Ayhan Talha Bayraktar'ın köşe yazısı
Arapça kökenli bir kelime... Zararlı demek… Zarar kelimesi de Arapça. Bu iki kelime aynı kökten geliyor.
Türkçemiz’de zararlı, sağlığa zararlı, kötü şeyler için muzır kelimesi kullanılmaktadır. Yaramaz, eşyalara zarar veren çocuklar için de bu kelime kullanılmakta.
Yine cinsel sağlığı olumsuz etkileyen durumlar için de muzır kelimesi kullanılmaktadır.
“Muzır” sözcüğü, “yayın” anlamına gelen neşriyat ile birlikte de anılır. Çocukların ve gençlerin cinsel gelişinimine zarar veren, olumsuz etki yapan tüm yayınlara muzır neşriyat denirdi.
Hatta “Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu” denilen bir kanun vardı.
Muzır kelimesi bu anlamları ile tarihte ilk kez 1500’lü yıllarda Kınalı Zade Ali Efendi’nin Ahlâk-ı Alâî eserinde yer almıştır.
Bu kelimeyi muzur diye söylemek yanlıştır. Doğrusu muzır…
Örnek cümle: “İnternette muzır yayın yapan çok site var. Çocuklarımızı internetteki muzır yayınlardan korumalıyız.”
Örnek bir haber metni: “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında incelemeye aldığı "Makul Şüphe" isimli kitabın içerisinde yer alan edebe aykırı, yakışıksız ifadeler ile Türk toplumunun aile yapısına uygun olmayan çarpık ilişkilerin anlatıldığı ifadelerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatları ve gelişimleri üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna karar verdi.”