Kethüdâ Sofu Hacı Sinan Bey ve Yönetim Tarzı Altını çizerek bir daha hatırlatalım.

Kethüdâ Sofu Hacı Sinan Efendi, İshakPaşa’nın, âzadlısıdır. Son derece çalışkan, becerikli ve de dindâr bir kişidir.

İshak Paşa’nın 891/1486 tarihli vakfiyesinde yer alan şartlar gereği, İshak Paşa, hayatta olduğu sürece, vakıflarının mütevellisi olduğu gibi Kethüda Sofu Hacı Sinan Efendi de yaşadığı sürece İshak Paşa vakıflarının nâzırıdır.

1487 yılında İshak Paşa, Selanik’te Hakk’a yürüyünce nâşı, vasiyeti, gereği
İnegöl’e getirilmiş; varislerine kendi adına türbe inşa edilmesi için vasiyette bulunmuş.

Bu amaçla tahsisat ayırmış ise de siyâsî konjöktör gereği, varislerine onun adına türbe yaptırılmasına müsâade olunmamıştır.

Bu nedenle nâşı, sağlığında adına yaptırdığı camiin kıble kısmında yer alan bahçeye defnedilmiş; ancak mezarı üzerine türbe yaptırılamamıştır.

Zirâ İnegöl’lü İshak Paşa, Sultan II. Bayezid’e sadrazam olduğu 1481-1483 yıllarında Şehzade Cem olayı ile bağlantılı olarak Sarı İshak Paşa
damadı vezir Gedik Ahmed Paşa ile Hamzabey torunu ve Şehzade Mahmud damadı vezir Küçük Mustafa Paşa arasında çıkan siyâsî rekabeti, önleyememiştir.

Bunun üzerine İshak Paşa, sadrazamlıktan azledilerek Selanik valiliğine gönderilirken yetenekli ve de tecrübeli bu iki devlet adamı da Sultan II. Bayezid tarafından idam ettirilmiştir.

Muhtemelen bu olaydan sorumlu tutulan Amasya kökenli ve
İnegöl’lü İshak Paşa ile Hamza Bey’in torunu ve Derviş Mehmet Beyin oğlu olan Küçük Mustafa Paşa’nın âilesi arasında bürûdet ve soğukluk meydana gelmiştir.

İşte bu soğukluğu gidermek için olsa gerek:

Kethüdâ Sofu Hacı Sinan Efendi, bir taraftan Bursa’da Hamzabey Külliyyesi’nin yakınında Beşikçiler Halveti tekkesini ve Beşikçiler Mescidi’ni inşa eder.

 Diğer yandan da Hamza Bâlî Bey’in timar sahibi olduğu Yenişehir-Köprühisarda da bir zaviye inşa ettirmiş ve bunların işletmesi için vakıflar bırakmıştır.

Muhtemeldir ki bu yolla İnegöl’de “İbrahim- zâdeler” diye anılmakta olan İshak Paşa âilesi ile Hamzabey âilesinin arasını bulmayı hedef almıştır.

Gerçek olan husus, hem Hamza Bey âilesinin hem de Sinan Bey âilesinin –uzun yıllar- İnegöl’ün sosyal ve ekonomik hayatında derin etkilerinin görülmüş olmasıdır.

 Kethüdâ Sofu Hacı Sinan Bey âilesi, İshak Paşa âilesine gösterdiği samîmi
sadâkatten dolayı, İnegöl’de “Sâdıkzâdeler” lakabı ile anılmıştır.

1934 yılında soy adı kanunu çıktığında”Sâdıkzâde-âilesi” ne mensup kişiler,”Doğrul” soy adını almışlardır.

Bu isim, hâlâ,“Nuri Doğrul Caddesi” olarak günümüzde İnegöl’de yaşatılmaktadır.

RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan

Ayhan Talha Bayraktar