gibi besi hayvanlarının toynaklarına “Nal” adı verilen demir ayaklıkların takılmasıdır.
Bu hayvanların insan ve yük taşıdıkları düşünülürse, yürüyüşlerini direkt etkileyen nal çakma işlemi oldukça önemlidir. Nal takılması ile hayvana sıkıntı yaratan daha önceki bir problem giderilebildiği gibi, özensiz davranılırsa takılan yeni nal ile hayvanda yürümeyi zorlaştıran sıkıntılar oluşabilir.
O yüzdendir ki hayvanın sahibi nallamanın her aşamasında nalbantın yanında bulunur ve birlikte çalışır. Nalbant hayvanın tırnaklarını özel bir bıçakla keser. Hayvanın tırnağına göre hazırlanmış “nal” havyanın tabanına yerleştirilir.
Mıh denen köşeli, iri kafalı özel çivileri, belirlenmiş nalın deliklerinden ve hayvanın etine değmeyecek şekilde ve ucu tırnağın yanlarından çıkacak şekilde çakar.
Bu uçları kerpetenle keser ve üstüne çekiçle vurarak perçinler, Tırnağın çevresini törpü ile düzeltir. Atın ayaklarını periyodik olarak gözden geçirir hareket bozukluklarını tespit edip çeşitli tekniklerle düzeltmeye çalışır. Başlangıçta yalnızca metal olan nalların yerine asfaltta yürümede daha kullanışlı plastik nallarda geliştirilmiştir.
Birkaç ayda bir yapılan bu işlem hayvan için de farklı gelebilir. Ürküp huysuzluk yapanları da olur. Bu gibi durumlarda hayvanın iplerle ayaklarını yerden keserek tavana asılı bir şekilde nallandığı da olur. Dört ayağı da yerden kesilmiş hayvanın şaşkınlığı ve çaresizliği de farklı bir görüntüdür.
Askerlikte at ve katırın taşıdığı önemden dolayı ordularda bütün birimlerde nalbantlıkla ilgili birimlere önem verilirdi. Askerde öğrenilen mesleklerden biridir.
Askerde nalbantlığı öğrenip askerlik sonrası sürdüren kişiler biliyorum. Çekiç, kerpeten, mıh, özel bıçak, metal ve plastik nallar, sağlık ve hijyen malzemeleri, dezenfektanlar nalbantların kullandığı malzemelerdir.
Günümüzde ilçemizde faaliyet gösteren bir nalbant dükkanı yoktur. Az sayıda at sahibi de büyük ihtimalle bu sorunu kendi imkanlarıyla çözmeye çalışıyordur.
Nalbant Mustafa Ardıç, Hüseyin aydemir, Osman-Hüseyin Erşahin, Halil-Sait Işıksoy, Mustafa Sarışın mesleğin akılda kalan ustaları arasındadır.