Hepsinin ayrı bir güzelliği var. Dil dediğimiz şey, hangisi olursa olsun çok kompleks bir yapı. Başka bir dile düşmanlık göstermek gerçekten çok cahilane ve ırkçı bir tavır.
Her dilin kendine özgü tınısı var. öyle ki o dili bilmeseniz bile duyduğunuzda hangi dilin konuşulduğunu anlıyorsunuz.
Mesela İspanyolcanın kendine has bir fonetiği var, İtalyanca öyle, Arapça, Farsça, İngilizce, Rusça, Çince, Türkçe... V.s.
Yani hiç biri diğerine benzemiyor. Duyduğunuzda o dili bilmesek bile "hah işte bu adam şu dili konuşuyor" diyebiliyoruz. Nasıl ki her insanın ayrı parmak ucu, göz retinası, sesi, yürüyüşü, gülüşü kendine özgü ve biricik ise dillerin de kendine özgü biricikliği, birbirini farklı kılan fonetiği var. Kendine özgü kuralları, dil bilgisi var. Şimdi böyle bir sistematiğin uydurma, sonradan oluşturulma bir form olduğunu düşünebilir mi akıllı bir insan? Diller bile tek başına bir yaratıcının olduğunun delilidir.
Dile düşman olmak da, böyle bir komplekse düşman olmak bunu yaradana karşı lakayt olmak değil midir?
Her dilin kendine özgü bir özelliği var. Misal Arapça, ezberlenmesi çok kolay bir dil. Arapça olan Kur'an'ı binlerce yıldır binlerce kişi ezberledi, ezberlemeye de devam ediyor. Hiç Kur'an kalınlığında Türkçe yayınlanmış (ki alfabesi zaten latince) bir eserin baştan sona, noktasına, virgülüne ezberleyen birine rastladınız mı? Türkçe buna engel. Onun da kendine özgü farklı üstünlükleri vardır elbet. Filoloji okumadım, okuyan birine sormak lazım.
Şimdi bu dillere düşman olmak yerine onları bütün insanlığın ortak mirasıdır diye sahip çıkıp kullanmak daha iyi değil midir?
Aslında karşı çıkılması gereken dil değil dilin getirdiği kendi kültürü olabilir.
Mesela İngilizce ülkemize kendi kültürüyle gelip halkımızın geleneklerini, inançlarını bozuma uğrattı. Amerikan popülizmini etken unsur haline getirdi. Eğer Arapça ile İslami olmayan, ama sırf araplara özgü, kendi kültürümüzü bozuma uğratacak bir kültür getiriyorsa buna karşı çıkabiliriz ama külliyen bir dile karşı çıkmak samimiyetten uzak, faşistçe bir tavırdır.
Bazı belediyelerin Arapça düşmanlığına bir anlam verememekle birlikte sanırım İslam'a karşı hazımsızlığı ve ona düşmanlığı ile bir ilgisi olduğunu düşünüyorum.
Oysa etrafımızda yabancı dil olarak bir tek Arapça mı var? İngilizce, İtalyanca, Fransızca isimli dükkanlar ve tabelalar yok mu? Arapçaya karşı hassasiyet, zorbalık bu dillere neden gösterilmiyor?
Arapça bizim için yabancı değil. Bize en yakın dil Arapçadır ki konuştuğumuz gündelik dilimizde ki bir çok kelime Arapça kökenlidir.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun araştırmasına göre, Türkçenin en büyük lehçelerinden biri olan Türkiye Türkçesi'nde “Güncel Türkçe Sözlük”e göre 6.463 Arapça sözcük bulunmaktadır. Bu sayı, Türkiye Türkçesi'ndeki alıntı kelimeler bakımından en büyük sayıdır. Şimdi nasıl Arapça bize yabancı olabilir?
Daha 100 yıl öncesine kadar dedelerimizin kullandığı alfabe arap alfabesi idi. Araplar da bizimle aynı vatanın halkı idi. Ayrıca Arapça dinimiz İslam'ın kutsal kitabı olan Kur'an'ın da orijinal dilidir... Bir müslümanın hiç bir yakınlığı olmasa bile sırf Kur'an arapça diye bir ünsiyet beslemesi gerekmez mi bu dile?
Korkarım ki bugün arapça tabelaları indiren yarın da arapça ezanı indirmeye, camilerdeki hüsn-ü hatları sildirmeye çalışır... Yapmadıkları şey değil...
Arapça bize yabancı değil, asıl yabancı olan sizsiniz... Kafalarınız İngilizleşmiş, Fransızlaşmış, Almanlaşmış... Bir çoğunuzda zaten kripto sabetayist, selanik göçmeni...
Düşmanlığınızı anlıyoruz ama size pabuç bırakmayız. Meydan boş değil. Bilesiniz...