Ülkemizin ve genel de dünyanın sıkıntılı günler geçirdiği şu zamanlarda ayrıca sevdiklerimizin kayıpları da bizleri daha da üzüyor. Geçen hafta kalp krizi sonucu vefat eden İnegöl'ümüzün değerli eğitimcisi ve siyasetçisi Ahmet KARA hocamızın aramızdan ayrılışı bizleri derinden müteessir etti.

Ahmet Hocamızı İnegöl'ün büyük çoğunluğu tanır ve sever. Ayrıca İnegöl'de yetiştirdiği ve önemli mevkilerde bulunan bir çok değerli öğrencileri vardır. Ayrıca Ahmet Hocamız bildiğiniz gibi, İshak Paşa Camisinin eski hocası İnegöl'ümüzün değerli Hocalarından Abdullah KARA hocamızın büyük oğludur. Yakından tanıyanlar bilirler. Ahmet Hocamız gibi babası Abdullah KARA hocamız da kalp krizi nedeniyle vefat etmişti. Hatta Abdullah Hocamızın Rahmetli eşi de fazla hastalık çekmeden vefat etmişti. Ele ayağa düşmeden, kimseye yük olmadan vefat etmek büyük insanların hep duası olmuştur. Yakından tanıyanlar bilir ki bu değerli ailenin 3 ferdi de ele ayağa düşmeden kimseye yük olmadan Rabbimize kavuştular.

İnegöl'de uzun yıllardır yaşayanlar bu değerli aileyi bilirler ve mutlaka tanırlar. Acizane ben de bu değerli aileyi yakından tanıyanlardanım. Hem meslek olarak İmam -Hatip Lise'sinde görevli oluşum, camilerle iç içe oluşumuz, Ahmet KARA hocamızla aynı okulda görev yapmış olmamız nedeniyle Abdullah Hocamızla da tanışmamıza ve samimi oluşumuza sebep olmuştu. Onlar yaşça bizden büyük olmalarına rağmen bizim seviyemize inerek büyüklük gösterenlerdi.

Abdullah Hocamızla çok sohbetlerim olmuştu. Birlikte çok oturup dertleşirdik. Rahmetli hanımı vefat ettiğinde yalnız kalmıştı. O zaman yalnızlığın ne olduğunu bana anlatmıştı. İlminden çok istifade ettim. Mekanı Cennet olsun. Ahmet Hocamız ile de çok değerli ve unutulmaz hatıralarımız vardır. İnegöl İmam Hatip Lisesine tayinim çıkıp ilk İnegöl'e geldiğim gün Perşembe günüydü. O zaman Perşembe pazarı İnegöl'ün içindeydi. Bugünkü Laz'lar (Hacı Hafız) camisinden Hükümet konağına kadar olan yerde kurulurdu. İnegöl'e ilk defa gelmiştim. İmam Hatip Lise'sinin yerini sorduğumda Hastanenin (eski hastane) ilerisinde Çimen camisinin yanında olduğunu söylemişlerdi.

Uzun lafın kısası sora sora Okulumu buldum. İlk heyecanın nasıl olduğunu ancak yaşayanlar bilirler. Yaşamayan bilmez. Okulun içine girdiğimde nöbetçi öğrenci bana "Hocam! Sağdaki ilk odada Ahmet KARA hocamız var. İsterseniz O'nunla görüşün" demesi üzerine Ahmet Beyin odasına girmiştim.Ahmet Hocam benim ilk heyecanımı, nerede kalacağımı, endişelerimi, nasıl davranmam gerektiğini v.b. konularda tecrübeli olduğu için o güzel ve tatlı konuşmasıyla beni rahatlatmıştı. En çok dert ettiğim barınma/yer konusunda "merak etme bak şurada pansiyonumuz var. Orada kalırsın" demişti. Pencereden okulun hemen arkasındaki pansiyona baktığımda o ana kadar endişeden kararan gözlerim ilk defa uzağı görecek duruma gelmişti.

Ahmet Hocamla çayları yudumlarken diğer taraftan okul ve öğrenciler hakkında bana bilgiler veriyor ve şu cümlesini hiç unutmadım: "Hocam! Göreceksin burada sizi rahatsız edecek hiç bir durum olmayacak". Gerçekten Allah razı olsun bunca yıldır gerek İnegöl'de gerek okulumda hep güzellikler yaşadım.Beni rahatsız eden bir durumu hakikaten görmedim.

Ahmet KARA hocamızla geçen her süre daha çok samimiyetimiz arttı. Odasına çok gider, oturur ve çalışmasını izlerdim. Ahmet Hocamı tanıyanlar bilirler. Çok titiz ve çok düzenliydi. Bazen kendisine şöyle derdim: "Ahmet Abi! Sizden sonra sizin yerinize geçecek olan arkadaşımız hiçbir sıkıntı çekmeyecek. Çünkü hiçbir eksik taraf bırakmıyorsun. Gerçektende öyle oldu.Daha sonra Ahmet Hocamız İnegöl'ün çeşitli okullarında idarecilik yaptı ve hepsinde de görevini başarıyla yürüttü. Sonra emekli oldu ama tekaud (yerinde oturan ) olmadı. İnegöl Belediye meclisinde uzun yıllar meclis üyeliği yaptı. Bir çok toplantı ve törenlerde belediyeyi temsilen görevler aldı.

Bilmiyorum dikkatinizi hiç çekti mi? Öğretmenlerin diğer mesleklerden şu farkı vardır. Üniversiteyi bitirdiğinizde size sorulan soru: -"Hocam. Atamanız yapıldı mı?" Yaz tatili girişinde öğretmene değişmeyen soru: -"Hocam,Tatilde nereye gideceksiniz?" Emekliliği yaklaştığında, -"Hocam.Ne zaman emekli olacaksınız?" Emekli olmuş bir hocayı birbirinizden sorduğunuzda: -"Acaba O hocamız yaşıyor mu?"

Ahmet Hocamın mezarını ziyarete gittiğimde orada gezen birine mezarının yerini sorduğumda verdiği cevap beni şaşırtmıştı: -"Hocam sağdaki ilk mezar".